Kİtap İncelemesi: Karartma Geceleri /Rıfat Ilgaz

Herkese merhaba. bu ilk postumda şuan sesli olarakta seslendirdiğim ve paylaştığım "Karartma Geceleri" kitabının incelemesini sunacağım..


Öncelikle "karartma" ne demek onunla başlayalım.Savaş sırasında geceleri ışık yakmamak veya pencerelere örtü,battaniye gibi eşyaları takarak ışığın dışarı sızmasını önlemektir , eğer ki gece uçuşu yapan düşman kuvvetlerinin pilotu aşağıda bir yaşam olduğunu anlarsa o noktayı bombalayabilir...
Dünya savaşının son günlerinde savaş iyice Türkiye sınırlarına dayanmış ve diğer kuvvetler tarafından bu savaşa dahil olunması için zorlanıyordu,bununla beraber ülke önlem olarak temel ihtiyaçları (şeker,yağ,gaz vs.) karne ile dağıtılmaya başlamış ve ülkede karartma uygulamasına geçilmişti..Rıfat Ilgaz mizahı güçlü olan bir kalem olsa da savaş yıllarında yaşadıklarını kaleme almak ister ve karartma gecelerini yazar,kitabının basımından kısa bir süre sonra ise tutuklanır.
Rıfat Ilgaz genelde romanlarını sade bir Türkçe ve az betimleme ile çok şey anlatma tarzında yazmıştır ,1974 yılında yazdığı kitabı 1990 yılında senaryolaştırmış baş rolünü Tarık Akan'ın oynadığı film Avrupa ve Türkiye de çok sayıda ödül toplamıştır..


Rıfat Ilgaz karartma gecelerine nasıl başladığını şöyle anlatır.;Roman 1944 yılında istanbul da Alman faşizminin Dünya savaşıyla birlikte azdığı ve tehlikenin her an kapımızı çalabileceği gerçeği ile karartılmış İstanbul sokaklaırın da geçen hikaye, hakkında bir tutuklama kararı verilmiş bir şairin yani benim anılarımdan kesitleri barındıran bir romandır.
Romanda anlatıcı yansız anlatıcı konumunda bir seyirci gibi anlatılanların dışında kalır,karşılıklı dialoglar da anlatıcı yansız konumundaki pasajlarda görülür.,ilk bölümde baş kahraman olan tutuklu yazar Mustafa Ural'ın nerede olduğunu anlıyoruz,kısa ve anlaşılır betimlemeler ile okuyucuya yaşadığı hissiyatı ilk sayfalardan verebiliyor.
Anlatıcının,Mustafa Ural'ın kafasından geçenleri anlamak bakımından gerçeklik vurgusuna dayalı sorular bize asıl anlatılmak isteneni vermekte,,en basit fiili olaylarda bile bazen küçümser bazende mütavazı düşünceleri tam olarak bir solcu edebiyat öğretmeninin yapısını vurgular nitelikte

.

Hikaye genel anlamı ile bir dram olsa da kahramanın nüktedan tavrı zihinlerin entelektüel bakış açısına dokunmakta. Roman ilk sayfasından itibaren iki buçuk aylık bir kaçış ve teslim oluşu anlatmakta bu derin anlamlar yüklü olan yarı siyasi hikaye kendi gibi düşünen okuyucuların en baş köşede arşivliyeceği büyük bir eserdir...