Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar. M.Kemal ATATÜRK

Savaştan çıktığımızda bile bize üretmeyi, geliştirmeyi, düzenlemeyi öğütleyen atalarımızdan; tüketen, doymayan, dünyanın sonu yokmuş gibi saçıp savuran nesillere nasıl geldik ?

Eskiden toprağı sıkıp suyunu çıkartan ekinine değer veren bir toplumduk. Her işin bir ehli vardı. Ve o işi her vakit onlar yapardı. Çıraklıktan, çocukluktan yetişen bir nesil vardı. Her zaman eli bir iş tutabilen. Evinde bir sorun olduğunda kendi tamir edebilen. Noldu bize nasıl bu hale geldik nasıl hantallaştık?

İlk olarak hepinize merhabalar. Bu projenin konusu dolar. Yahu bu kadın ne konuşuyor diyebilirsiniz. Haklısınız. Ama önce bi sorunu ele alabilmek için onun öncesini değerlendirmemiz lazım. Buyrunuz hep beraber 40'lı senelerden günümüze gelelim.

1- Süt tozu: İlk okullarımızda hastahanelerimizde zamanın bilgeleri tarafından zararsızdır denilen Amerikan ürünüdür. Günümüzde anca anca anlaşılsa da herşeyin doğalı ve kolaya kaçmadan hakkını vererek yapılanı makbuldü. Ama insanımız geç anladı. Nicesi ciğer hastalığına yakalandı. Nicesi kalp hastalığına. Başka şeylere vurdular ama bunun nedeni süt tozuydu. Çünkü normal süt yerine artık hayatlarına bunu koymuşlardı.

2- Amerikan bez : Şimdilerde üzerine yağlı boya veya her yere uyumlu boya yapılan bu bez malzemesini herkes beğenmişti. Sağlamdı kolay yıkanıyordu. Çocuk bezi yerine kullanılabilecek en ideal malzemeydi. Ama o ipeksi liflerin altında yatan bakterilerden dolayı hemoroid yaptığını çok sonradan anladılar.

3- Fabrikalar ve sanayide özelleştirmeler : Bir zamanlar nasıl İsrail Filistinlilerin topraklarını satın aldıysa bizde öyle birer birer sattık elimizdekileri önce fabrikalar sonra topraklar teker teker evler araziler derken artık Türk bulamaz olduk kendi toprağımızda.

4- İsrail tohumu domates vb. : Kendi ikizlenme tohumlarımız varken; Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı, Toprağı yakan, Suyu içip içip doymayan, Gübresini mahfeden, Ardında gübrelik hasat bırakmayan Israil tohumuna yöneldik. Neden? Çünkü ilk başlarda bize ucuza maloluyordu.

5- Köprü vb büyük yapıları kendimizeymiş gibi yaptırıp bir de üstüne devrediyoruz şu kadar da garanti ediyoruz geçecek diye.

Kısacası atam bunu zaten onyıllar öncesinde görmüş.
Bize miras bırakılan bu değerlere sahip çıkacağımıza; daha çok onları nasıl batırırız diye düşünmekteyiz. Rahatlığımız uğruna tüm memleketi yakmaktayız.

Artık üreten yücelten bir ülke olmalıyız. Kendi mahsülümüzü kendi çiftçimiz üretmeli. Buğdayı, mısırı kendimiz yetiştirmeliyiz.

Doları düşürmenin Türkiye Cumhuriyeti'ni ileriye taşımanın, piyasalardaki değerini arttırmanın tek yolu budur. Artık herkes gözünü açmalı.
Hepinize iyi akşamlar.
Bir sonraki konu için önerim: Cumhuriyetimizin temeli olan yasama-yürütme-yargı sisteminin araştırılması.
Kaynaklarım:
https://twitter.com/vedaozturk/status/504340901234507776
http://www.e-motivasyon.net/calismadan-yorulmadan-ve-uretmeden-rahat-yasamak-isteyen-toplumlar-evvela-haysiyetlerini-sonra-hurriyetlerini-daha-sonra-da-istiklal-ve-istikballerini-kaybetmeye-mahkumdurlar-mustafa-kemal-a.html