Sevgili Payitahtım,
Gece gece seni rahatsız ediyorum ama sana ihtiyacım var. Evet, yanlış duymadın. Akıl danışmak istiyorum.
Saçmalama! Düşes ne anlar akıldan fikirden.
Duyuyor musun? Tik tak tik tak tik tak.... Düzenin sesi bu.
Sence de bu yıldızlar yeterince yaşlı değil mi? Emekli primleri doldu da yaşı mı bekliyorlar acaba?
Kaldır kafanı da bir bak geceyüzüne. Geçmişimize dair sövgüler barındırmıyor mu? Öyle değil mi? Öyle değil mi Payitahtım? Değil işte.
Güneş gelmesin, över şimdi bizi.
Hatırlar mısın, bir kadın vardı. Ellerinde kitaplarla henüz sürdüğü ojelerini bulaştırmıştı ellerimize. Hah! O işte.
Sahi adı neydi onun? Dilimin ucunda ama sana gelmiyor.
Hayır Payitahtım karıştırıyorsun. O değil. O da değil. Onlar kitap okumak ne tür bir eylemdir, bilmezlerdi.
Kondisyon yok sende anlaşılan. Bir ara hatırlat da jimnastik yapalım. Unutmazsan!
Oyun oynamıyoruz burada Payitahtım. Düştüyse söyle. Nereden geldi bilmiyorum ama uyku tutmuyor be kardeşim! Çalıştır saksıyı, boşuna besleniyoruz ya seni.
O değil, hayır. Evet çok kitap okurdu ama ojelerle arası yoktu. O da değil. Onun gözleri yeşil bile değildi.
Nasıl? Anlamadım. Düşesimiz nereden bilsin Payitahtım, Allah aşkına!
Şıpseverunuturgillerden o. Uyandırma onu. Bırak uyusun. Biz rüyamıza devam edelim.
Neden? Gel buraya gel. Yıldızlara bakalım. Bir gecemiz var zaten, onu da hiç etme.
Sen uyu. Ben üşümeye hazırım. Ya hadi babacım, hadi!
Dilimin ucuna gelenin ve aklımın uçurumundan gidenin hatrına Allah belanı versin Payitahtım.
Gelmişimle geçmişimle Wagnerin...