aylar önce kendime bi söz vermiştim. Daha kendime ne sözler verdim de, bu tutabildiğim sözlerin ilki. bu nedenle de benim için çok değerli. kendime daima şefkatli olmam gerektiğini farkettiğimde, haftada en az 3 kere ağlama nöbetleri yaşayan, andaki güzelliği yaşamak yerine, geçmişte yaşanmış -belki de olumsuz- bir an ile kalbini incitip duran minicik bir kadındım. :) şu an ne o zamanlar öyle geçtiği için pişmanlık duyuyorum, ne de şu anki detaysızlığımla gelecek için kaygılanıyorum.
kendime dair ne varsa öteleye öteleye nereye kadardı? bu halde nereye varılır, nasıl yaşanırdı? ayrıntılar, kaygılar, bağımlılıklar... binlerce ayna varmışcasına bi' bitivermeyen anlar. aynalardan aynalara beynimde tekrarlayıp duran, kalbimi acıtan anlar.. kendime gün içerisinde 1 dakika bile ayırmayı düşünmeyecek kadar büyük bir telaş. her günün sonu yorgunluk ve boşluk... bunu kendime niye yapıyordum? kendimi niye bu kadar yoruyordum? nereye yetisecektim bilmem ki:)
kendime olan sevgisizliğim son buldu ve herşey önce kendimi sevmekle başladı. yapmak istediklerimi, yapmak istemediklerimi, rahatsız olduğum şeyleri, günlerce hiç sıkılmadan yapabileceklerimi ve hiç de hoşlanmadan şu zamana kadar zorla yaptığım şeyleri görmeye başladım.
kendini sevmek bencillik değilmiş. ben hep öyle sanıyordum ve daima kendimden önce başkasını/başkalarını düşünmeyi istiyordum. bencil olmayı istemiyor ve başkalarına yararım olsun istiyordum. evet niyet güzel, kimseye zararı olsun diye böyle düsünmediğimi biliyorum. fakat burda yitip giden ben oldum. fazla detaycılık ve taşıyabileceğimden daha fazla yük... bu süreçte kimseye de bi yararım olmadı belki. bilemem, belki ben yardım etme/yararlı olma olayını böyle sandım/öğrendim. Evet bir kahvaltı sofrasında birinin çayı bitince o çayı doldurmak güzel ama her an birinin çayı biter mi diye düşünmeye başlamak nasıl bir haldir?:) yorucu, gereksiz, anı kaçırmama sebep olan bir halmiş. bu durum beni şu yaşıma kadar yoran temel mevzu imiş. birşeyler kaçabilirmiş.
bazı şeyler öyle olmak zorundaymış.
bazı şeyler de öyle olmak zorunda değilmiş.
hiç birşeyin önüne geçilemezmis.
olacak olan, olacaksa zaten olurmuş.
ve olacaklar, olmayacaklar, olamayacaklar için kendime kızmama, kalbimi yormama hiç gerek yokmuş.
daha net görebilmek adına geçmişle ilintili çok fazla cümle kurdum. fakat hiç bir cümlem kızgınlık, nefret ya da pişmanlığa dair benzer bir his dahi barındırmıyor, bunu söylemek isterim. bu tazecik hislerim benim için çok yeni, bazen yeniden doğduğumu düşündüğüm bile olmuyor değil:) yaptığım, yapmadığım, yapamadığım, yaşadığım ne varsa hepsine binlerce şükür.🌼
Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by beyza from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, theprophet0, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.
If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit