MEHMETÇİĞİN AFRİN'DE İŞİ NE?

Değerli dostlar!
Ağrı'dan, Edirne'den, Hakkari'den, Manisa'dan, Trabzon'dan, Muğla'dan, Yozgat'tan, Osmaniye'den, Kastamonu'dan, Konya'dan, Erzurum'dan, Malatya'dan, Ankara'dan, Kahramanmaraş'tan, Bolu'dan, Sakarya'dan,

Velhasıl yurdun dört bir yanından, her il ve ilçeden, bu milletin evlatları Peygamber ocağında bir araya gelmişler.

Siyaset, cemaat, cemiyet, dil, takım, diploma, vb. bütün farklılıklarını (zenginliklerini) bir kenara bırakmışlar.

Allah, Peygamber, Kitap, vatan, bayrak ortak paydasında birleşmişler. Bir olmuşlar, birlik olmuşlar, arkadaş olmuşlar, kardeş olmuşlar, dost olmuşlar.
Allah'a olan imanlarını, millete ve vatana olan aşklarını kuşanmışlar.
Hep birlikte, düğüne gider gibi Afrin'e gidiyorlar.

Dün Cereblus'a, El Bab'a gittikleri gibi.
Geçmişte Çanakkale'ye, Kıbrıs'a gittikleri gibi. Viyana'ya, Yemen'e gittikleri gibi.

Ne işleri var oralarda?
Hak hakim olsun, kimse zulme maruz kalmasın, ehli küfür istediği gibi küfrünü, zalim istediği gibi zulmünü herkese dayatmasın diye.
Bu topraklarda yaşayan insanlar, bizler, huzur içerisinde, kardeşçe yaşayalım diye.

Yoksa,
Bakanından bürokratına, en yukarıdan en aşağıya koltuk ya da protokol kavgası yapalım diye değil.
Şehirlerimizi rant mafyasına kurban edelim diye değil.
Kendi kişisel, siyasi, yöresel meselelerimizi en vazgeçilmez mesele bilelim diye değil.
Evimizin önü diye sokağa aracını park edeni çekip vuralım diye değil.
İstediğimiz gibi, her yerde ve her mekanda flört edelim diye değil.
Sahip olduğumuz imkanları, makamları, yetkileri yandaşlarımız için kullanalım diye değil.

Bunları uzatabiliriz.

Demem o ki, kendimize gelelim.
Millet olarak daha büyük meselelerimiz, daha ulvi dertlerimiz, daha büyük kavgalarımız var.

Mehmetçiğin AYNASINDA kendimize bakalım.
Görüp düzelteceğimiz çok YANLIŞIMIZ var.

Biz düzeltmezsek ilahi kudret düzeltir. Ama olan bize olur.

"Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur." (Ra'd, 11)

Şehitlerimize Allah rahmet eylesin.
Rabbim bizlere de merhameti ve mağfiret ile muamele eylesin.