Bir şehir düşünün iki kıtayı birbirine bağlayan. Bir tarih düşünün uğruna milyonların can verdiği. Toprak parçası hisseder mi acıyı? Üzerinde hayat süren aşık olur mu hiç ayak bastığı yere? Dağını taşını rakip görür mü insan yaşadığı şehri?
Öyle bir şehirdir işte Fatih’in uğruna aklını yitirmeyi göze aldığı. Devirlerin uğruna bitip yenilerinin başladığı. İmparatorlukların rüzgarında yaprak gibi uçup gittiği. Boğazına bakıp seni yeneceğim diye naralar atıldığı…
Maddenin can bulmasıdır İstanbul. Herkes hayrandır ama cesaret edemez onu yaşamaya. Yaşamak zordur fakat alışan bağımlısı olmuştur. Terk etmek istersin ama bırakıp gidecek cesaretin yoktur.
Hep aklında bir soru işareti bırakır insanın. Alışmak zordur ama alışırsan kurtulamazsın pençesinden. Kendinden emin bir insan bile tereddüt eder karşısında. Nefret ve aşk arası ince bir çizgidir insan için.
O çizgi İstanbul’dur anlayamazsın sevgisini, nefretini… Ayırt edemezsin siyah mı, beyaz mı, ağır mı, hafif mi?
Seni senden alır da tanıyamazsın kendini…
şiir gibi olmuş anlatımın. güzel yazın için teşekkürler
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
teşekkür ederim.
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit