Günümüz dünyasında artık ekonomik krizlerin belirtileri ve tanımları da farklılaşmakta, esasen konuyu derinlemesine takip etmeyen birey ya da kurumlar için küçülme bir gösterge olsa da esas bakılması gereken konu ülkenin sürdürülebilir cari açığının olup olmamasında saklı , kısa ve orta vadeli borçların karşılıklarının olup olmaması ise krizin kırılma noktasını temsil etmektedir , bu kadar basit parametrelerle bir şekilde kriz tanımlamak her ne kadar doğru olmasa da kriz işaretlerini sosyal yaşamda yerini almış tüm insanlara binlerce faklı şekilde iletir,bunu anlamak için çok fazla ekonomi ya da finans okumaya gerek yoktur .
Devlet krize karşı kendini ve vatandaşını korumak adına elindeki kurumlar aracılığı ile çeşitli önlemler almakla yükümlüdür , esasında bu önlemler son bir ay içerisinde yoğunlukla kısa vadeli planlar halinde alınmaktadır , kriz beklentisinin son birkaç yılda ekonomi çevrelerinde dillendirilmesine rağmen vatandaş olarak biz bunun farkına varmakta ya da anlamakta geciktik .
Sonuç olarak kırılma noktası henüz yaşanmamış fakat geç te olsa kabul edilmiş bir ekonomik krizle başbaşayız .Etkisini tarıma dayalı istihdamın ve Turizme dayalı istihdamın sezon sonuna yaklaştığımız bu günlerden ziyade kış aylarında hissedeceğimizi düşünüyorum .
Unutmayın ki günümüzde en derin krizlerin dip noktası 12 ay kadar sürmekte ve sonraki toparlanma dönemi nispeten daha uzun yani 24 ila 48 ay arası sürmektedir ,
Posted on HEDE - A place for sharing knowledge in a friendly way