Sorunların kaynağı hatalarımız mı?

Doğru düşüncenin insanın içinden doğmasını sağlamak avantaj sağlar. Hayatda hiç bir şeye sahip değiliz. Sahip olduğumuzu sandığımız şeyler, aslında bir bütünün parçası ve sistemin kendisidir. Yani ilahi ve kutsaldır. Bizler nesnelerin olmasına sebebiz. Yani, hayatdakı herşey bize emanetdir ve bir nimetdir. Nimetler ortak ürünün parçasıdır. Ortak ürünler hepimiz içindir.

Maddi ve manevi alanın köprüsü holistik düşüncedir. Ulaşmak istediğimiz hedefler kendi içimizden gelen düşünceyle ve bilgiyle gerçekleşmeli. Dünya bir deneyim yeridir. Bizlerde dünya deneyimini yaşamak için buradayız. Yani bir nevi imtihan içindeyiz. Asıl sorumuzun cevabı burada ortaya çıkabilir. Sorunların kaynağı hatalarımız değil, tam tersine hatalarımızın olması deneyimin bir parçasıdır ve gereklidir. İnsan hatalarıyla gerçek anlamda insan olabilir. Çünkü bizler hatalarımızla yaşarız ve onlardan ders çıkararak iyi deneyimler yaşamaya gayret ederiz. İşte bizleri diğer canlılardan ayıran tek özellik bu diyebilirim.

Kuantum dünyasında sonsuz olasılıklar zincirinde bir deneyim yaşarız. Bu deneyimler hatalarımızla ve yaşamdakı gayretlerimizle bire-bir ilişkide olabilir. Hatalarımız olmazsa bu deneyimleri yaşayamayız. Bu deneyimleri yaşamak bizleri bir üst mertebeye çıkarır. Bu deneyimlerle gerçek anlamda, insan olmaya doğru yol alabiliriz. İnsan olmanın doğasında bu yatar. Yaşamda yeni olan herşey, akılla, usla, düşünceyle ve gayretle ortaya çıkar. Sorunları çözmemiz gereken nokta, birlikte hareket etmekten geçer. Ancak o zaman sorunları çözebiliriz ve hayata yeni çözümler suna biliriz.