İkinci bölüm ile kalan yerden devam edelim. İlk bölümü okumayanlar için link: https://steemit.com/hive-179764/@sjomeath/ingilizce-oegrenmenin-en-kolay-yolu
Resim Link: https://www.toppr.com/guides/english/vocabulary/idioms-and-phrases/
-Yeni, İlginç Kelime ve Cümle Kalıplarını Sık Kullanın
İngilizce bir şeyler okurken, izlerken ve dinlerken yeni kelimeleri ve cümleleri kaydedin.
Kelimelerin ve ifadelerin bir listesini tutun ve bu listeleri onları görebileceğiniz yerlere koyun.
Bir dahaki sefere İngilizce konuşurken veya yazarken bunları kullanmayı deneyin. Bu, öğrendiklerinizi benimsemenize yardımcı olur.
Sizin için çalışan bir sistem bulun (bir not defteri, bir not uygulaması, kartlar…) ve kelimelerinizi ve kelime öbeklerinizi takip etmek için kullanın.
-Her Gün -Kısa da Olsa- İngilizce Çalışmak için Zaman Ayırın
Resim Link: https://www.femalenetwork.com/work-money/read-book-every-morning-before-work-a1731-20180724
Hemen hemen her uzmanın hemfikir olduğu şey, dilin en iyi şekilde düzenli maruz kalma yoluyla öğrenildiğidir.
Günde sadece beş veya on dakika olsa bile, İngilizce pratik-çalışma için düzenli bir zaman bulmak, yeni şeyleri unutmadan daha hızlı öğrenmenize yardımcı olacaktır.
Size ve programınıza uygun, sürdürülebilir bir zaman aralığı bulun.
İki saatlik seanslar olması gerekmez, belki sabah uyandıktan sonraki ilk on dakika, fakat düzenli olmalı.
-İngilizceyi Neden Öğrenmek İstediğinizi Düşünün
Neden İngilizce öğrendiğinizi düşünün (örneğin yurtdışında okumak, seyahat etmek veya iş için).
Şimdi, İngilizceyi kullanacağınız senaryo türlerini düşünün.
Eğer iş içinse, muhtemelen uzun konuşmalar dinliyor olacaksınız ve konuşmacıyı takip edebilmeniz ve İngilizce notlar alabilmeniz gerekecek.
Oysa seyahat ediyorsanız, farklı durumlarda rahatça konuşabileceğiniz bir dizi ifadeye ihtiyaç duymanız daha olasıdır.
Telefonla iş yapacaksanız, telefondaki birini (size yardımcı olacak beden dili olmadan) dinleyebilmeniz ve uygun şekilde yanıt verebilmeniz gerekir.
Bu durumların her biri biraz farklıdır ve muhtemelen az ya da çok dinleme, okuma, yazma ve konuşma alıştırması yapmanız gerektiği anlamına gelir.
Örneğin:
Yurtdışına giden bir öğrenciyseniz, bu beceriyi geliştirmek için çevrimiçi ders videoları izleyebilir ve konular hakkında notlar alabilirsiniz.
Kısacası, daha özgün beceri uygulamaları için kendinizi içinde bulmayı umduğunuz durumları çoğaltmak için elinizden gelenin en iyisini yapın.
-Mükemmel Olmaya Çalışmayın. Kimse Mükemmel Değildir
Resim Link: https://www.t-hos.com.tr/liderlik-rehberi-saglikli-ve-sagliksiz-mukemmeliyetcilik/
İngilizce öğrenmenin en zor yanı, kulağa aptalca geleceğine ya da mükemmel olmayacağına dair korkunun üstesinden gelmektir.
Çoğumuz kendi dilimizde çok daha açık sözlü ve akıllıyız ve kelimeler ve ifadelerle bu rahatlığın kaybolduğu başka bir dile adım atmak utanç verici olabilir.
Başkalarının bizi yargılayacağını veya aptalca göründüğümüz için bizi daha az düşüneceğini düşünüyoruz.
Hata yapmaktan, düzeltilmekten ve tekrar denemekten korkmayın.
Bu, herhangi bir yeni dilde aynıdır ve hatalar yolculuğun bir parçasıdır.
Ayrıca, dilin amacının iletişim olduğunu unutmayın.
Bir şey söylemeyi başardıysan ve başka biri ne demek istediğini anladıysa, dili başarıyla kullanıyorsun demektir!
Bu yazının sonuna geldik. Umarım işinize yarar. Görüşmek Üzere...
Thanks for using @steemegg
send 0.25 - 0.75 steem for an upvote around double the ammount sent.
*Please note, I am not affiated with a certain someone who likes everyones posts, I do not know why he has chosen to target all my comments. =)
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit