Saat 6.30 uyandığım günden herkese merhaba. Bu gün köydeki ikinci günüm. Mis gibi havada horoz sesleriyle uyanmak kadar güzel bir şey yoktur. Uyanırken bile dinç uyanıyorsun. Bir de balkona çıkıp böyle bir manzarayı izlemek de bir ayrı hoş oluyor. Uyandım teyzemlerin yanına gittim ve birlikte kahvaltı hazırladık. Kahvaltı bittikten sonra sofrayı kaldırıp bulaşıkları yıkayıp evi temizlemeye başladık.
Ev işlerinin bitmesinden sonra evin hemen altında bulunan küçük bahçemize gittim ve öğle yemeği için kıvırcık maydanoz topladım. Öğle yemeği hazırlıklarından sonra yemek yedik. Sofrayı kaldırıp bulaşıkları yıkadık. Biraz dinlendikten sonra yine akşama doğru evimizin damında teyzelerimle kendimize ufak bir masa kurduk.
Sabahtan yaptığımız poğaçalar , baklava ve tabi ki de olmazsa olmaz Türk kahvemiz vardı. Sohbet eşliğinde özlem gidererek devam ettik. Havanın serinlemesini bekliyorduk. Çünkü bahçeye gidip hem sebzeleri sulayıp hem de sebze toplayıp gelecektik.
Saat 18.00 civarlarında yürüyerek teyzemlerle bahçeye gittik. Bahçe o kadar güzeldi ki yok yok diyebilirim. Bahçe de sulama yaptık. Sulama devam ederken bir taraftan ben domates toplarken bir taraftan teyzemde ağaca çıkmış incir topluyordu. İşlerimiz bittikten sonra biraz bahçede oturduk. Eşyalarımız çoktu onun için dayımın traktörle gelmesini bekledik.
Dayım geldi domates, incir ve topladığımız diğer yiyecekleri traktöre yükleyip eve gittik. Anneannemde yemeği hazırlamıştı yemek yiyip sofrayı topladıktan tüm akrabalar çay eşliğinde sohbet ettik. Köyümü o kadar özlemişim ki anlatamam. Doğa, yeşillik, dağlar tepeler tatil yeri gibi benim için.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.