Dürüst olmalıyım bu kadar enfes bir film izleyeceğimi tahmin etmiyordum. Nejat İşler malum, ama Serenay Sarıkaya'dan bu kadar iyi bir oyunculuk beklemiyordum.
Film algıladığım kadarıyla ufak bir ilçede geçiyor. İstanbula yakın olması muhtemel. Herşey sıradan ilerliyor, bu sıradanlıktan sıkılmış Çiçek (Serenay Sarıkaya) 18 yaşına yaklaşırken her fırsatta hayatında bir değişiklik için dua ediyor. Filmin başlarında ufak bir aile dramı bizi karşılıyor. Kenar mahalleden çıkmak isteyen bir genç kız, onu senelerce bir kalıpta yetiştirmeye çalışan, onun hayallerinin kızının hayalleri olmasını isteyen, kızı içi bir çok planı olup da ama asla kızını sevmesini beceremeyen bir anne. (Zerrin Tekindor) Tabi en başta bunlar sorun olarak görülmezken, Çiçek'in duaları kabul oldu, hayatını değiştirecek olay geçici olarak atanan 40 yaşındaki Edebiyat öğretmeni Doğan (Nejat İşler) ile gerçekleşti, sorunlar gün yüzüne çıktı.
Aslında karşılıksız bir ilgi değildi bu, daha sınıfa girer girmez Doğan Çiçek'in ismini bilhassa sordu ve soru işaretini akıllara koydu. Çiçek'in sıra arkadaşları da bu ilgi alakaya ortak oldu ve başta işletmeyle başlayan ilgi Çiçek'te gerçeğe dönüştü. Kesinlikle bundan sonrasını anlatmayacağım. Filmi piç etme gibi bir derdim yok.
Film sanki gerçekten yaşanan bir hayat varmış da seyirci olmuşuz gibi. Herşey çok doğal. Mahalle arasındaki sohbetlerin mahalle arası sohbetlerimle farkı yoktu. Lüzumsuz bir konu üzerine saatlerce konuşabilen ve bu sohbeti bütün dikkatleriyle devam ettirirken yaşadıkları huzuru sahneye yansıtmayı iyi becermişler. Bakkal Kudret'in şu sahnesini defalarca izleyebilirim:
Çiçek'in kalıbını kırmak için coşkusunu, basit bir Edebiyat öğretmeninin o kısır döngüyü toz duman etmesini, ona karşı hissettiği duyguların aslında çok önemsiz bir şey olmadığını, bu aşkın onu ne kadar aptallaştırdığını, Annesinin ütopik yetiştirme tarzının nasıl yerle bir olduğunu filmin her sahnesinde yoğun bir şekilde hissetmek mümkün. Doğan'la birlikte olduktan sonra dağ evinde "seni tanımıyorum, senin burcun ne, ilk pişmanlığın ne" gibi sohbetlerdeki yaşadıkları mutluluk aşkın ne kadar yoğun olduğunu gösteriyordu. Vine fenomeni Aslı Bekiro ve Kalben'e benzettiğim Merve Çağıran Çiçek'in sıra arkadaşı roluyle filme lezzet katmışlar.
Basit bir Edebiyat öğretmeni dedim ama, Nejat İşler ne kadar basit görünmeye çalışsa da, muthiş bir karizma katmayı başarmış. Bence zor bir rol. 40 yaşında bir adam, 18 ine yeni basmış öğrencisine ciddi bir anlamda ilgi duyuyor, ama ahlaki yargılar vs. yakınlaşmamak için çaba sarfediyor, bir taraftan da öğrencisinin ilgisi hoşuna gidiyor. Bütün bunlara rağmen karakteri de seyirciye sevdirmek, yani o samimiyeti yansıtmak kolay olmasa gerek diye düşünüyorum. Karşı koyamayıp kendini bu ilişkinin içine atarken de, suçluluk duyması, ve bu suçlulukla yaklaşırken Çiçek'i incitmemeye çalışması bu karakterde dikkatimi çekenler.
Ama işin büyüğü Serenay Sarıkaya'daymış. Beklediğimin çok üzerinde bir oyunculuk gördüm. 18 yaşına yaklaşırken yaşadığı ergenlik ve lise sıralarındaki bok püsür muhabbetleri, cinselliği daha keşfedemeden duygusal yoğunluğun en saf haliyle vücut bulmasını, aşık olduğu adamla ilk aklına gelenin sarılıp uyumak olması, karşı tarafın ufak bir adımını içinde muthiş büyütmesi ve devamını getirmek için aptallık derecesinde hareketleri, bütün her şey kötü gittiğinde yaşadığı acıyı ekrana yansıtması ve iyi gittiğinde yaşadığı coşku, unutmaya çalışırken yaşadığı hızlandırılmış olgunlaşma. Hepsini yansıtırken muthişti. Aşka aşık her erkeğin izlerken Çiçek'in ona aşık olmasını isteyeceğine eminim.
Benim için iyi senaryo, bilmeceleri olup da heyecanı filmin sonuna kadar diri tutan senaryodur. Filmi izlemeden bu mu lan senaryo dememe rağmen, beklediğimin fazlasıyla karşılaştım. 10. dakikada sorulan sorunun cevabını 80. dakikada hala merak ediyordum. O yüzden puanım olumlu. Filmde sadece Serenay Sarıkaya'ya zorlama şarkı söylettikleri kısmı sevmedim.
Senaryo kurgu: (9/10)
Gerçeklik, samimiyet: (10/10)
Oyunculuk: (10/10)
Dikkati sağlama: (10/10)
İyi hissettirme: (8/10)
Overall: (9/10)
Ben şurdan sorunsuz izledim. https://bit.ly/2tgBMGm