2.üniversiteme başladım ve seçmeli olarak hazırlık okuma kararı aldım. Dedim yabancı dillere yabancı olmayalım diye. Ve sınıf geneline olan yaş farkımdan ötürü biraz fazla inek bir öğrenci oldum :D Malum ilk üniversitede o gençliğin vermiş olduğu gezip tozma aşkını attığımdan bu üniversite döneminde ise derslerime odaklanmış durumdayım. Malum ilk okul 4.sınıftan liseyi bitirene kadar this is a book this is a pencillarla ingilizceyi bize öğretmek isteyen bir eğitim sistemimiz var . Ve bu eğitim sistemiyle nice pic broyu bana piç diyemezsin şeklinde öğrenebiliyoruz. Malum okul olur da sınav olmaz mı sınav olurda ortalarda dolanan ders notları olmaz mı ? OLMAAAZ . Daha öncede bahsettiğim gibi inek bir öğrenci olduğumdan sınıfın notları benden soruluyor . Bu notları dağıtıyorum ve sınav sonunda bana geri uçak olarak dönüyor sonrası yok. bu notlar bilgisayarımda boşuna mb kaplamasın diye burada paylaşayım dedim bende. Hatalarım ve saçmalamalarım bol olabilir şimdiden kusura bakmayın :D
VOL 1:
COMPARATIVES
Sıfata "daha" niteliği kazandıran "-er" ve
"more" eklenmesi ile oluşan yapılardır.
► Bir heceli sıfatlara -er takısı eklenir.
fast ► faster
short ► shorter
► İkiden fazla heceli sıfatlarda more kelimesi
sıfatlardan önce getirilir.
beautiful ► more beautiful
attractive ► more attractive
►Sonunda -y harfi bulunan sıfatlar -er takısı
alır -y -ier‘ye dönüşür.
easy ► easier
holy ► holier
►Birçok iki heceli sıfattan önce more kelimesi
getirilir.
boring ► more boring
expensive ► more expensive
►Bazı sıfatlar ise yukarıda belirtilen kuralların
dışında düzensiz değişirler. Belirli bir kural
olmadığı için ezberlenmeler gerekir.
good (iyi) - better (daha iyi) - the best (en iyi)
bad (kötü) - worse (daha kötü) - the worst (en
kötü)
much (fazla) - more (daha fazla) - the most (en
fazla)
many (fazla) - more (daha fazla) - the most (en
fazla)
little (az) - less (daha az) - the least (en az)
► Sıfatları kullanarak eşitlik ifade etmek
istediğimiz zaman ise as … as kalıbını kullanırız.
He was as fast as me
she drive as carefully as me
SUPERLATIVES
Superlative yapı, Türkçe’deki "en" ifadesinin
karşılığıdır.
► Bir heceli sıfatlara “-est” eklenir.
rich ► richest
fat ► fattest
► İkiden fazla heceli sıfatlarda “most”
kelimesi sıfatlardan önce getirilir.
expensive ► most expensive
succesful ► most succesful
► Sonunda “-y” harfi bulunan sıftlar “-est”
takısı alır, “-y” ise “-iest”ye dönüşür.
pretty ► prettiest
happy ► happiest
► Şimdiye kadar bahsediln kuralların hiçbirine
uymayan ve tamamen kuralsız bir biçimde
işlem gören sıfatlar vardır ve bunlar tamamen
ezberlenmelidir.
good (iyi) - better (daha iyi) - the best (en iyi)
bad (kötü) - worse(daha kötü) - the worst (en
kötü)
little (az) - less (daha az) - the least (en az)
much (çok) - more (daha fazla) - the most (en
fazla)
far (uzak) - further / farther (daha uzak) - the
furthest (en uzak)
USED TO / DIDN'T USE TO
“Used to + V1” kalıbı, geçmişte yapılan fakat
artık yapılmayan alışkanlıkları, tekrarlanan
eylemleri, durumları ya da şu anda yapmış
olmaya alıştığımız eylemleri ifade eder.
► I used to drink milk every night when I was
a child.(Ben çocukken her gece süt içerdim.)
► Bütün şahıslar için hiçbir değişkiliğe
uğramadan used to kullanılır. Soru yaparken
Simple Past Tense kurallarında olduğu gibi did
yardımcı fiili başa getirilir ve use fiilinin
sonundaki -d takısı kaldırılır.
► Did you use to drink milk when you were a
child? (Sen çocukken süt içer miydin?)
► Olumsuz yaparken yaygın olan kullanım
şekli Simple Past kurallarında olduğu gibidir.
Didn't kullanılır ve use fiilinin sonundaki -d
takısı kaldırılır.
► I didn't use to drink milk when I was a child.
(Ben çocukken süt içmezdim.)
GET COLLOCATION
Get better : Iyileşmek
get a job : Bir işe girmek
get paid : para kazanmak
get on well : arkadaşça ilişki kurmak
get ill : hasta olmak
get an offer : iş teklifi almak
Eat a healthy dies :Sağlıklı beslenmek
On a diet : Diyette olmak
Keep in shape : Formda olmak
lose Weight : Kilo vermek
get fit : Fit olmak
put on weight : Kilo almak
have allergies : Alerji olması
overweight : Aşırı kilolu
regular smokers: Düzenli sigara içen
give up smoking: Sigarayı bırakmak
backache : Sırt ağrısı
a cold : Soğukalgınlığı
a temperature: Ateşi olmak
a broken leg : Kırık ayak
a stomachache:Karın ağrısı
the flu : grip
a rash: döküntü , pişik
prescription: reçete
pills : hap
painful : acılı