öncelikle iş kitaplarından kasıt girişimcilik ve pazarlama üzerinedir. bu konulara ek olarak çeşitlilik katması amacıyla ilgi çekebilecek kitaplar da dahil edilmiştir..
okumaya son zamanlarda olabildiğince zaman ayırmaya çalışıyorum ve bunun bir nedeni var. lise de sayısal ağırlıklı bir eğitim aldım yani sayısal çıkışlıyım. klasik hikaye; sol beynini daha çok kullanan, analitik düşünen, mühendis kafalı ve kitap okumanın gereksiz olduğu varsayan bir gençlik dönemi. tabi üniversite yıllarımda baktım çok cahilim, okumaya başladım. ilk okuduğum kitaplar psikoloji, kişisel gelişim ve türk romanları üzerineydi. sonrasında biyografi okumaya başladım. halen de çok severek okuyorum. mezun olduktan sonra felsefe kitapları okur oldum ve en son olarak da dünya klasikleri. artık tamamen çeşitli türde kitaplar okumaya odaklanmış durumdayım. bugün de sizlere güncel okuduğum/okuyacağım kitaplarım ve yeni uygulamaya başladığım bir yöntemden bahsedeceğim.
yakın zamanda başlamayı planladığım doktora tez konumu olgunlaştırmak maksadıyla dijital pazarlama kitaplarına yoğunlaştığım bir dönem yaşıyorum. haliyle ilgili kitaplar daha çok dikkatimi çekiyor. bu yüzden burada paylaşacağım kitaplar dijital pazarlama ağırlıklı olacak.
yeni uygulamaya başladığım yöntem ise şu; eskiden okuduğum kitabı bitirmeye yakın internetten yeni sipariş geçerdim ve bu şipariş genellikle 2-3 kitaptan oluşurdu. ancak her seferinde okuyacağım kitabı seçmek sorun olabiliyordu. mesela herhangi bir yerde karşılaşıp bunu okuyayım dediğim kitabı zamanla unutuyor, okumakta olduğum kitap bitince de ne okusam acaba diye her seferinde kafa yoruyor ve zaman kaybediyordum. bu probleme bir çözüm üretmeliydim. bunun üzerine okuyayım dediğim kitapları not etmeye hatta doğrudan kitap alışverişi yaptığım sitelerde sepete eklemeye başladım. sepet bir kaç gün içerisininde 10'un üzerinde kitapla doldu. sonrasında bu kitaplar için fiyat araştırması yapıp faydalanabileceğim kampanyalara göre (çoğuna yarı fiyattan az ödedim) toplu siparişler verdim. gelen kitaplar için de evin özel bir köşesinde yer açtım. artık kitaplarım bittikçe bu raftan seçiyorum. ama rafın 10 kitabın altına düşmemesine özen gösteriyorum. böylece her seferinde kitap araştırması yapmak zorunda kalmıyor ve o anki ruh halime göre dilediğim kitabı okuyabiliyorum (üstelik hepsi zaten okumak istediğim kitaplar). yazının sonunda rafı göstermeden ilgili kitapları niçin seçtim tek tek kısaca bahsetmek isterim.
1-- okuma listemden ilk olarak seçtiğim yani merak ettiğim kitapların arasında en çok merak ettiğim kitap; sıfırdan bire. bu kitap son zamanlarda tavsiye listelerinde çok fazla karşıma çıktı. biraz araştırınca nedeni anlaşılıyor. kitabın yazarı paypal'ın kurucu ortaklarından ve facebook'un yatırımcılarından peter thiel. kitabı tavsiye edenler ise haliyle mark zuckerberg ve elon musk. gayet havalı. ancak okuyucu için içerik önemli tabiki. kitap bu konuda da oldukça tatmin edici. hatta baya iyi. yeni başladığım için fazla açamıyorum ama thiel kitabın hemen başlarında şu önermeyi bulunuyor; son zamanlarda hızlı teknolojik gelişme aslında en durgun çağını yaşıyor. ve ekliyor; bilgi teknolojisi hızla gelişiyor ama neden sadece silikon vadisi ya da bilisayarlarla sınırlı kalsın ki? bu ilerleme her endüstri ve sektörde gerçekleştirilebilir. ihtiyaç olan tek şey; özgün fikirler. ayrıca ayrıca kitabın başında bahsi geçen "küreselleşme ve teknoloji" ayrımı ufkuma renk kattı. ne tür kitap okumayı sevdiğinizin önemi yok kesinlikle tavsiyedir.
2-- yine hemen okumaya başladığım (gece yatmadan önce) kitap walden. kitap türkiye'de zeblin yayınlarından walden, ormanda yaşam adıyla çıkmış. yazarı henry david thoreau (1817-1862). türkiye'de teknoloji trenleri diyince akla ilk gelen isimlerden ve kendisini çok uzun yıllardır yakından takip ettiğim serdar kuzuloğlu'nun tavsiyesi ile listeme aldım. malum eski bir kitap ve ilk gözüme çarpan ayrıntı ise gandhi, tolstoy ve martin luther king gibi tarihi kişiliklerin threau'nun düşüncelerinden ve eserlerinden ilham almış olmaları. yazarı gibi kitabın konusu da çok dikkat çekici; thoreau şehirden ve modern hayattan kopup ormanda bir göl kıyısında geçirdiği yıllara ait deneyimlerini paylaşıyor. ve o zamanki sosyal ve ekonomik hayata dair, bugün bile marjinal sayılan fikirlerini aktarıyor. kitapta yalnızca doğadan ve insanların kendi emeğinden faydalanarak yaşayabileği bir düzen tasarlıyor. kitabı okumadan benim aklıma yeşil, doğal hayat ve nedense mandıra filozofu geliyor. okuyunuz, düşünce dünyanızda yeni kapılar açılsın.
3-- dijital tutulma, kaan varnalı. bu kitabı aslında daha önce okudum ama yakın zamanda yeni baştan okumaya başladım (boş vakit buldukça tekrar altını çiziyorum). yazarı bir akademisyen ve haliyle akademik özenle hazırlanmış. dijital pazarlama iletişimi literatürünü geleneksel pazarlamadan başlayarak ayrıntısıyla sunmuş. kitabı okadar beğendim ki kendimi bir ara hocanın akademik cv'sini incelerken buldum. hatta doktora tezini indirip incelediğim bile oldu. malum bu konularda akademik çalışma yapan akademisyen sayısı şu dönemde oldukça az. kitabın aslında ikinci bir yazarı var, reklamcılık sektörün önemli isimlerinden haluk sicimoğlu. son bölümde tecrübelerini paylaşmış. çok da güzel olmuş. kaan hocanın kitabın başında "pazarlama bir bilim midir?" klasik sorusuna getirdiği açıklama ise beni çok aydınlattı. kendisine büyük teşekkürler.-- pazarlama, reklamcılık gibi konulara meraklıysanız ve kaynağı belli, fazlasıyla emek verilmiş kaliteli bir içerik okumak isterseniz tavsiyedir.
4-- amazon geçtiğimiz aylarda türkiye pazarına giriş yaptı (ağuston, 2017). doğrudan kendi markası ile mi iş yapacak yoksa bir satın alma yoluyla mı hizmet verecek henüz belli değil (bu okuduğum kitaba göre bezos her şeyi heryerde satan bir mağaza olma hedefi var o yüzden kendi ismi ile pazara çıkacaktır diye düşünüyorum ama ebay'in giriş stratejisini de izleyebilir. göreceğiz). bu gelişme tam da amazon fba, dropshipping konularını araştırdığım dönem denk geldi. yani amazon'u anlamak için geçerli iki sebebim vardı. öyleyse hikayeyi en baştan dinlemenin doğru olacağını düşündüm ve jeff bezos ve amazon çağı 'nın bu başlıktan en iyi kitap olduğuna karar kıldım. bezos aslında çok daha önceden dikkatimi çeken bir karakterdi ama amazon bende hep basık, renksiz ve eski bir marka imajı bıraktığıdan (nedenini bilmiyorum, belki de içgüdüsel) çok da ilgilenmedim. ancak kitabı okudukça öyle düşünmekte haklı olduğumu anladım. şahsen silikon vadisi çalışma kültüründen pozitif yönde etkilen biriyim. ancak kitapta anlatılanlara göre amazon silikon vadisi kültürün yaşatıldığı bir şirket değil. çalışanlarına karşı baskıcı bir yaklaşımı varmış, hatta bezos'un da benzer negatif yaklaşımlarından söz ediyor. steve jobs hakkında da olumsuz şeyler söyleniyor ancak jobs'un işine olan tutkusundan ve yeniliğe verdiği önemden kaynaklandığını düşünüyorum. jeff bezos'un ise taklitçi, cimri ve maliyetleri azaltma kaygısyla özellikle alt düzeydeki çalışanları sömüren bir liderlik tarzı var. kitaba göre jeff bezos'un hoşuma giden tarafları da oldu tabiki; müşteriyi şirketin kalbine koymuş, bütün kurgusu müşteri memnuniyeti üzerine ve yeniliği önemsiyor.
galiba bu içerik sandığımdan uzun sürecek. şimdilik burada keselim.
hem okuyucu için bir mola hem de yazarın dikkati için..
devamı çok yakında ikinci bölümde.
umarım faydalı olur.
teşekkürler,
fevzi.