Yeşil Yol filminin sıra dışı kahramanı Jonh Coffey, neredeyse herkesin gerçek hayatta olmasını isteyeceğimiz sıra dışı güçlere sahip olan iri yarı olmasına rağmen sessiz sakin ve korkak bir kişiliğe sahip idam mahkumu. Aslında yeşil yol filmi Stephan King'in romanından uyarlama.
Haydi şimdi gelin hep birlikte bu kitabın ve dolayısıyla da filmin büyüsünü yazarın sıra dışı olarak tanımladığı olaylara ve kahramanlara biraz yakından bakalım. Film 1935 senesinde bir hapishanede geçiyor, sadece ölüm cezasına çarptırılan mahkumlarının kaldığı bir hapishane koğuşunda. Bir gün bu hapishaneye yeni bir idam mahkumu gelir, adamın suçları korkunçtur. İki küçük kıza tecavüz ederek öldürmek suçundan elektrikli sandalyede idamına karar verilmiştir. Bu adamın adı John Coffey, gardiyanlar onu gördüğünde çok şaşırmışlar çünkü John Coffey hayatlarında gördükleri en iri adam olsa da uysal bir çocuk karakterine sahip. Baş gardiyan Paul ve John Coffey arasında sıkı bir ilişki başlar fakat baş gardiyan Paul'ün idrar yollarında rahatsızlığı vardır. John Coffey eliyle ona dokunarak bu hastalığı iyileştirir. Bu sıra dışı adamın insanlar üzerindeki rahatsızlıkları tedavi etmek gibi mucizevi bir özelliği vardır. Baş gardiyan Paul bu gizemli adamın geçmişini araştırır, ilginç bir şekilde John Coffey sanki gökten inmiş geçmişiyle ilgili hiç bir iz yoktur. Özellikle o yılların Amerika'sın da böyle değişik büyük ve siyahi bir adamla alakalı bir tek bilginin bile olmaması mümkün değildir, bu adam sanki tanrı tarafından gönderilmiş bir mucizedir.
Yazar Stephan King 2001 yılında bilinmeyen para psikoloji dergisine verdiği bir röportajda John Coffey karakterinin nasıl ortaya çıkığı sorusuna onu ben çıkartmadım zaten vardı şeklinde cevap verdi. Gazeteci şaşırır ve ne demek istediğini sorar, heyecan bundan sonra başlıyor. Yaşlı bir yakınımı ziyaret etmek için huzur evine gitmiştim orada 108 yaşında bir adamla tanıştım 108 yaşında olmasına rağmen çok dinç ve sağlıklı görünüyordu. İlgimi çekti onunla tanıştığımda eski bir gardiyan olduğunu 1930 lu yıllarda idam mahkumlarının son günlerini geçirdiği F blokunda görevli olduğunu söyledi. Stephan King ona nasıl böyle sağlıklı ve güçlü olduğunu sorduğunda adam cevap vermek istemez ve ağlamaya başlar, sonra da anlatır. Bir gün görevli oldukları binaya gizemli bir adam getirilmiştir, adam tıpkı filmdeki John Coffey karakteri gibi iri yarı siyah ve çocuksu bir kişiliğe sahiptir. Huzur evindeki yaşlı adam Stephan King e bu iri yarı zenciyi tanıdığımızda onun bu cinayetleri işlemiş olduğuna asla inanmadık çünkü o tanrının bir mucizesiydi der. Yaşlı adam bu idam mahkumunun bir gün elini tutarak ona kendinden bir parça verdiğini bu nedenle uzun ve sağlıklı bir ömre sahip olduğunu söyler.
Bu hikayeyi dinledikten sonra yazar Stephan King çok etkilenip bir araştırmaya yapmaya başlar ve şaşırtıcı bazı gerçeklerle karşılaşır, çünkü 1935 yılında ismini vermediği bir hapishanede elektrikli sandalyeye bağlanarak idam edilmiş geçmişiyle ilgili hiç bir bilgi olamayan siyah bir adam var adamın adı John dır. Soyadı bilinmediği için o dönemki resmi evraklara soru işareti olarak yazılmıştır ve en az onun kadar şaşırtıcı olan ise Stephan King in huzur evinde tanıştığı bu yaşlı adam gerçekten de o hapishanenin baş gardiyanı ve John'un yani filmdeki adıyla John Coffey nin idamında görev almıştır. Yazar Stephan King yaptığı araştırmada bu idam da görev alan gardiyanın diğer arkadaşları ile birlikte mesleğinde istifa ettiğini de öğrenir. Gazeteci şaşırarak yani John Coffey karakteri gerçekten yaşamış ve böylesine mucizeler göstermişmidir diye soruyor, Stephan King de neden olmasın bütün kutsal kitaplar mucize gösteren insanların hikayeleriyle dolu cevabını veriyor. Stephan King bu olayı 6 ay içinde Yeşil Yol isimli romana aktarır ve roman kısa sürede filme çevrilir. Aslında Stephan King in anlattığı huzur evide tanıştığı yaşlı gardiyan bize filmde de verilmiş, çünkü filmin baş ve sonunda ceza evinin baş gardiyanının yaşlılık halini görüyoruz. Huzur evindeki bir kadına 1935 senesinde yaşadığı bu gizemli olayları anlatıyor. Filmin başta şaşırtıcı ve açıklanamayan yönleri de var. Şimdi çok şaşıracaksınız John Coffey nin hücre numarası 4 yönetmen bu sayıyı resmen gözümüze sokarak gösteriyor, peki 4 rakamının ne anlamı var? Filmde 4 iyi kalpli gardiyan gizemli güçleri olan şifa veren ve karşıdaki insanın düşüncelerini okuyabilen bu adam için mücadele veriyor. Bir de kötü kalpli şeytani bir gardiyan var ismi Pursey. Yönetmen bu 4 iyi kalpli gardiyanı 4 büyük melek ile özdeşleştirirken kötü kalpli acımasız gardiyan Purseyi de şeytan olarak gösteriyor. John Coffey ise burada İsa peygamber ile bütünleştirilmiş öyle ki şeytan karakterindeki kötü kalpli gardiyan ona karşı mücadele ederken diğer 4 iyi kalpli gardiyan da John Coffey nin iyiliği için savaşıyorlar. Daha da şaşırtıcı olan ise İsa peygamberin en büyük özelliği insanlara dokunuşuyla şifa vermesi onlardaki hastalığı alması hatta ölenleri diriltmesi idi. John Coffey nin en önemli mucizesi de tıpkı İsa peygamber gibi insanların hastalıklarını dokunuşuyla tedavi ediyor olması. İsa peygamber gibi geçmişine dair hiç bir bilgi hiç bir kayıt yok, ne bir ailesi ne de küçüklüğüne hayatına dair bir iz bulunamamış.
Bu kadar benzerlik hala yeterli değilse bu bölümü daha dikkatli okuyun, filmin sonunda John Coffey idam edilir. Tıpkı İsa peygamberin idam edildiği gibi, hemde nasıl ki İsa peygamberin idamını halk izlediyse John Coffeyinin idamınıda insanlar seyrettiler. İdamından önce John Coffer nin patron diye hitap ettiği dostu gardiyan Paul ona bir rahip isteyip istemediğini sormuş ve John Coffey sert bir ifadeyle rahip istemediğini ona sadece 4 gardiyanın dua etmesinin yeterli olacağını söylemiştir. Tıpkı İsa peygamberin İncil de din adamlarına kızgın bir tavır takınmasını ve din adamlarının toplumun en yozlaşmış bireyleri olduğunu söylemedi gibi. İsa da İncil de kendisi çarmıha gerilirken meleklerin dua edeceğini hatta ağlayacağını söylemiştir. John Coffey idam edilirken insanların onları izlemesiyle birlikte bu 4 gardiyan da göz yaşlarını tutamazlar. John Coffey ölmeden önceki son akşamında bir kaç çeşit yemek yemek istediğini söyler, aynı İsa peygamberin de son akşamında bir kaç çeşit yemek istemesi gibi. İsa peygamberin son akşam yemeği Hristiyanlık da ki en önemli sembollerden biri ve Leonardo Da Vinci tarafından tablo haline getirilmiştir. Yönetmen bu olayların yaşandığı yerleri şehir tabelalarını sık sık göstererek bizlere aktarmıştır. Kitabın yazarı Stephan King tanrının bazı insanlara mucizevi özellikler verdiğini Yeşil Yol filmindeki John Coffey nin de tıpkı bu şekilde bir insan olduğunu fakat gelen her iyi insan gibi onun da toplum tarafından dışlanarak öldürüldüğünü söylüyor. Huzur evinde 108 yaşına gelmiş olan yaşlı gardiyanın yeşil yolun yazarı Stephan King e anlattıkları ve filmde yer almayan bazı olaylar ise şu şekilde.
John Coffey karanlıktan korkan ve az konuşan bir adam, diğer gardiyanlarla aramızda konuştuğumuzda sanki bunu hissediyor ve duyuyordu kendi aramızdaki diyalogları 4 gardiyanın dışında kimsenin bilmediği şeyleri dahi bize söylüyordu. O inanılmaz bir adam, bir sefer masum olduğunu düşündüğümüz başka bir adamın idamında izleyiciler arasında onunda olduğunu ve ağladığını görmüştük, fakat John Coffey hücresinde olmalıydı. Hayal gördüğümü düşünerek önemsemedim ve infaza devam ettik infazdan sonra diğer gardiyanlar da yanıma gelerek bana John Coffey i burada gördüklerini söylediler, hemen koşarak yeşil yol dediğimiz ve idamlık mahkumların yürüdüğü yoldan John Coffey nin hücresine gittik. Hücresinde uyuyordu ama dördümüz birden onu infaz bölümünde gördüğümüzden emindik. Hücresine gittiğimizde John Coffey bana şu sözleri söyledi, patron o iyi bir adamdı.. Ben ve diğer gardiyanlar bu olay karşısında çok şaşırmıştır ama John Coffey bu hapishaneye geldiğinden beri o kadar çok mucizevi olaya şahit olduk ki artık bazı şeyler normal gelmeye başlamıştı.
2001 yılında Yeşil Yol un yazarı olan Stephan King in yaptığı bu röportaj bilinmeyen para psikoloji dergisinde 4 sayfa olarak yayınlandı, fakat aynı hafta Amerika da meydana gelen 11 eylül saldırıları nedeniyle Amerikan halkı ve medyasının bütün ilgisi bu olarak çevrilmiş olduğu için röportaj ve yazarın John Coffey hakkında anlattığı bu olaylar ilgi çekmedi ve o hafta röportaj derginin tozlu raflarına kaldırıldı. Anlattığım bu bilgilerin dayalı olduğu röportajı okumak isteyenler ingilizce olarak bilinmeyen para psikoloji dergisinin 2001 8 eylül tarihli sayısına bakabilirler.
Tom Hanks loved this person and his movies are very interesting
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit