Akasya: Masumiyetin Simgesi Güzel Kokulu Bitki

Akasya yaşamak için karıncalara ihtiyaç duyan bir ağaçtır. Ağacın dikenlerini oyup kendilerine yuva yapan karıncalar canları pahasına akasyayı diğer canlılardan ve bitkilerden korurlar. Yabani bir bitkinin akasyanın güneşini kestiğini farkederlerse hemen bitkiye saldırır ve yok olana kadar çiğnerler. Büyüklüğü ne olursa olsun bir böcek akasyaya yaklaştığında karıncalar hemen devreye girer ve ısırarak böceği ağaçtan uzaklaştırırlar. Bunun karşılığında akasya da lezzetli nektarı ile karıncaları besler. Araştırmalarda karıncasız akasya ağaçlarının diğer bitki ve böceklerden çok zarar gördükleri ortaya çıkarılmıştır. Yani akasyanın yaşamını sürdürmesi için doğanın ona gönderdiği bu savaşçılara ihtiyacı vardır.

Akasya yunanca akakia kelimesinden türetilmiş olup suçsuzluk anlamını taşımaktadır. Masumiyetin yanı sıra bazı inançlarda evrensel adaleti, bazılarında ise ruhun ölümsüzlüğünü simgeler.

Akasya ağacının boyu 15-20 metre yüksekliğe ulaşır. Baklagil ailesine ait olan bu ağaç sıklıkla çeşitli rahatsızlıklara karşı kullanılır. Yumurta şekilli yapraklara ve hoş kokulu beyaz çiçeklere sahiptir. Akasyanın çiçekleri mayıs sonunda ortaya çıkar ve Haziran ayında olgunlaşır. Meyveleri 4-6 tohumlu baklalar şeklindedir. Güzel ağacın memleketinin Kuzey Amerika olduğu biliniyor, sonraları buradan tüm dünyaya yayılmıştır. Akasya ağacı çoğunlukla bahçelerde, yol kenarları boyunca ve parklarda yetişir.

Akasyanın Toplanması

Tıbbi açıdan önemli olan bitkinin çiçekleri, meyveleri, yaprakları ve kabuğudur.

Çiçekleri çiçeklenme aşamasında ve yarı açık haldeyken toplamak gerekir. Kurutma işlemi iyi havalandırılan ve sıcaklık 40-50 ° C olan bir ortamda gerçekleştirilir. Kabuk ve yapraklar olgunlaşma mevsiminde toplanmalıdır.

---

Akasyanın Kimyasal İçeriği

Beyaz akasyanın ve özellikle meyvelerinin kimyasal bileşimi hala tam olarak anlaşılmamıştır. Akasyanın kabuğu ve çiçekleri robinin flavonoidleri içerir. Bu maddenin hipoazotemik etkisi vardır yani ürenin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Bu özelliğinden dolayı robinin esaslı ilaçlar üretilir. Ancak bu madde toksiktir ve bu nedenle, akasya herhangi bir rahatsızlık durumunda kullanılmadan önce bir doktora danışmak gerekir.

Bitkinin çiçeklerinde ve yapraklarında diğer flavonoidler, glikozitler, uçucu yağlar, tanen, pektin ve şeker, vitamin ve mineraller, organik asitler yer alır.

---

Akasyanın Faydaları

Çin ve Japonya gibi ülkelerde akasya yaygın olarak çok çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılır. Akasyanın içinde bulunan rutinin maddesi kan damarlarının sağlıklı hale gelmesine yardımcı olur, damarları güçlendirir ve duvarlarını esnek hale getirir. İçeriğinde bulunan A ve C vitaminlerinden dolayı akasya erken yaşlanmayı ve kanserin ortaya çıkmasını önler.

Haricen kullanılan akasya tentürü varisli damarlar ve tromboflebite iyi gelir. Geleneksel tıpta bu amaçla çiçekler, genç filizler, akasya yaprakları ve kabuğu kullanılır.

Bitki ateş düşürücü, balgam ve idrar söktürücü, antispazmodik ve hafif müshil etkisine sahiptir. Hipertansiyonun erken dönemlerinde, peptik ülser hastalığında, gıda alerjilerinde, mide kanamasında, kadın üreme sistemi hastalıklarında çiçeklerinin alkolle elde edilen tentürü kullanılır.

Şişkinlik ve ishal sorunlarını ortadan kaldırmak için demleme halinde kullanılır. Alman halk tıbbında çiçeklerinden yapılan demlemeler mide asitinin düşüklüğü ile seyredilen gastrit rahatsızlığında kullanılır.

Çiçek ve yaprakları genitoüriner sistemin çeşitli iltihaplı hastalıklarının yanı sıra, miyom sırasında kulalnılır. Akasya çiçeklerinden yapılan çay kısırlık ve sinir bozukluklarından kurtulmaya yardımcı olur.

Akasya çiçeğinin aroması depresyondan kurtulmaya yardımcı olur, rahatlatır ve endişeyi azaltır, uykuyu normalleştirir. Fitoterapi uzmanları akasyayı özellikle gergin ortamlarda bulunan ve çatışma bağımlısı kişilere önerirler. Akasyanın çatışmaları önlediğine inanılmaktadır.

Yapraklarından hazırlanan demlemeler yüksek ateşi düşürmek için, öksürük, boğaz ağrısı, soğuk algınlığı ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı kullanılır. Solunum hastalıkları tedavisinde akasya balı çok yararlı özelliklere sahiptir. Bu bal diğer türlerin aksine kristalize olmaz ve bir yıldan fazla bekletilebilir.

---

Akasyanın Zararları ve Yan Etkileri

Bitkinin tüm bölümleri toksik maddeler içerdiğinden bir uzman yardımı olmadan yalnız başına kullanılmamalıdır. Doz aşımı şiddetli zehirlenmesine neden olabilir. Bu zehirlenme kendini mide bulantısı, ishal, baş ağrısı, karın bölgesinde keskin ağrılar, kalp yetmezliği, şiddetli halsizlik şeklinde kendini gösterir. Bu semptomlardan herhangi biri ile karşılaşıldığında derhal tıbbi yardım alınmalıdır. Mukoza zarının tahriş olmasına neden olan toksalbuminrobin adlı zehirli madde ihtiva ettiğinden akasyanın kabuğu özellikle çok tehlikelidir.

Akasya mide asidi düşük olan kişilerde yan etki gösterir. Bulantı, kusma, baş ağrısı, sersemlik gibi etkilerin ortaya çıkmasına nede olabilir.

Hayvanlar özellikle de atlar alkaloitlere karşı çok duyarlıdırlar. Hayvanlar akasyadan zehirlendiklerinde şiddetli bir karın ağrısı çekerler. Ayrıca kalp sorunu ortaya çıkabilir. Zehirleme durumda ilk iş midenin yıkanması için uzmana başvurmak olmalıdır.

---

Akasya Balı

Beyaz mı sarı mı? Gerçek akasya balı ne renktedir?

Bazıları beyaz balın sahte olduğunu ve şekerli su ile beslenen arılardan elde edildiğini iddia etseler de gerçek arıcılar doğada hem beyaz hem sarı renkli akasyanın olduğunu söylerler. Yani doğal olarak her iki renkte de akasya balı bulunabilir. Bu iki bal çeşidi faydalı özellikleri açısından birbirlerinden çok farklı değiller. Ancak sarı balın tadı biraz daha keskindir.

Akasya Balının Rahatsızlıklarda Kullanımı

Akasya balı az bulunan ve çok değerli bir baldır. Antiseptik maddeler bakımından zengindir. Halk arasında çeşitli rahatsızlıklarda kullanılır. örneğin konjüktivit durumunda 200 ml su 25 g bal ile yıkanarak enfeksiyonun uzaklaştırılması sağlanır.

Soğuk algınlığı durumlarında da bu baldan yararlanılır. Anjinde bir kaşık bal, bir bardak ılık süt ve 1 tatlı kaşığı soda karıştırılıp boğaz gargarası yapılır.

Bronşit ve pnömoni rahatsızlığında bir kaşık tereyağı ile karıştırılıp tüketilir. Yüksek ateş durumunda ıhlamur çiçekleri demlenir, balla karıştırılır ve içinde ıslatılan bez sırta ve göğse konur.

Egzama gibi cilt rahatsızlıklarında akasya balı çözeltisi haricen kullanılır.

Bu balın hafif sedatif özellikleri vardır. Uykusuzluk sorunu çekenler 1 çorba kaşığı sıcak süte bir yemek kaşığı ekleyerek içebilirler. Bazen aynı amaçla melisa ya da nane çaylarına ilave edilir.

Sinir krizleri, depresyon, farklı nitelikteki nevrotik bozukluklar sırasında akasya balı iyi gelir. Akasya balı karıştırılmış çay sedatif etkisi açısından en umut verici çay sayılır.

Doğal hafif bir antiseptik olarak akasya balı mide-bağırsak, böbrek ve karaciğerdeki iltihabi süreçlere karşı yararlı bir etkiye sahiptir. Özellikle kronik sistit rahatsızlığında tüketilmesi önerilir.

Düzenli olarak günde 1-2 yemek kaşığı akasya balı tüketimi tansiyonun giderek düşürülmesine katkıda bulunur ve hipertansiyon hastalarının durumunu iyileştirir.

Cilt Bakımında Akasya Balı

Kozmetik kremlerin içeriğinde akasya balı çoğunlukla antiseptik ve besleyici özelliklerinden dolayı kullanılır. Cildin gençliğini uzatmak, sivilceler gibi küçük sorunlar kurtulmak, kan dolaşımını hızlandırmak için ballı yıkama suyu kullanılabilir. Bunun için bir tatlı kaşığı bal bir litre su ile karıştırılır. Daha sonra cilt bu suyla yıkanır. Bu tür uygulama cildin rengini güzelleştirmekle kalmayıp aynı zamanda vitaminlerle de besler.

Zeytinyağı ile karıştırılan akasya balının güçlü bir anti-aging özelliği vardır. Normal ve kuru ciltler için bu maske kullanılabilir. Yağlı ciltlerde kullanmak için ise bal yumurta akı ile karıştırılmalıdır. Cilt tipine göre hazırlanan akasya balı maskesi bir fırça yardımıyla yüze sürülür ve yaklaşık 20 dakika kadar bekletilir. Daha sonra bal maskesi cilt tamamen arınana kadar ılık suyla yıkanır.

Akne sorunu ile baş etmek için akasya balı bölgesel kompresler halinde de kullanılır. Bir yemek kaşığı aynısefa çiçeği bir bardak sıcak suda demlenir. Sonra bir tatlı kaşığı balla karıştırılır ve süzülüp soğutulur. Pamuk veya gazlı bez bu karışımda ıslatılıp problemli bölgeye kompres olarak uygulanır. 20 dakika bekletilir.

Selülit sorununa karşı da akasya balı kullanılır. Isıtıldıktan sonra içine bir kaşık yağ eklenir, uygun sıcaklığa geldiğinde sorunlu bölgeye sürülür, üzeri streçle kapatılıp 40 dakika bekletilir. Daha sonra ılık suyla yıkanır.

Akasya balını cilt maskelerinde kullanmadan önce alerji testi yapılmalıdır. Uygulama öncesinde küçük bir bölgeye sürüp kızarıklık oluşup oluşmadığı kontrol edilmelidir.

---

Images by Pixabay.com

@damla