Maymunlar, özellikle de şempanzeleri incelemek günümüzde gerek davranışsal gerekse fizyolojik olarak insanları daha detaylı anlamamıza ve belirli davranışsal örüntüleri keşfetmemize hep sağlam bir ön ayak olmuştur. Tabii evrim ağacında primatlar olarak bize en yakın canlı türünün kendimiz hakkında pek çok keşif yapmamızı sağlaması pek şaşırtıcı gelmemeli. Örneğin şempanzelerin oldukça sosyal hayvanlar olduklarını ve oldukça kompleks hiyerarşilere dayalı pek çok üyeyi içeren koloniler oluşturduklarını biliyoruz. Peki bu “kabilelerin” eski insan topluluklarıyla kıyaslandığında genel benzerlikleri, farklılıkları ve kısıtlayıcı faktörleri nelerdir?
İlk olarak herhangi bir şempanze topluluğunun ana etmenlerini anlamakta fayda var. Her ne kadar şempanzeler oldukça sosyal ve zeki canlılar olsalar da oluşturdukları kabileleri tek bir şempanze topluluğundan ziyade çeşitli sebeplerle sürekli ayrılıp birleşen minik şempanze gruplarının birleşimi olarak düşünmekte fayda var. Örneğin 50 üyeye sahip bir kabilenin tamamen erkeklerden oluşan 5-6 üyelik bir "göçebe" keşif-avlanma grubuna sahip olması oldukça sıradan bir olaydır. Bu tarz geçici ve parçalanabilir minik gruplar (ileride değineceğimiz yetişkin bir anne ve çocuğu dışında) genellikle bir bölgeye bağlı ve "dominant" erkek tarafından yönetilen bir kabilenin üyesidirler. Ancak gruptan tamamen ayrılmış, kabileler arasında taraf değiştiren ve başka kabilelere göç eden bireysel hareketlilikler de çok sık görülmese bile oldukça olağandır.
Şempanzelerin grup yapılarını etkileyen bir diğer önemli etmen de erkeklerin güçlü bir baskınlık hiyerarşisi içinde bulunmasıdır ve aynı şekilde özellikle farklı kabileler arasında bulunan çıkar çatışmaları ve bunun gibi etmenler nedeniyle birbirlerine her ne kadar inanması zor gelse de savaş açabilirler (örneğin,4 yıl boyunca süren Gombe Şempanze Savaşı)!
Peki bu kabileler arasında Ngogo’da bulunan kabileyi bu kadar özel kılan ne?
Öncelikle şempanzelerin dominans hiyerarşilerine bir kere daha vurgu yapmakta fayda var; ne de olsa bu sosyal kompleks komünitelerin gerek bağının gerek de çatışmalarının en temel sebebi dominantlıkta yatıyor. Bunun insanlardaki hiyerarşilere benzer bir diğer yanı ise bu “dominantlık” kavramının kaba kuvvetle sınırlı kalmayıp, sosyal ilişkilerden koalisyon oluşturmaya kadar pek çok farklı düzlemde birden ilerlemesidir. Yani kısaca bir maymunun ne kadar arkadaşı varsa, kabile yönetiminde o kadar üst sıralarda olacaktır. Aynı şekilde bu hiyerarşide bir birey (özellikle de erkek) ne kadar altlardaysa, olası bir çatışma durumunda desteklediği kişinin değişme olasılığı o kadar artacak, kolaylıkla taraf değiştirecektir.
200'den Fazla Üyeye Sahip Bir Şempanze Kabilesi!
Şimdiye kadar bahsettiğimiz özellikler ortalama bir (aşağı yukarı 20-50 üye) kabileyi anlatmak için oldukça uygundu ancak Ngogo gibi bir mega kabile için (200+ birey) işler biraz daha farklı olabiliyor.
Şempanzeleri insana benzer kılan bir diğer sosyal davranış da komüniteler arası çatışmaların çoğunlukla eş veya yeni üyeler değil, yeni besin bölgeleri için yapılıyor oluşudur. Bu durumu asıl ilginç kılan faktör ise iki maymun kabilesi "savaşınca", gerekirse birinin diğerinin tüm üyelerini kolaylıkla katledebilmesidir. Aynı şekilde ana gruptan ayrılan küçük gruplaşmalar da oldukça vahşi bir sonla karşılaşabilmektedirler. Yani bu bir anlamda bir komünitenin büyümesi için aynı zamanda komüniteden ayrılanlara ya da bölgeye giren yabancı şempanzelere karşı giderek daha saldırgan bir tutum sergilemesi anlamına gelmektedir.
Bu kabilenin dişilerini diğer kabilelerden ayıran özellik ise bulundukları diğer kabilelerden daha sokulgan ve yardımlaşmaya yatkın tutumdur. Bu duruma her ne kadar bölgedeki doğal kaynakların bolluğu katkı sağlasa da kabilenin boyutu göz önüne alındığında erkeklerin baskın tutumunun dişilerin birleşmesi üzerine olan etkisi yadsınamazdır. Kısaca, bu denli büyük bir topluluğu oluşturmak ve sürdürebilmek için tür içi ilişkilerle birlikte ortamdaki besin bolluğu gibi birtakım çevresel koşullar da oluşmalıdır.
Bu Kadar Büyük Bir Kabile Nasıl Oluştu?
Peki ilk bakışta bu kadar vahşi gözüken bir grup şempanze nasıl oluyor da bu denli büyük bir topluluk oluşturabiliyor?
Aslında bu sorunun cevabı kendi içinde yatıyor. Bahsettiğimiz baskınlık çatışmalarının şiddeti topluluktaki "alfa" olmaya aday diğer erkekleri baskılarken, aynı şekilde gruptaki diğer dişileri de grupta tutuyor. Aynı şekilde farklı bir tabirle "taht"a aday olan özellikle genç ve güçlü şempanzeler, yeri geldiğinde oldukça vahşi bir "saldırıya" (bir grup erkek tarafından tekmelenmek) maruz kalabiliyor. Tabii ki bu agresiflikten en kötü etkilenenler, boy ölçüşemeyecek kadar küçük komşu kabileler oluyor. Yani aslında bakıldığında bu tarz bir yönetim şekli, tarihte de pek çok kez gördüğümüz sıkı bir otoriter yönetimi andırıyor.
Daha geniş bir açıdan bakıldığında, gerek belirli bölgeler ve doğal kaynaklar için mücadelede, gerek küçük çaplı arkadaş grupları arasındaki çekişmelerde şempanzelerle inanların benzerliğini kuşku bırakmayacak biçimde gözler önüne seriyor. Eğer daha derine inecek olursak insan dışı canlıların kaynaklar uğruna planlı ve oldukça organize bir şekilde birbirlerine karşı savaş açacağı günümüzde bile oldukça şaşırtıcı gelmektedir.
Sonuç olarak optimal koşullar sağlandıkça günlük hayatta bize oldukça sıradan gelen şempanze gibi canlıların kat edebileceği yollar ve tıpkı Ngogo’daki gibi kurdukları toplulukların ulaşabileceği boyutlar bizi her daim şaşırtmaya devam edecektir.