Ahmet Haşim 1884'de Bağdatta doğmuş ünlü bir şairimizdir.6 yaşında iken annesini kaybetmiştir şairimiz.Haşim küçük yaşta annesini kaybetmenin verdiği acı ile büyük bir boşluğa düşmüştü. Annesini kaybetmesinden bir kaç yıl sonra dilini, geleneklerini, insanlarını tanımadığı bir şehirde ki yeni okulunda yatılı okuyor olmasının verdiği hüzün onu iyice içine kapanık bir hale getirmişti. Üstelik okul arkadaşının yeni öğrendiği Türkçesinin ve Fransızcasının telaffuzuyla alay etmesi 'Arap Haşim' diyerek yabancılığını yüzüne vurmaları onu daha içine kapanık bir hale getirmişti.
Galatasaray lisesinde eğitim almıştır.Galatasaray’da okurken, edebiyat öğretmeni olan ahmet hikmet meftüoğlu’ndan aldığı edebiyat coşkusuyla şiire yönelen, ilk şiirini 1901 başlarında yazıp yayımlayan ahmet haşim, izmir’deki öğretmenliği sırasında fecriâti topluluğuna katıldı.
Fecr-i Ati topluluğunun en önemli şairi Ahmet Haşim, çirkin olduğu düşüncesiyle kendinden nefret eden hatta aynalara tükürdüğü bile vaki olan biriydi.Kadınlarla ilişkilerinde ya korkup kaçmış ya da ani duygu kabarmalarıyla saldırgan bir hal almıştı. Evlenip bir yuva kurma hayalini hayatı boyunca taşıyan Haşim, güzel ve zengin kadınla evlenerek her iki arzusunu tatmin edeceğini sanıyordu. Onun aşk hayatını ' Beni sevenlerin hepsi güzel fakat züğürt. Sevdiklerimin hepsi güzel fakat bana lakayt. Hem zengin hem de bana teveccühkar olan kızlar tanıyorum ki maalesef çirkinler' sözü özetliyordu.
Akşam şairi olarak anılan şairimiz bir nebze olsa korkak idi.
Nazım Hikmet 'onu gördüğüm yerde dövüşeceğim' dediği için bir kaç gün üzerinde silah taşıdığı ancak silahın kendiliğinden patlayacağı düşüncesiyle bundan da kısa süre de vazgeçtiği söylenirdi.
Akşam Şairi olarak anılan ustamız şöyle özetlemiş şiirinde:
Çirkin olduğunu iddia ettiğinden yarasalık eğilimleri gözlenmiş, gündüzleri evinde oturup uyuyan, geceleri ise gezen dolaşan şair şiirlerinde de bu isyanı ve şikayeti bolca görülmüştür.
Bir Günün Sonunda Arzû
Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu nümâyân,
Güller gibi... sonsuz, iri güller
Güller ki kamıştan daha nâlân;
Gün doğdu yazık arkalarında!
Altın kulelerden yine kuşlar
Tekrârını ömrün eder i'lân.
Kuşlar mıdır onlar ki her akşam
Âlemlerimizden sefer eyler?
Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam;
Üstümde semâ kavs-i mutalsam!
Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam!
4 eylül 1933'de vedat edem şairimiz Türk edebiyatına önemmli eseler bırakmıştır zaten edebiyat derslerinde en önemli şairler arasında gösterilmektedir.
Eserleri :
Şiir:
Göl Saatleri (1921)
Piyale (1926)
Fıkra ve Sohbet:
Bize Göre (1926)
Gurabahane-i Laklakan (1928)
Gezi:
Frankfurt Seyahatnamesi (1933)
Source
Plagiarism is the copying & pasting of others work without giving credit to the original author or artist. Plagiarized posts are considered spam.
Spam is discouraged by the community, and may result in action from the cheetah bot.
More information and tips on sharing content.
If you believe this comment is in error, please contact us in #disputes on Discord
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
Hi! I am a robot. I just upvoted you! I found similar content that readers might be interested in:
http://dilayboza.blogspot.com/2015/01/ahmet-hasim_20.html
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit