RE: Twilight (Alacakaranlık Serisi) - Vampir Edebiyatının Düştüğü Acınası Haller

You are viewing a single comment's thread from:

Twilight (Alacakaranlık Serisi) - Vampir Edebiyatının Düştüğü Acınası Haller

in tr •  7 years ago 

Hiç ısınamadım seriye. Gerçi ön yargıyla başlamıştım zaten. O zamanlar benim için bir ergen kız kitabıydı :D

Filmine denk geldim izleyeyim demim ama olmuyor bir türlü olmuyordu. Beyaz atlı prens klişesi bir vampir olmuş çıkmış. Fantastik eserlerde aşk olmasın demiyorum. Fantastik bir evrende aşk da olmalı hüzün de olmalı nefret de olmalı...Örneğin Star Wars de içerisinde harika bir aşk hikayesi barındırır ama bu göze göze sokmaz, insanları baymaz. Alacakaranlık ise klasik bir genç kız kitabına(buradaki cinsiyetçilik benim tarafımdan değil, yayın evleri tarafından yapılıyor) vampir kurtadam giydirmek olmuş. Bir an postu gördüm ve acaba seriyi ne kadar seveceğini mi yazacasın diye kuşkuyla okurken, yazının sonlarına doğru aynı görüşye olduğumuzı anladım ve mutlu oldum :D

Cinsiyetçilik konusuna hiç girmiyim yorum bitmez. Ekşi sözlükte orta okullarda okunan bazı aşk kitapları hakkında bir başlık vardı. Şu an ismini hatırlamıyorum başlığın ama orada da bu tür kitapların kadınlara sadece sevme sevilme sevişme amaçı aşıladığı üzerineydi. Bize Bellalar değil Katniss Everdeenleri seviyoruz.

Authors get paid when people like you upvote their post.
If you enjoyed what you read here, create your account today and start earning FREE STEEM!
Sort Order:  

Eline sağlık Alp, şu yorumun nasıl mutlu etti beni bilsen. İnsan anlaşıldığını hissedince kendini cidden çok iyi hissediyor.
Çöp edebiyatının başyapıtlarından biri de işte bu Twilight. Geçen yaz dedim artık Almanca roman okumaya başlayayım, aldım elime bir kitap, sanırım Kindle Unlimited'ten almıştım. İnanır mısın tamamen Twilight şablonuyla yazılmış ve hatta Twilight serisinde geçen bazı cümleler aynen kopyalanmış. Yazara kişisel blogunda bayağı bir yağdırmıştım ama tınmadı bile haspam.
Bu tarz kitapların varlığı bile midemi bulandırmaya yetiyor. Yazarlıkla yakından uzaktan ilişkisi olmayan insanların sırf tilkiliklerini kullanarak yayınevlerinden halka saldıkları şu kitaplardan kelimenin tam anlamıyla tiksiniyorum. Adamlar resmen şu konu ilgi görür diye başlıyorlar planlamaya, içine biraz aşk katalım, fantastik bir yaratık katalım, azıcık da trajedi ... oldu sana kitap ...
Bu kadar kolay mı ya ...
Neyse sakinim :)

Salmalarına(kitabı) bir şey diyemem. Sonuçta liberal ekonomide neyin satılıp neyin satılmayacağına biz karar veremeyiz. Veya para kazanma kaygısı bir sanatçıda olabilir bunu yadırgamam(seviyesinde :D) Beni üzen bu kitaplara duyulan ilgi. Yani öyle değişik bir milenyumdayız ki insanlar bir şeyi neden aldığını neden yaptığını bilmiyor. Kitabı satın alan garip genç ne bilsin. Hoşuna gidiyor onun böyle aşk olsun sevgi olsun diyor.
Saçma gelebilir ama ben ilk okuldan itibaren felsefe ve algoritma dersi verilmesini istiyorum. İnsanlar önce doğru eylem nedir, doğru düşünce nedir, sebep sonuç nedir bunları öğrenmeli. Kitabı okuduğunda kaç yaşındaydın bilmiyorum ama çoğu okur kitaptaki güçlü erkek vurgusunu göremeyecek. Çünkü toplumsal cinsiyet rolleri ne bihaber, özgürlük ne bihaber... Olay sadece bu seri de değil. Dost'a girdiğimizde karşımıza çıkan tüm genç kitapları aşk hakkında. Gençlerin hiç mi hedefleri yok hiç mi hayalleri yok? Beni üzün kitaplar değil popüler kültüre kapılan nesiller.