Umutla Beklememek

in tr •  7 years ago 

Birçok filmde, kitapta, şarkıda geçen bir söz vardır. Umut tehlikelidir der. Ve buna o kadar inanarak söylerler ki duyan kişi de bunun doğru olduğu kanısına varır. Ki düşününce ve sorgulayınca doğru olduğu fikrine kapılmamız gayet normal. Bu sorgulama kişisel tecrübelerimizden de olabilir, yaşadığımız çevrenin şartlarına bakılacak olursa da bu sonuç çıkarılabilir. Bu gözle bakıldığında
*Ikarus'u umudu öldürdü diyebiliriz. Ama saf yaşanılanlara bakılarak bu düşünceye kapılmamızdır asıl tehlikeli olan. Yaşadıklarımızın sonucuna bakıp umudumuzun boşa olduğunu söylersek kendimize hiç bakmadan, bu kolaya kaçmaktır.
Çocukluğumuzdan beri bir şeyleri umut ederiz, hayallerini kurarız. Ya sonuç hayal ettiğimiz gibi değilse? Umut ettik ama olmadı deyip umut ettiğimiz her ana küfürler mi savurmalıyız, lanetler mi okumalıyız? Ya da umut etmenin yanında başka bir şey yapmadığımız için kendimize mi kızmalıyız? Eğer hala birinci seçenek konusunda ısrarlıysak küfür etmeye başlayalım, bir daha umutlanmayacağınız konusunda kendinize sözler verelim -ki bu mümkün olmayacaktır- ve bir daha hayal kırıklığına uğramak için bekleyelim.
Ama dersek, ikinci seçenek düşündürücü; gelin birlikte düşünelim. Hayal ettikçe bile kalbimizin çıktığı düşlere umutla bağlanırız. Ve o anın gelmesini bekleriz. Ve bu bekleme süreci genellikle hiçbir şey yapmadan ve çaba sarf etmeden geçer. Bir adım dahi atmadan önümüze serilsin isteriz o günlerin, o anların. Peki, o düşler gerçekleşmezse bütün suçu umut etmeye yüklemek doğru mudur? Hala kendimizde bir suç göremiyorsak, bir tencerenin altını yakalım ve umut ederek bir yemek olmasını bekleyelim lütfen. Olursa beraber yeriz ve beni haksız çıkarmanın şerefine bir kadeh kaldırırız. Ama eğer aç kalırsak, bir de benim yöntemimle umutlu günlerimiz için adım atmaya başlarız.
Umutlu ve mutlu günlerimize atmadığımız her adım hepimiz için tehlikelidir ve oturup bir şeyler olmasını beklediğimiz sürece, hayal kırıklığıyla sonuçlanacak ve yine umutlu olmanın tehlike olduğu üzerine daha nice şarkılar yapılacak, kitaplar yazılacak ve filmler çekilecek.
Bir adım atmak her zaman zordur. Rahatına düşkün biz insanların, göz göre göre zorluklara yürümeye kendini ikna etmesi çok zaman alır. Ama yürümeye başlayanlar ancak kendini ve hayalini bulanlar oluyor. “Hayal etmek, başarmanın yarısıdır” safsatasını da bir köşeye bırakmak gerekir. İnanmak ve çalışmak olsaydı eğer kabul edebilirdim. Ama kimse saatlerce, aylarca, yıllarca hayal ederek bir şey yapamıyor. Başaranlar, kalkıp çalışmak için bir adım atarak ve zorluklara rağmen devam ederek hayallerini gerçekleştiriyorlar.
Aslında bu yazı da benim uzun zamandır çeşitli bahanelerle durmadan geciktirdiğim ilk adımım, hoş buldum. Hep kendi kendimin engeli oldum bu süreçte. “Sen yapamazsın” dedim, buna inanıp yapamayınca da “bunu bile beceremiyorsun” dedim. Kendimi hep bu adımdan uzaklaştırdım. Dünya için küçük, benim için çok büyük bir adım.
Hayallerimiz için çaba harcayalım ki başarımız ve umut ettiğimiz günleri gördüğümüz için bizim hakkımızda şarkılar söylensin, kitaplar okunsun ve filmler izlensin istiyorum.
Ikarus’u boş hayalleri ve umudu öldürmedi, Ikarus’u umudu serbest kıldı. Güneşe uçmanın hayaliyle çırptığı kanatları onun başarısı oldu. Yani, umut tehlikeli değildir. Korkmak, beklemek, hiçbir şey yapmamak tehlikelidir.

*Landschap met de Val van Icarus / Pieter Bruegel Tablosu
Landschaft_mit_Sturz_des_Ikarus_Pieter_Breughel_d_Ä.jpg

Authors get paid when people like you upvote their post.
If you enjoyed what you read here, create your account today and start earning FREE STEEM!
Sort Order:  

@benlafazan, I gave you an upvote on your post! Please give me a follow and I will give you a follow in return and possible future votes!

Thank you in advance!

Tebrikler cok içten yazdığınız anlaşılıyor ve hoşgeldiniz, umut ışığınız bol olsun. Olsun ki bizlere de yansısın..

Teşekkür ederim çok :)