Dışarıdan gelen köpek sesleri Arjina'yı uyandırdı. Uyandırıldığına kızmamış, hatta rahatlamış gibi bir hali vardı. Yine de yüzündeki gerginlik okunabiliyordu. Koyu kahverengi gözlerini yatağından görebildiği, evin dış kapısına dikmişti. Bir tahta parçası yardımıyla kilitlenmiş olan kapıya odaklanmış, boş gözlerle bekliyordu. Kapıdan birinin girmesini bekliyor gibi değil de sanki kapının arkasında olanları hayal ediyordu. Zaten gözlerini açması ile elinin kılıcına gitmesi arasında pek zaman farkı yoktu. Bir süredir uyurken kılıcını başucunda tutan Arjina, bunun rahatlığını biraz olsun hissediyordu.
Başucundaki masada bulunan üç mumdan sadece biri yanıyordu. Sol eline aldığı yanan mum ile diğer ikisini yaktı. Büyük olan mumu yanına alıp, dış kapıya doğru yöneldi. Odasından çıktıktan sonra geriye birkaç adımlık mesafe kalmıştı. Zaten tüm ev bundan ibaretti. Onun tercihi burada şehirden uzakta, başkent Meldom’a birkaç saat mesafede yaşamaktı. Tek başına ve kalabalıktan uzakta yaşamak genç ve güzel kadın için pek korkutucu değildi. En azından son günlere kadar. Tam on gün önce benzer saatlerde uyanıp penceresinden dışarı bakmış, alabildiğine karanlık olması gereken manzarada ışık huzmesi görmüştü. Alışılmışın dışında bir görüntü olmasına rağmen Arjina bir süre izleyip yatağına girmiş ve daha fazla bakmamayı tercih etmişti. Kısa süreliğine etrafının aydınlandığını hatırlıyordu.
O günden sonra ise görmüş olduğu huzme rüyalarının bir parçası haline geldi. Tanımlayamadığı hisler bedenini sarıyordu. Hep aynı nokta ve aynı saatler… Bu ışık huzmesini ilk gördüğünde keyif aldığı dahi söylenebilirdi. Gördüğü görüntü oldukça çekiciydi. Güzelliğinin yanında tanımlayamadığı duyguları da beraberinde getirdiğinden daha fazla bakmak istememişti. Ardından her gün aynı huzmeyi rüyalarında görmek onda huzursuzluk yaratmıştı. İki yıl kadar önce ailesini kaybetmişti. Eskisi kadar güvende hissetmiyordu. Sık sık geçmişi düşünen Arjina; birkaç yıl önce inanılmaz bir hayata sahipti. Zengin bir ailenin oldukça güzel kızı olmak onu kılıç eğitmenliği görevinden alıkoymamıştı. Ailesinin kaybı ve ardından yaşananlar genç kadını bu eve kadar getirmişti. Bir odası ve odadan çıkınca bazı ihtiyaçlarını muhafaza ettiği küçük bir alanı vardı. Gözünü diktiği kapı da bu bölümdeydi. İki elini de kullanabilmesine rağmen kılıcını sağ elinde tutmayı tercih ediyordu. Sol elindeki mumu kapının önünde duran büyük tahta parçasının yanına koydu ve tahtayı kenara itti. İterken zorlanmasına rağmen kılıcı elinden bırakmamıştı. Baş hizasında, kapının üzerinde kilitlenmesi için yerleştirdiği tahta parçasını yuvalarından çıkardı. Tekrar yerdeki mumu sol eline aldı. Derin bir nefes... Ve kapı açıldı.
Ortalık sakin görünüyordu. Fakat bir rahatlama yoktu sert ve bir o kadar gergin ifadesinde. Gerildiğinde dişlerini sıkardı. Dudağının iki santimetre altında; çenesinin sol tarafında, güldüğünde ve gerildiğinde ortaya çıkan bir gamzesi vardı. Bu gece bir süre daha kendini gösterecek gibiydi. Henüz etrafına bakmamıştı. Bulunduğu çevrede evler oldukça seyrekti ve geç saatte evin dışında olmak çok güvenli değildi. Fakat Arjina asıl tehlikenin, gözünü bir saniye bile ayırmadığı uzakta, gökyüzünde olduğunu düşünüyordu. Birkaç adım ilerledi. Adım atarken baktığı nokta değişmemişti. Gözlerini ayırmadan bir süre bekledikten sonra düştüğü durum için kendisine kızmaya başlamıştı ki, kulağına gelen cılız melodi onu dehşete düşürdü. Her gece rüyasında aynı melodiyi duyuyordu. Aslında oldukça huzurlu bir sesti kulağına gelen. Fakat içinde bulunduğu durumda ne duyduğunun bir önemi yoktu. Arjina alıştığının aksine cesur hissetmiyordu. Zaten ne olduğu hakkında hiçbir fikrinin olmadığı bir konuda ne kadar cesur olunabilirdi ki? Sonunu iyi ya da kötü kestiremediği herhangi bir yolda cesur yürüyemezdi. Arjina'nın tek yapabildiği babasının ona ölüm anında yerini söyleyebildiği kılıcı biraz daha sıkmaktı. Kulağına gelen ses, az da olsa yoğunlaşmıştı. Fakat sesin geldiği yönü kestiremiyordu. Sanki kafasının içinde bir yerlerden geliyordu. Geldiği yönü anlayamasa da rüyalarında duyduğu ses zaten ona nereye bakacağını söylemişti.
Arjina’nın gözlerini diktiği noktada mavi ve beyaz ışık huzmeleri belirdi. Sanki bu iki renk havada, kulağına gelen ses ile uyumlu bir şekilde hareket ediyordu. Her gece hafızasına kazınan görüntü, Arjina'nın ne kadar hoşuna gitse de korkusunun önüne geçememişti. Genç kadının çok bariz olmasa da dikkatini çeken bir şey vardı. Gördüğü ışık huzmeleri giderek büyüyordu. Beyaz ışık huzmesi, mavi huzme ile birbirlerinden uzaklaşıp birleşiyordu. Artık yaklaştığı daha net görülüyordu. Bu kez iki huzme çok daha fazla uzaklaşıp tekrar büyük bir hızla birleşti. Birleştiği yerde çarpmanın etkisiyle dağılmış bir bulut gibi görünüyordu. Bulutun içinden ise aynı renkleri taşıyan bir kuş çıkmıştı. Kuşun sol tarafı mavi sağ tarafı ise beyazdı. Arjina için en korkutucu olan kısım da kendisine doğru kanat çırpıyor oluşuydu.
Işık huzmelerinin tekrar birleştiği ana kadar olanları rüyasında çok kez görmüştü fakat bu kez gerçekleşen şey, rüyanın sadece başlangıç olduğunu gösteriyordu. Artık çok net görebiliyordu. Uzun aralıklarla kanat çırpan kuş oldukça yaklaşmıştı. Arjina kaçma fikrini anlamsız buldu. Sakin olmaya çalışarak bekledi. Elleri terlemişti. Gizemli yaratık yavaşladı. Arjina için burada olduğu çok açıktı. Genç kadının üzerinde küçük daireler çizmeye başladı. Sonunda birkaç metre ileriye konmuştu. Evin bulunduğu çevre neredeyse tamamen aydınlanmıştı. Arjina ona bakmakta zorlanıyordu. Tüm o ışığın ortasında kuşun parıldayan yeşil gözlerine baktı. Bir göz ancak bu kadar dikkat çekebilirdi. Görüntü olarak bir kartalı andırsa da bu kuş tamamen ışıktan oluşmuştu. Yeşil gözlerinin baktığı tek yer Arjina'nın gözleriydi. Genç kadın büyülenmiş olmasına rağmen elindeki kılıçla ona zarar verip veremeyeceğini düşündü. Hiçbir şey yapmadan beklemek de cesaret istiyordu.
Arjina olacakları değiştirmeyeceğini düşünüp kuşa doğru bir adım attı. Son yıllarda başına gelenler, onu hayatını kontrol edebildiği fikrinden biraz uzaklaştırmıştı. Durduğu yerde sadece Arjina’yı süzen kuş ise genç kadının attığı adıma herhangi bir şekilde tepki göstermemişti. Her seferinde tekrar cesaretini toplayan Arjina devam etti. Bir adım daha ve bir adım daha… Kuşa artık dokunabilecek mesafeye gelmişti. Genç kadının kafasındaki fikirler hızlıca değişmiş onun zararsız olduğuna ikna olmuştu. Hatta zarar vermeyi düşündüğü için kendisine kızmıştı. Kılıcını artık sıkmıyordu. Hatta neredeyse elinden düşecekti. Sanki bu yaratık ona yardım etmeye, içinde bulunduğu kötü durumdan kurtarmaya gelmişti. Umut dolu hisler tüm bedenini doldurmuştu. Fakat genç kadının aklına gelmeyen şey ise karşısındaki yaratığın aslında yardım istemeye gelmiş olabileceğiydi.
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri kanununa göre tüm hakları bana aittir.
This post has received a 3.13 % upvote from @drotto thanks to: @doctorbishop.
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
You got a 1.82% upvote from @getup
Want to promote your posts too? Send at least 0.010 STEEM DOLLAR or STEEM (max 0.055) to @getup with the post link as the memo and receive a upvote! More profits? Delegate some SteemPower to @getup - Daily Reward (STEEM DOLLAR)
1 SP, 5 SP, 10 SP, 100 SP, 500 SP, custom amount
► ► For Resteem to over 2000 follower + Upvote from @getup ◄ ◄
send 0.056 SBD with the post link as the memo.
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
Güzel hikaye. profildeki Walter-in resmi ayrı güzel :)
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit