Hikayenin devamı şöyle oldu.
Merve gittikten yarım saat sonra falan otobüsüm geldi. Öğle saatlerine doğru kapıyı çaldım. Annem kapıyı açtı. Annemi yana fırlatıp ablamın bilgisayarına koştum. (her güzel hikaye biraz abartıyı hakkeder değil mi:) Tabi o zaman sadece facebook var. En azından bende sadece o vardı. Saolsun arkadaşın soy adı da epey sıradan. Adı zaten Merve, bul bulabilirsen. İsimler değişmeye başlıyor ben bulamıyorum. Aklıma Güneş geldi. Onu arattım. Profil foto yok ama Adana Fen Lisesi-Odtü mimarlık. "Eşşek değilse odur" dedim. Ekledim. Ondan da ses çıkmadı. Evde lahana gibi geziyorum. "Anne bana Merve'yi bulsana" deyip duruyorum. Kadın da yazık annem diye bir şeyler yapması gerekiyormuş gibi falan hissetti ama o da ne yapsın :) Ertesi gün de teyzemi epey darladım. O da "hadi kalk sana başka Merve bulacağım" noktasına gelince saldım. Mahalle mantığı olan bir yerde yaşıyor. Şaka yapmıyor olabilirdi :D
Sonraki gün yakın dostum Doğuş'un evine gittim. Lise grubu toplanmışız boş ev değerlendiriyoruz. Alışkanlıklar kolay ölmüyor. Ben yine başladım. "bana Merve'yi bulun boş boş oturacağınıza" falan diyorum. Sonra Doğuş vahiy gelmiş gibi seslendi (bu arada doğuşun anlık fikirleri meşhurdur hatırlatın onu da anlatayım) "Kanka arama filtreleme yaptın mı?" dedi. Benim tek kaşım istemsiz yükseldi. "o ney lan" dedim. "İşte Odtü falan yazıyorsun filtreli veriyor."
Hemen bilgisayara geçtim. Bildiğim ne varsa yazdım. Sonra çoğunu geri silip arattım.Baktım orada duruyor. Nası tatlı belli değil:) Ekledim yarım saat sonra dönüş yaptı. Mesaj da attı. "aa sağ salim ulaşabilmişsin" dedi. Hatırlarsanız leş gibi bir ortamda tanışmıştık. Neyse üç beş mesaj sonra sohbet tıkanacak tabi. Tıkandığı yerde inanılmaz kötü bir çırpınma mesajı attım. Kızmadan önce durumu değerlendirelim. 20 yaşındayım ve 3 gündür "Merve" diye geziyorum. Neyse yeter uzattım kaçış yok bundan. "Merve seni daha çok tanımak isterim" diye mesaj attım. Ama var ya havada yakalamaya çalıştım cidden. Hemen oraya bir faraday kafesi falan kurmak istedim. Merve de sağolsun çok kibar bir insan "sanırım gizemli yol arkadaşın olarak kalmayı tercih ederim" dedi. Maceramız bu kadarmış derken son yavşaklığımı yaptım;
-pekala Merve hoşçakal, ayrıca bu kibar reddetme için teşekkür ederim.
-ya tam reddetme değil Ankara'ya gelirsen haberim olsun.
-İstanbula gelirsen de ben beklerim. Zaten su borcum vardı rahatsızım :)
-Suyu boşuna almadım. Sigarandan boşuna içmedim. Hoşçakal:)
Artık epey hafiflemiştim. Görüşüp görüşmemek tercihlere kalmıştı çünkü. İletişim kurana kadar her yerde beni arıyorsa falan diye üzülürdüm ben kesin. Birkaç ay sonra facebookta rastladım birkaç mesaj konuştuk kaldı sonra öyle. Bu arada ben sene başındaki hazırlık sınavını da geçemedim okul beni kabul etmiyor. Sadece sınava gel diyor. Merve zaten artık aklımda falan değil. Sadece güzel bir tanışma anısı var ortada.
Birkaç ay daha geçti yine Merve ile facebooktan konuştuk. Hollanda'ya bir projeye gidiyordu. Neyse gitti geldi yine yazdım. Tamamen rastlayınca "yazayım ya naptı acaba" tadında. Gerçekten fazlası değil. Sonra konuşurken ben ortaya bir laf atayım dedim. "Ben de Ankara'ya gelmeyi düşünüyorum. Biliyorsun Hacettepe'de arkadaşlar var." dedim. "aaa ne zaman" dedi. Gerçekten güzel soruydu çünkü ev arkadaşıma makarna aldırdığım dönemlerdeydim. Ne yazacağımı düşünürken tekrar "yazıyor" yazısı çıktı. Bekledim. Bana Tarsus'a gideceğini hatta bir gün Adana'ya da uğrayacağını söyledi. Sonraki hafta gelsen çok iyi olur dedi. Ben de tabi kafamda öyle planlamıştım zaten falan dedim.
Merve ile zamanı kararlaştırdıktan sonra Kaan'ı aradım. Kaan da çok yakın bir arkadaşım ve Türkiye derecesiyle Boğaziçi'nde okuduğundan epey burs alıyordu. Zorlandığım zamanlar hala Kaan'ı ararım :D Kaan bana para yolladı. Sonraki hafta bastım Ankara'ya. Samet beni aldı sağ olsun. Sametlere geçince Merve'ye facebooktan "artık numaranı alsam mı?" gibi bir şey yazdım. Numarasını aldım ve ertesi gün iki buçukta Kızılay'da sözleştik.
Ankara'ya hiç tam ısınamadım ama sevdiğim çok insana ev sahipliği yapıyor. Onun dışında Ankara'da sevdiğim iki yer var. Biri Atamın huzuru diğeri Aylak Madam. Merve ile ilk orada oturduk. Merve ile ilk oturmamdan ziyade Fantan Mojah çalıyorlar diye seviyorum. Bu arada yola çıkarken kendime belirlediğim kıstas şuydu: İki saat oturup kahve içsek Ankara'ya gittiğime değer.
Merve ile tam beş saat orada oturduk. Sanki yirmi yıllık arkadaşız gibi. Sohbet asla tıkanmadı. Beş saatin sonunda ise ben acıktım dedi ve farklı bir yere geçtik. Yemeğimizi yedikten sonra kaldığımız yerden devam ettik. Saatler 22ye geliyordu ki Merve; "Yarın bir sınavım var. Bir saat falan bakmam lazım ama böyle kendimi kötü hissettim. Yarın telafi etsek olur mu? dedi. Ben kızdım neden söylemiyorsun falan diye. Ben okumuyor olabilirim ama insanlar okusun:) "Çok önemli değil ama az da olsa bakmam gerek" dedi. Yineledi "yarın telafi ederiz." Ben Ankara'dan beklediğimden çok daha fazlasını almıştım ama en son "Yarın?" dedim. "Devrimde oturur içeriz" dedi. (Odtü'yü seviyorum:)
Ertesi gün akşamüstü Merve ile dışarıda buluştuk. Bana girebilmem için okul kimliği bulmuştu. Dışarıda derken Odtü'nün a4 kapısının oralarda. Önce markete geçip birkaç bira aldık oradan da okula girdik. İlk yudumları henüz almıştık ki yağmur başladı. Başta sallamadık ama alınganlık gösteren gökyüzü bizi zorla Odtü çarşıya sıkıştırdı.Tabi bir anda herkes oraya dolmuştu. On-on beş dakika sonra yağmur hafiflese de oturabileceğimiz pek yer yok gibiydi. Merve "hadi bana gidiyoruz" dedi. "Hiç zorlamayalım ben döneyim. Ev arkadaşlarını falan rahatsız etmeyeyim" dedim. Merve'nin de yeni tanıştığını bildikleri için huzursuz olurlar diye düşünmüştüm. Merve gayet öz güven dolu gülümsedi ve "benim getirdiğim kimseden rahatsız olmazlar" dedi. Ben de hemen şımardım tabi.
Işıl ve Dicle dünyalar tatlısı iki insan. Solanda sigara içilmiyor diye bütün gün mutfakta oturuyorlar :D Biz de geçtik yanlarına biralarımıza devam ediyoruz. Çok sıcak kanlı insanlardı. Zaman nasıl geçti gerçekten fark etmedik ama gece ikiye kadar dördümüz sohbet ettik. Benimle alakasız şeyler konuştuklarında kısaca bilgilendiriyorlar ve devam ediyorlardı. Aranızda bileniniz vardır ben de anlatmayı konuşmayı severim:) Öylece epey güzel vakit geçirdik ve sonunda ev arkadaşları "biz yatıyoruz" diyerek odalarına geçtiler. Ben de iki gündür uykusuzdum ama biraz daha otururuz gibi duruyordu. Sadece salona geçelim dedim. Sigara dumanı artık fazla geliyordu. Kanepe benim için hazırlandı ve artık konuşmak için fazla yorgunduk. Film izleyelim dedik. Küçük sehpayı benim için hazırlanan kanepenin yanına çekti ve ikili koltuğu da onun yanına çekti. O da oraya uzandı. Ben son iki günün yorgunluğu etkisiyle kısa sürede bayılmışım :)
Gözlerimi açtığımda saat altıydı. Merve de film izlerken uyuyakalmıştı. Kesin ilk ben uyudum diye hayıflandım. Fakat orada çok az insanın hissedebileceği bir şey hissettim. Merve'ye baktım. 8-9 ay önce Kadıköy'de umutsuzca kestiğim kadın karşımdaydı. Arka plan birkaç kez değişti. Bir yazıhane bir kanepe. Kısa süren mutluluğumun ardından uyandırıp odasına götürdüm. Bilginiz olsun tanıştığımda çok hoşlandığımı düşünsem de o zamana kadar o anlamda pek bir şey kalmamıştı. Ertesi gün de hep beraber yaptığımız güzel bir kahvaltının ardından ayrıldım. O günden bu güne yılda en az bir olmak üzere hala görüşürüz. Gerek sohbeti gerek kişiliğiyle benim için çok ayrı bir yerde. Rutin hayatlarımızda birbirimizi tamamen unutsak da zamanı gelince "Merve günü" oluyor :)
Sizin istediğiniz gibi bir son mu bilemedim ama benim için gerçekten daha iyi bir son olamaz gibi. Harika bir insanı kalıcı olarak kazandım.
Mervecim sen de çok meşgulsün. Steemit kullanmıyorsun diye tahmin ve umut ediyorum:)
yav benim de böyle saçma alakasız yerlerde tanışıp çok samimi olduğum bir ton arkadaşım var dünyanın en güzel hissidir 🤘🏿
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
Kesinlikle
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
Iyi oyle dramatik bitmemis, guzel son.
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
Evet söylediğim gibi baya memnunum :)
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit