Kendime Gel #1

in tr •  7 years ago  (edited)

Samimiyetimi sorgulayabilirsiniz tabi ama kendimi hep biraz farklı görmüşümdür. İkili ilişkilerde neredeyse hiç sıkıntı yaşamam. Sevip sevmemek ayrı bir konu ama o noktaya gelecek iletişimi çoğunlukla kurabilirim. Benim için temel nokta kişinin niyetidir. O nedenle epey geniş bir çevrem var. Çünkü diğer insanlar kadar sert yargılamam. Çevremdeki insanlar, en azından anlamak için çaba sarf edeceğimi bilir.

Fakat @punky dün sert yargıladığımı söyledi. Sanık kürsüsünde oturan ben olunca sanığın biraz fazla üzerine gidiyormuşum. Ben de parça parça kendim ile ilgili değerlendirmelerimi paylaşma kararı aldım. Kendimi rahat hissetmediğim, kendime kızdığım noktaları içimden geldikçe anlatacağım.

Aslında @punky bir bakıma haklı. Fakat insan kendisi için "iyi niyetli" diyerek bazı şeyleri tolere edemiyor. Çünkü ardında yatan derin arzuları biliyor. Gelelim ilk hikayemize...


Kaynak

Birçoğunuzun bildiği üzere organizasyon zamanları beni arayıp saha ekibi kurmamı isteyen bir şirket var. Üç sene önce bu şirket için kapıda bilet kontrolü yaparken, geçtiğimiz günlerde kırk iki kişiyi benim gözetimim altında çalışacak şekilde bir araya getirdim. Hatta yaklaşık iki senedir konumum bu. Fakat asla yalan söylemesem ya da kendi çıkarlarımı öne koymasam da bazı arzularım var.

Yaklaşık üç sene önce şirket, birkaç sponsor firma ile birlikte kadınlara yönelik bir etkinlik düzenledi. Ben üçüncü kez şirketle çalışacaktım ve yeni yeni göze girmeye başlamıştım. Görevim ise şirket sahibinin asistanlığını yapmaktı. Erken saatlerde şirketin genel koordinatörü bana 500 TL para verdi ve ihtiyaç halinde kullanmamı söyledi. Sistem gereği tüm harcamalarımı bir kağıda yazıyor ve fişleri biriktiriyordum. Gün sonunda ise listede yazan bir fişi bulamadım. Benim hatam olduğu için 15 liralık bir tutarı kendi cebimden koydum ve teslim ettim. Şu an benim için "abla" olan genel koordinatör, sonradan incelemek üzere aldı ve çantasına koydu.

Eve dönerken fark ettiğim bir şey vardı. Fiş ve geriye kalan para miktarı uyuşsa da listede fazladan bir harcama görünüyordu. Yani parayı kendi cebimden koyduğum fark edilebilirdi. O an bu durum hoşuma gitti.

Bana güvenebileceklerini biliyordum. Yıllardır aldığım işi yapmam bir yana gerekirse yakın arkadaşlarıma "seni çalıştıramam" dedim. Çünkü doğru insanları doğru yere koymak da benim işimdi. Kazandığım parayı gerekirse arkadaşıma verirdim ama kimseyi sadece ihtiyacı var diye çalıştıramazdım. Yani mesele iş değildi. Mesele benim hissettiklerimdi. O paranın kaybolmasına sevinmiştim. Üzerine gerçekten hiç düşünmüyordum ama memnun hissetmiştim.

Geçen sene kendimi eleştirmek üzere bir kafeye oturdum. Bazen zamanı geldi der ve yaparım. Kahve söyleyip, sigaramı sardım. Kafamdan geçen anlardan biri anlattığım hikayedeki memnun hissetme anıydı. Neden memnun hissetmiş olabilirdim? Çok karmaşık bir açıklaması yoktu. Hoşuma gitse de gitmese de "bakın benim çalışma anlayışım bu" diyebilmeyi kolay yoldan başarmıştım.

O insanlar bana hep güvendi. Güvenlerini de boşa çıkarmadım. Fakat sadece bu durum özelinde bakmamak gerek. Yarın bir gün o şirkette göze girmekten daha çok isteyeceğim bir durumla karşılaşabilirim. Bir şeyi çok fazla isteyebilirim. O zaman tesadüfi olan şeyi kendim kurgularsam ne olacak? Ya o gün geldiğinde "bana güvenebilirler sadece bunu onlara göstermek istiyorum" diye kendimi ikna eder ve bir fişi eksik verirsem?


Kaynak

Şu ana kadar yanlış diyebileceğim hiçbir şey yapmadım. Yapacağımı da düşünmüyorum. Fakat dediğim gibi, kendimi ekstrem durumlarda test etmedim.Beni rahatsız eden politik bir kimliğin açığa çıkmayacağının garantisini veremiyorum.

Şimdi size soruyorum. Hissettiklerim herkesin hissedebileceği şeyler mi? Zararlı olabilir mi yoksa zararsız kalacak mı? Takdir edersiniz ki bu durumları pek paylaşmadım insanlarla. Fikirleriniz benim için alışıldık olmayacak.

kendimi ifade edebildiğimden emin olmak adına edite başvurdum. Ben parça parça kendimi yargıladığım noktaları ve kafamdan geçen düşünceleri paylaşıyorum. Kendimi suçlu bulduğum ya da ben böyle biriyim dediğim bir durum yok aslında. Eğer devam edersem seriyi bu mantıkla yazacağım

Authors get paid when people like you upvote their post.
If you enjoyed what you read here, create your account today and start earning FREE STEEM!
Sort Order:  

Zararlı olabilecek şeyler olduğunu düşünmüyorum. Hissettikleriniz çok normal. Aslında bu bir farkındalık, herkesin hissedebileceği şeyler iken herkes bunları hissetmiyor. Yani farkına varmıyor ve dönüşüm gerçekleşiyor. Sizin bu hissetttikleriniz dönüşüme bir set çekiyor şimdilik. Ama şu anda sizi rahatsız edecek politik kimliğin açığa çıkmasını hiç bir insan için garanti veremezsiniz. Yaşananlar, yaşanacaklar, hayat ve zorluklar gitgide bakış açısını farkettirmeden değiştirebilirler ve belki de o zaman o kimliğin rahatsız olunacak bir kimlik olmayacağına ikna olunur. Velhasıl, olur olmaz bilinmez bu hissiyat ve kafa yormalar süreci engeller ya da geciktirir ya da gelinecek noktayı daha yumuşak kılar.

"Kendine yasaklamadan durumum farkında olduğun için çok uç noktalara gelmezsin" gibi bir anlam çıkardım son kısımdan.

Teşekkür ederim hocam. Güzel bir bakış açısı

Rica ederim. Bu arada yazıları sanırım düzenli takip edemiyorum ki önceki bir kaç yazınızı daha yeni görebildim. Her neyse ara ara belirli profilleri kontrol etmek de fayda var.

Düsünbil dergisini hiç duydunuz mu ya da okudunuz mu bilmiyorum, tavsiye ederim. Ayıca dergi dışında web portalları da var. https://dusunbil.com
Daha bugün orada Dalai Lama nın sözlerini toparladıkları bir post vardı da şu söz hoşuma gitti, müsadenle buradan da paylaşmış olayım;

"Gezegenin daha başarılı insana ihtiyacı yok. Umutsuzca daha çok barış elçisine, çözümcüye, onarıcıya, hikaye anlatıcılarına ve her türden sevgiye ihtiyacı var."

Gerçekten çok sevdim bar yazınızda da paylaşın lütfen.

Profilleri ben de kaçırıyorum bazen. Sürekli bir şey yaparken bakmaya çalıştığım için olabiliyor

Hocam aslında sizde hep aynı kişiyle ya da şirketle çalışmanın verdiği bir güven var. Siz, hep aynı şahıslarla iş yaptığınız ve bir o kadar da başarılı olduğunuz için karşı taraftan ister istemez biraz da olsa güven duyulsun istiyorsunuz. Aslında sizin için önemli olan şey ilişkiler ve insanlar. Eğer umurunuzda olmasaydı işinizi doğru yapıp, herşeyi tam tamına yerine getirerek sadece işinize yoğunlaşabilirdiniz bu da insanlarla çok muhattap olmanıza gerek bırakmazdı.

Şu anda siz insanlarla sadece iş yapmıyorsunuz belki de geleceğe yönelik ilişkilerinizi güçlendirmeye çalışıyorsunuz. Belli ki onlar da size güveniyor, sonuçta hikayede anlattığınız gibi herhangi bir sorun çıkmamış size güvendikleri için bu durumu görmezden gelmişler ya da farkına varmamışlar. Ama ben yine de size siz siz olun insanları çok fazla sınamayın işi yavaş yavaş olursun bırakın ilişkilerinizi daha da güçlendirin. Bazen şansınızı zorlamak istemediğiniz sonuçlar doğurabilir. En iyisi siz olayı veya hedeflerinizi sürece yayın.

Hocam bu kez yorumunuza katılamayacağım. Çünkü iş veya değil insanlara genel bir yaklaşımım vardır. İş kısmı bunu ne kadar kısıtlarsa o kadar kısarım. Karşı tarafın izin verdiği ölçüde normale dönerim. Bu tercihen yaptığım bir şey. Sahte ilişki sevmiyorum.

Fakat bu yazıda iş ya da insan ilişkileri değil problem. Benim dönüşebileceğim politik kimliğe bir örnek vardı. Beni huzursuz eden isteklerimin doğabileceğinden bahsetmeye çalıştım. Biraz da dağınık yazdıysam kusuruma bakma

Kesinlikle düşüncelerinize saygı duyuyorum hocam. Siz işi her zaman sonraki planda tutarım diyorsanız tabiki de bu sizin bileceğiz şey. Ben sadece bu isteklerinizi ya da dönüşebileceğiniz o politik kişiliği siz hikayeyi işiniz üzerinden verince iş ile alakalı olduğunu düşündüm.

İsteklerinize gelince yukarıda da bahsettiğim gibi bazen bu istekler tehlikeli olabilir ama istemek ya da istememek yine de sizin elinizde olan bir durum olduğu için bunu iyi tartmamız ve öyle hareket etmeniz lazım.

Bakalım şu ana kadar öyle yaptım. Böyle kalacak mı diye sanırım bekleyip görmemiz gerek.

Aslına bakarsan bu düşünce herkesin içinden geçebilecek bir şey. Sadece herkes senin kadar açık bir dille açıklayamayabilir.

İşte onu merak ediyorum. Gerçekten olağan mı diye

This post has received a 0.14 % upvote from @drotto thanks to: @doctorbishop.

Merhaba @doctorbishop,

Yazınız @trdaily tarafından otomatik olarak seçildi. Ve @trdaily curation trail'i takip eden
@emrebeyler hesabından da oy aldınız.

@trdaily curation trail'e bu adresten katılabilirsiniz.

Yine görüşmek üzere! :)

Otomatik olsa da teşekkür ederim :)

Kendini eleştirmek iyi bir şey; didiklemek o kadar iyi diil. Güzel bir şey yaptığına inanan herkes gibi bunun görünmesini / bilinmesini istemişsin.
Şimdi ben didikleyeyim (bu bir eleştiri diil, basbayağı didiklemek): Bunu buraya niye yazdın?

Bir önceki yazımda biraz bahsetmiştim. Yapasım geliyorsa yapıyorum. Doğrudan bir amaç söyleyemeyeceğim. Biraz rahatsız edici olabilir ama yazdım işte. Belki de itiraftır

Yok, niye rahatsız edici olsun? Yaptığın güzel şeyi birilerinin görmesini isteme halini eleştirirken bir yandan da yaptığın güzel şeyi aslında bize de göstermek için mi diye işin esprisindeydim.
Aslında komiklik yapıyorum ama pek anlaşılmıyor galiba:( Bir daha yapmıycam.

Öncelikle üzülen surat yerine gülen surat kullan :) öyle anlaşılıyordu. Yine yap daha güzel yap :)

Ayrıca yaptığım güzel bir şey yok orada. Sadece yapmam gerekeni yaptım :)

Pek çok kişi "Bunun fişi yok ama böyle bir ödeme de yaptım," diye söylerdi. Söylemeyip sessizce parayı cebinden koymak bence güzel bir davranış. Belki benim de normalim bu olduğu içindir.

Abes değil tabi de, yine de sistemin mantığı zaten belgelendirmek olduğu için bana rahatsız edici gelecekti. Benim için parayı koymak daha kolaydı.

Yazıyı 3-4 defa başa dönerek tekrar tekrar okumam gerekti hep yarım bırakıp başka bir şey yapmam gerektiğinden.

Sonunda bitirdiğime sevindim :))

Herkesin boşluğuna geleceği bir an veya bazı konularda dayanabileceği şeyler vardır. Bu senin o yapmadığın şeyleri engelleyen duygunun yapmanı isteyen duygularından daha ağır basmasından kaynaklanır.

Bir gün senin de zaafın olan farklı bir konuda o duygun ağır basabilir, bu senin kötü olduğunu mu gösterir? Kime göre neye göre?

Zahmet vermişim :)


Şu an olaya bir taraftan baktığım için diğer taraf kötü gibi geliyor da. Aslında bu sadece bir örnek. Politik davranmak herkesin bir miktar mecbur olduğu bir şey. Fakat duruma göre ilerlemesi rahatsız edici. Ayrıca ben bu nedenle kötüyüm demiyorum. Kendimi yargıladığım noktaları parça parça anlatmak istedim.

Bir de kendimi kötü biri ilan etmem için dünyanın epey düzelmesi lazım hocam :)

Zahmet yok estağfurullah :))

Kendini eleştirebilmek en iyi şeylerden biridir kesinlikle, takdir ediyorum bu anlamda ;)

Teşekkür ediyorum efendim :D