Soğuk Mücadele

in tr •  6 years ago  (edited)
Create a post imgesine tıkladım. Klasik beklememi yapıyordum. Durduğum yerde kendi ismimi sesli söyledim. Ne kadar garip geldi anlatamam. Aslında anlatırım da uğraşamam. Önemli olan garip gelmiş olması. Milyonlarca kez bana bu şekilde seslenildi. Fakat sanki bir yabancının ismini söylemek gibiydi. Şu an Doctor adında biriyle tanışsam ne kadar alışılmış gelecekse o kadar alışılmış geldi. Sanki biraz ezbere yaşıyorduk.


Kaynak

Hemen üşenmeden hamlemi yaptım. Neden? dedim. Bu kadar mı ezberliyoruz her şeyi? Kendi adımın bana garip gelmesi önemli değil. Çok olağan ve önemsiz bir detay. Fakat aynı olağanlıkta kaçırdığımız önemli detaylara ne olacak? Rutinin içerisinde savrulurken bir ömür boyunca aklımıza gelmeyenler ne olacak? Bazı şeyler zamanla kafamıza Dank! ediyor. Sevdiğimiz insanlara onları sevdiğimizi söylemek gibi. Bazen sadece içimde kalmasın diye söylüyorum. Gerekli ortamın ya da duygu yüklü anların oluşmasına gerek yok. Seviyorum. Neden söylemeyeyim?

Kendimle baş başa kaldığım her an düşünce denizinde bir pusula bulmaya çalışıyorum. Deniz, düşünce denizi olunca bana sunacağı bir yol haritası mutlaka olmalı. Orada bir yerde olduğundan adım gibi eminim. Hatta az önce yaşadığım salak tecrübeden sonra adım gibi eminim cümlesi yetersiz bile kalıyor. Fakat henüz pusulayı bulamadım. Yine de karaya ulaşmak adına gittiğim bir yön var. Doğruluğunun aldığım yol ile değişmesi muhtemel bir yön.


Kaynak

Yine konudan uzaklaşıyorsun doktor!

Ne yapayım böyleyim. Yazmak için açıyorum. Bir süre ekrana bakıyorum. Sonra kafamdan geçen düşüncelere parmaklarım eşlik ediyor. Bu tarz bir yazıya başladığımda kafamda iki cümleden fazlası olmuyor. Bir gün sohbet edersek inanın orada da bir miktar dağılacağım :) Fakat toparlıyorum. Ezberlediğimiz için kaçırdıklarımızdan ve varlığını unuttuğumuz şeylerden bahsediyorduk. Aynı kendi adımız gibi.

Bu fikre bu denli ikna olma sebebimi söyleyeyim; düşünerek fark ettiğim çok şey oldu. Her biri için ayrı bir çıkış noktası ya da düşünmeye iten bir olay yaşansa da nihayetinde durum bu. Ne kadar çok fark ederseniz o kadar kaçırdığınız şey olduğuna inanıyorsunuz. Aynı bilgi gibi. Öğrenecek çok şeyi olduğunu söyleyen insanlar en bilgili olan insanlardır.

Arada bir kendiniz için anket yapın. Hangi yönleriniz kötü ya da neleri yanlış düşünüyor olabilirsiniz? Sonra duşa girin. Düşünmenize de yardımı olur. Verebileceğiniz her cevap zamanla daha fazlasını getirecektir. Ardından daha iyi bir insan olarak sokağa çıkabilirsiniz ve tek gerekçeniz duş almak olmaz :)

Bugün için planlarım vardı. Birkaç saat erteledim. Çünkü bir şeyler yazmak istiyordum. Komiktir çünkü dün "yarın yazmayacağım" dedim. Fakat dün @edebiyat ve bugün @mahfi ile olan konuşmalarımız inanılmaz motive etti. Profilimi okumaktan keyif alan herkese teşekkür ediyor, şuraya bir şarkı bırakıp koşarak uzaklaşıyorum.

doc-son.png

Authors get paid when people like you upvote their post.
If you enjoyed what you read here, create your account today and start earning FREE STEEM!
Sort Order:  

Aaaa ama şarkı fevkalade tıpkı yazı gibi :))

Seninle şarkılar konusunda anlaşmaya başladık :D Teşekkür ederim :)

Ezbere de yaşarız biz. Başkasının fikirleriye kendi hayatımızı yaşıyormuş gibi de davranırız. Ezberlediklerimizin çoğunda çoğu zaten başkasının fikirleri olur. Onların hayatını yaşarız. Kendimizi asla dinlemeyiz. Ne isteriz, ne istemeyiz bilmeden yaşarız biz. Yaşamak da böylece anlamının dışına çıkmış olur. Olsun biz yaşarız yine de.

Çok hoş olmuş. Ellerine emeklerine sağlık olsun. Sizi #edebiyat'ta ağırlamak mutluluktur.

Sevgiler.

Olsun yaşarız biz yine de.

Daha fazla ne anlatılabilirdi bilemedim :)Teşekkür ederim efendim :)

Sonra kafamdan geçen düşüncelere parmaklarım eşlik ediyor.

Kafadaki düşünceleri parmaklamak iyidir doktor :)


Beyin sistemimiz ezbere çalışıyor rutin şeyler konusunda, bazen bu rutini bozmak için kendi adını kendine zikretmek gibi bir parmak gerekiyor işte.

Kafadaki düşünceleri parmaklamak iyidir doktor :)

Alın bunu burdan ya :D


Öyle o nedenle dışarıdan bir uyarıya ihtiyacımız var. Ben de tam olarak onu sağlamaya çalıştım :D Senin mantığına göre bu durumu açıklama ama... yoksa linç yerim :D:D

Ahahaahaa :)))

Linç sebebi değildir. Parmakların çok değişik işlevleri vardır.

Parmaksız bir hayata hayır!

Bana göre böyle gelmesi normal, çünkü hem ismimize alışıyoruz hemde söyleyen kişilere, bu yüzden bazen kendimizi güncellerken ki söylediğimiz alışılagelmişten farklı olarak algılanıyor beynimizce.. sorun etmeyin onada alışacaksınız :D :D

Zaten bu durumum olağan ve önemsiz olduğunu söyledim. Fakat olağan ama önemli olabilecek detayları kaçırmamız potansiyel bir sorun. Ya da sorun olmasa da elimizden kaçan bir değer

o zaman elimizden kaçırmadan o değerleri yakalamak dileğiyle :) İyi günler hocam...

Yorumunuz için teşekkür ederim :) size de :)

rica ederim :)

Denizde bir şey arama doktor ben yıllardır arıyorum henüz bulamadım, bulunca koordinatlarını veririm sana :D

Kaptan kor ver kaptan yolumu şaşırdım. Se a ses deneme kaptaaaan!

Ezberlerimiz bizlerin kırmızı çizgisi konumuna geldi. Hayattan soyutlanarak kendimizi güvende hissettiğimiz evimiz haline geldi. İlkokul sıralarından üniversite amfilerine, çizgi filmlerden filmlere, çizgi romanlardan romanlara hatta daha da ileri gidiyorum. Psikolojimiz bozulduğunda gittiğimiz psikologların hepsi bizler ezberlerle donatılmış sistem içerisindeki çarklara dahil etmek için çalışıyorlar. Özgürlük, demokrasi diye söylediğimiz söylemlerimiz bile bizlere sunulan ezberin içerisindeki duvarlarla çevrili sadece gökyüzünü gösteren yansımalar. Bütün bu yaşamın içerisinde ezberi bozan minik bir kırıntı bile bizleri heyecanlandırıyor, tedirgin ediyor hatta korkutuyor. Bundan kurtulmak istediğimizi söylerken bile kendi esaretimiz için adım bile atamıyoruz. Daha düzgün bir iş daha bol bir maaş için bedenimizi ruhumuzu satıyoruz. Bütün gün çalışıyoruz, kurumsal bir firma bile olsa yönetici pozisyonundaki birey yirmi dört saat çalışıyor. Telefonlar asla kapanamıyor. Bütün bir yılın sadece bir ayı nefes alıyoruz o da telefonlarımızın bize izin verdiği kadar.
Şimdi bütün bu olup bitenler içerisinde kim ezberlerden uzak yaşadığını düşünebilir ya da kim kendi öz fikirleri ile hayata baktığını iddia edebilir.
Kim kendi zincirlerini kırabilir kim varlığını ifade edebilir...
Karanlık oldu belki de yorumum ama doğrular hiç bir zaman dikenleri alınmış gül bahçesinde sunulmadı bizlere... O nedenle bu tarz yazıları seviyorum, bireyi sorguluyor, kendisini sorgulaması için elinden geleni yapıyor.
Tebrik Ederim... :)

İşte tüm bu ezberin içerisinde durup ne oluyor diyebilmek zor. Çünkü bu aklımızda oşan bir unsur değil. Bir çoğumuzun daha önce yaptığı bir şey değil. O nedenle bir uyarıcı gerekiyor birçoğumuz için. Kendimize geri bildirim yapmayı hatırlamalıyız.

Hocam yorumlarınız inanılmaz bu arada. Yarısıyla post hazırlayan çok insan var :) teşekkür ediyorum :)

Bizleri etkileyen bir çok roman ve filmde her zaman bir uyarıcı var. Birey her zaman bu uyarıcılara tanık olmak istiyor. Tanık olduğu uyarıcının da yaşamını çok iyi derecede gözlemliyor. Söylenenler ile yapılanların örtüştüğünü gören birey o zaman değişime geçiyor. Değişim kendi iç dünyasındaki devrimi tamamlaması ile gün yüzüne çıkıyor. Bu savaş her saat her dakika her an devam ederken artık çevre yeniliklere doğru esir oluyor. Uyarıcı ölene kadar her şey mükemmel olurken, ölüm bireyi yeniden devrimin yeni köleleri haline sokuyor. Bu yüzden dünyadaki tüm hikayelerin döngüsü aynı oluyor.

"Hocam yorumlarınız inanılmaz bu arada. Yarısıyla post hazırlayan çok insan var :)"

Bizler yazıyı yazmak için uğraşmıyoruz ki bizim derdimiz var, söylemek istediklerimiz, kendimizi ifade etmek istediğimiz olgular var. Yalanı ile doğrusu ile, sahtesi ile gerçeği ile... Hayati ile Memati ile...

Asıl ben teşekkür ederim...

Bende yazı hazırlıyorum doktora ihtiyacım olabilir 😃

Bana nerde ihtiyaç varsa :)

Öğrenecek çok şeyi olduğunu söyleyen insanlar en bilgili olan insanlardır.

Her cümlesi alıntı yapılası ama ben seni seçtim pikaçu. Öğrenecek çok şeyimiz var senden doktor.

İnsanların birbirine hocam diye hitap etmesinin bir nedeni vardır. En azından ilk çıkış noktasında vardı. Gerekçe şuydu: herkesin herkesten öğrenebileceği bir şey mutlaka vardır. O nedenle herkese hocam diyen insanlar var.

Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Gerçekten motive edici oluyor :)

This post has received a 0.16 % upvote from @drotto thanks to: @doctorbishop.