İlk defa kapalı otoparkı olan bir cami'ye merakımı gidermek için gitmek istedim. İş yerimize oldukça yakın ve neredeyse her gün yolda seyir ederken gördüğümüz bir cami. Çoğu stadyumdan fazla kapasiteye sahip, lokasyon olarak ulaşımı pek kolay göremesem de, İstanbul için her iki kıtadan da gözüken kocaman bir yapı. Bu cami için yapılan harcama ne kadar bilmiyorum ama, gönül isterdi ki bu özveriyi, mimari sanatını, emeği, zamanı, maddiyatı, üretime ve eğitime de harcasalar ve ülkemizin kalitesini arttırabilsek. Ne yazık ki eğitime yapılan katkı şuan benim gördüğüm kadarıyla, yüzlerce içi boş yeni üniversite ve görkemli mimariler. Ülkemizde benim gibi bilgisayar mühendisliği okumuş çoğu arkadaş bu sözlerimi anlayacaktır. Uluslararası geçerliliği olan üniversite sayımız ne yazık ki bir elin parmağını geçmiyor. Şayet Boğaziçi Üniversitesi ya da ODTÜ'den mezun değilseniz, uluslararası platformlarda çoğu kişi mühendis olduğunuzu bile kabul etmeyip, hangi dersleri gördünüz diye transkript isteyebiliyorlar. Uzun bir konu pek girmeyeceğim, biraz da olsa anlayabildiğinizi düşünüyorum.
Sevgiler.