Merhabalar, hayatımda 2. sefer piste girerek 20 dakika boyunca Intercity İstanbul Park Formula 1 Pistinde gazlama imkanı buldum. Pistte gazlamanın güzel yanlarını size kısaca anlatmam gerekirse;
- Tamamen trafiğe kapalı bir ortam,
- Her hangi bir beklenmeyen bir şey ile karşılaşma imkanınız yüzde sıfır'a yakın,
- Kedi, köpek vb. canlılara çarpma riskiniz bulunmamakta, pistin ucundan içeri girse seans iptal ediliyor (kırmızı bayrak),
- Asfalt üzerinde çakıl, taş, yağ, su vb. hiç bir olumsuz madde bulunmamakta,
- Yaklaşık 30'dan fazla görevli ve 10'larca kamera ile, her viraj her hareketiniz izlenmekte,
- Apaçi diye tabir ettiğimiz taşkınlık, diğer sürücüleri tehlikeye sokacak hareketlerinizde, seans sizin için sonlandırılıyor,
- Seans sırasında hazırda bekletilen ve 1-2 dakika içerisinde intikal edebilme kabiliyetinde tam teşekküllü bir ambulans,
- Asfalt kalitesi aşırı iyi olup, asfaltın üzerine ekstra tutunuş sağlaması için zımpara görünümlü bir ilave,
- Ekipmanların tam olarak giyilmesinin zorunlu kılınması; tulum (tek parça ya da birbirine bağlanabilir motosiklet ceketi-motosiklet pantalonu), uzun çizme, uzun eldiven, kask.
- Virajda düşmeniz, kaza ya da virajı alamayarak kaçırmanız durumunda, sizi çakıl havuzları bekliyor. Sizi yaralayabilecek ya da ölmenize sebep olabilecek her hangi bir nesneye ya da canlıya çarpma riskiniz bulunmamakta.
- Şerit genişliği uluslar arası formula 1 araçları standartlarında olup, yüksek hızlarda rahatlıkla viraj alabileceğiniz genişlikte.
- Seans öncesi kısa bir eğitim.
Yukarıdaki maddeler arttırılabilir, özetle size anlatmaya çalıştım. Bu pist etkinliklerinde 3 grup yapılıyor. Araba, motosiklet, bisiklet. Eğer isterseniz, araba ya da bisiklet ile de girebiliyorsunuz. Bu araçların klasman ve seansları farklı. Gidip de bisikletle motoru ya da arabayı aynı anda çıkarmıyorlar. Ekstra profesyoneller için de seanslar ayrılmış durumda.
Peki pist etkinliği ya da 20 dakika boyunca 5 km uzunluğundaki bir yerde sürekli olarak dönmek, gazlamak ve sert frenler ile viraj almak bize ne katıyor.
- Tecrübe kazanıyoruz,
- Viraj alma sanatı öğreniyoruz. Bakın buna sanat diyorum, çünkü viraj çok keyifli inanın. Viraj almak derken ne kast ediyorum peki? Viraj öncesinde konumlanma, virajın açısına göre doğru hız kontrolü, viraj içine gelindiğinde doğru bakış ve viraj çıkışında gaz açmak.
- Motorumuzun ve kendimizin kabiliyetlerinin farkına varmak.
Son madde olarak ise, belki de en önemli kazanımımız şu. Kullanmış olduğum motosiklet 600cc bir sport touring makine. 90 beygire yakın arka tekere güç aktarmakta, ve ağırlığı 200 kilo. Neredeyse ağırlığının yarısı kadar bir gücü kullanabiliyor. Bu ne demek oluyor peki? Hiç motosiklet bilmeyen arkadaşlar için anlatayım. C ve E segment yani binek araç diye tabir ettiğimiz çoğu arabadan seri, bir süper araç ile kalkışta kapışabilecek bir canavar. Yani 0'dan 100'e 1.viteste yaklaşık 3 saniyede çıkabiliyorsunuz. Elinizin altında koca İstanbul'u hiç vites değiştirmeden (sadece 1.vitesle) gezebileceğiniz bir makine var. (6 ileri bu arada benim motor) Durum böyle olunca bu kadar güçlü bir makineye araba olarak sahip olmak istesek çok paralar ödememiz ve bir spor araç almamız gerekir. Peki ne kazandık? Bu tarz trafiğe kapalı alanda gazladığınız zaman, içinizdeki hız tutkusunu özgürce yaşayabiliyorsunuz. Bir diğer konu, asfalt o kadar kaliteli ki, istanbul yollarında kalitesiz leş asfaltta freninizin tutmadığını, lastiğinizin kaydığını, virajlarda yalnızca araba kullanıcılarını düşünerek asfaltı kocaman beyaz oklar, yazılar, şekiller ve çizgilerle boyayıp, yine sadece araba sürücülerini düşünülerek yapılmış, virajda düştüğünüzde üzerinizde nasıl ekipman olursa olsun, sizi ve motorunuzu rendeleyerek öldürecek ve parçalara ayıracak katil bariyerlerin olduğu bir yerde gazlamanın ne kadar da tehlikeli bir şey olduğunu görüyorsunuz.
Ve inanın piste girip bu güzel asfaltta gazladıktan sonra yolda yapmış olduğunuz gereksiz hareket ve gazlamalardan ve bu arzudan sıyrılıyorsunuz.
Bilmiyorum anlatabildim mi. Uzun bir yazı oldu, okuyan gözleriniz, beğenen elleriniz dert görmesin.
Sevgiler.
Doğan Can Kilment - DCK
Can Motovlog
Son zamanlarda steemit üzerinde okuduğum en farklı yazıydı. Aslında hiç bilgimin olmadığı bir konu hakkında fikir edindim. Böyle yazılarla karşılaşınca steemit platformunun iyi yönde kullanılmasıyla insanın kazanımlarını artıracağını görüyorum. Bisikletle deniz kıyısından ilerlemek dışında pek sürüş deneyimi olmayan biri olarak ilgi çekici buldum. Sanırım videonun da d.tube üzerinde yayınlanması mükemmel bir final olurdu steemit adına . GoPro kutu açılışınızı da izlemiştim. Sanırım hep beraber d.tube'a geçme vakti geldi :)
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
Merhabalar Deniz, teşekkür ederim güzel yorumların için.
Video'yu 4K olarak kaydediyorum. d.tube'a bir aralar video yüklüyordum ben de lakin beklediğim görüntü kalitesini (4K) desteklemiyordu. Ayrıca youtube'da olan kitle de video beklediği için 2 yere aynı videoyu yükleme konusu benim için biraz havada kalmıştı. Son durum nasıl d.tube üzerinde bir bakacağım. Teşekkürler tavsiye için de. Ben de aynı zamanda bisiklet kullanıcısıyım.
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit