Moda'da Yeni ve Şirin: Maskarpon Tiramisu

in tr •  7 years ago  (edited)

Bugün bana sorsanız, Moda'da mekan açmak ister misin diye, hayır derim. Gayrımenkul fiyatları çok yüksek, rekabet azami düzeyde, beklentileri karşılamak zor. Ama semtin başarılı işletmecilerinden biri ikinci girişimine atıldıysa bunu dikkate alırım. Paul's Lasagna'nın sahibi Hakan Ersoy'un bir de tatlı dükkanı açtığını öğrenince denemek istedik.

Maskarpon Tiramisu, Moda'nın en ayak üstü, en elverişli konumlarından birinde, Dr. Esat Işık Caddesi'nde bulunuyor. Mekan, alışkın olduğumuz tatlı duraklarından oldukça geniş. Görür görmez "Burası sadece Tiramisuyla dönmez. İçecek barına yaptığı yatırıma bakınca muhtemelen kafeye dönüştürme planı var" dedik. Nazik ve sempatik servis ekibi bizi pek güzel ağırladı. Önden yaptıkları minik ikramlar iyi bir esnaflık örneğiydi. Zarif kaşıklarına da bayıldık.

Menüye bakar bakmaz ilk tahminimizi doğrulayan işaretlerle karşılaştık. Maskarpon Tiramisu'nun içecek menüsüne özen gösterilmiş. Sizi şekere boğmayan, ferah ve doğal seçenekler var menüde. Adaçaylı ve Keçiboynuzlu Limonatalarımızı pek sevdik.

Şekeri Tiramisularında da son derece ölçülü kullanmış olmalarına artı puan. Ha keza, Tiramisularda Labne yerine, bunu tabelalarına da yansıtacak şekilde Mascarpone kullanmalarına teşekkür etmeliyiz. Yalnız burada Rani Çiftliği'ne de selam göndermemiz gerek. Tüketici gözünden bazı şeyleri göremiyoruz ama Rani Çiftliği'nin sahne arkasında gerçekleştirdiği dönüşüm, önümüzdeki yıllarda yediğimiz içtiğimiz pek çok şeyi etkileyecek. Rani Çiftliği uzun yıllar Türkiye'de son derece yüksek fiyatlara bulunabilen bazı yabancı menşeli peynirleri ülkemizde üreterek, makul fiyatlarla ulaşılabilir hale getirdi. Yani Maskarpon Tiramisu'da aldığımız tatları bir ölçüde kendilerine borçluyuz.

Pekala, Tiramisulara dönelim. Lezzet sözcüklere dökmesi zor bir şey olduğundan bunu benzetmelere dayanarak anlatmaya çalışacağım. Bir orkestranın size ahenkle seslenebilmesi için bazı bas tonlara ihtiyacı vardır. Bu tonlar olmadan bir şeyler eksik kalır, çiğ kalır. Ama bu bas tonlar iyi birer eşlikçi olsa da onları her zaman tek başına dinlemek istemezsiniz. Ön planda dikkatleri üzerinde toplayacak bir melodi olmalı ve insanları alıp götürmelidir.

Burada özellikle ek aromalı Tiramisularda, aradığımız bu lezzeti bulduk. Rom-Bergamut ve Yabanmersini aromalı Tiramisular bizi tatmin etti. Bas tonlarıyla birlikte, yeri geldiğinde sahne ışıklarını kendisine çeken kıvrak melodileriyle her ikisini de beğendik.

Klasik Tiramisuda ise bas tonlarını zaman zaman geride bırakıp akılda kalacak lezzet sıçramalarına ihtiyaç var. Zaman içinde bunu rahatlıkla gerçekleştirebilirler. Yeter ki tariflerini geliştirmeye açık olsunlar.

Sözümün özü şu ki henüz ilk günlerinde olmasına karşın potansiyel gösteren bir mekan Maskarpon Tiramisu. Samimi bir çabayla fark yaratmaya çalışan, bununla beraber elverişli konum ve mekan faktörünü de arkasına alan bir işletme. Onlarla daha da güzel günler göreceğimize inanıyorum.

Doymak Yok'un bu içeriğini beğendiyseniz, lütfen profilimi takip edin.

Instagram profilim de burada.

İlginiz için teşekkürler! :)

Authors get paid when people like you upvote their post.
If you enjoyed what you read here, create your account today and start earning FREE STEEM!
Sort Order:  

@doymak.yok güzel bir post olmus. elinize sağlık

Beğenmenize çok sevindim. Teşekkür ederim :)