Merhaba arkadaşlar;
Dün hızlı tren ile Eskişehir’e giderken genelde yolculukla ama özelde hızlı trenle alakalı görüşlerimi yansıttığım postumu trendeki yolculuğum esnasında paylaşmıştım.
Bugün ise Eskişehir ve gidiş sebebim üzerine bir iki kelam etmek istiyorum.
Hayatın karmaşasından kurtulmak ve bir nevi birkaç saatte olsun kafa dinlemek amacı ile zar zor izin alarak bu yolculuğa çıktım. Bildiğiniz üzere Discord adminlerimizden @tarikhakan55 Yurtdışında yaşıyor ve birkaç günlüğüne de olsa Türkiye’ye gelince “bir araya gelelim, tanışalım, kaynaşalım, hasret giderelim” dedi. Buna istinaden belirlenen gün olan 15 Mart Perşembe günü Eskişehir’de buluşmaya karar verdik.
Niye Eskişehir derseniz, @keepcalmandread’ın orada yaşıyor olması ve tam orta nokta olmasa da hepimiz için uygun görüldüğü için orası belirlendi. @tarikhakan55 ve @karakule77 Konya’dan, @rdvn Bursa’dan, @yataydeli Ankara’dan, bendeniz İstanbul’dan gelerek orada buluştuk. 5 saat civarı kalabildiğim Eskişehir, beğendiğim ve tekrar gitmek için bahane bulmaya çalışacağım bir il olarak hafızam da yer aldı. Her ne kadar adı Büyükşehir olsa da, küçük bir şehir Eskişehir.
Siyasetten çok anlamam, belediyeyi yönetenlerle aynı siyasi görüşleri paylaşmasam da Taksim’i aratmayan meydanı ile, İstiklal caddesinin benzeri tramvay yolunun olduğu caddesi ile, Eyüp Sultan semtinin arka sokaklarını andıran Arnavut kaldırımlı ve dar sokakları ile, güzellikleri ile, temizliği ile, düzenli ve planlı yapılaşma ile şehrin ortasından geçen Porsuk çayı ile, velhasıl her şeyi ile çok beğendiğim bir şehir Eskişehir.
Bir yerin yönetimini değerlendirmek için şehrin merkezinin dışına varoşlara inmek lazım ama benim o kadar vaktim olmadığı için, gördüklerim üzerinden yorum yapıyorum.
Buraya kadar gelmişken Çiğbörek yemesek olmazdı. En meşhurları da, bir çok ünlü sanatçı, sporcu ve siyasetçinin de mutlaka uğrak yeri olan Papağan Çiğbörek’e giderek bizde payımıza düşeni mideye indirdik.
En sevdiğim yerlerden olan tarihi mekanlardan merkezde bulunan camiye uğramasak olmazdı.
Şehri boydan boya ikiye ayıran Porsuk Çayı ve üzerinde bulunan farklı renklerdeki yaya köprüleri görülmeye değerdi. Belki benim çok hoşuma gitmese de anlaşılan belediye başkanı heykelleri çok seviyor ki, şehrin dört bir tarafını heykeller le donatmış.
Bi ara başlayan yağmur doluya dönüştü ve bizim için farklı bir anı oldu. Eskişehir’e geldik doluya tutulmadık demeyiz artık 😊
Eğer olur da zaman bulabilirsem ve tekrar yolum Eskişehir’e düşerse yapmayı planladığım 3 şey.
Birincisi, Odunpazarı’ndaki tarihi evleri görmek.
İkincisi, Balmumu müzesini gezmek,
Üçüncüsü ise @karakule03’ü ziyaret etmek.
Bize göstermiş olduğu misafirperverlikten dolayı başta @keepcalmandread olmak üzere, @tarikhakan55, @karakule77, @rdvn ve @yataydeli’ye güleryüzleri, hoşsohbetleri ve candan öte muhabbetleri için teşekkür ediyorum.
Kalın sağlıcakla…