Merhaba arkadaşlar;
Yılın son kış ayını yani Şubat’ı bitirdik, ilkbahar geldi, hoş geldi, yeni umutlar, taze fikirler, sıcak havalar ile birlikte geldi, diye düşünüyorduk ki tam da atalarımızın dediği gibi;
“Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” lafı bir kez daha doğrulanmış oldu.
Kazma kürek sapı yakacak duruma gelmedik çük şükür ama o raddeye gelir miyiz, gelmez miyiz orası meçhul.
Büyüklerimizin yaptığı ve benim çok hoşuma giden, aklıma her geldiğinde ve insanlara da sıkça öğütlediğim bir dua var. “Rabbim iyilerle karşılaştırsın.”
Bildiğiniz üzere bu dünya fani, baki olan tarafa göçene kadar, buradaki mesaimizi öyle veya böyle, doğru veya yanlış, haramlarla veya helallerle bir şekilde doldurmak zorundaysak eğer, yapmamız gereken haktan ayrılmamak, doğrudan şaşmamak, kimsenin malına, mülküne, ırzına, namusuna, rızkına ve canına kast etmeden ve de göz dikmeden şu fani dünyadaki nefes adedimizi tamamlamak.
Madem burası fani, madem burada temelli kalıcı değiliz, ne diye hiç ölmeyecekmiş gibi; sanki tapusunu aldım, kimseye bırakmam ve de ben de gitmiyorum diyip te, ölmeyeceğimizi sanarak ahtapot gibi dünyaya sarılıyoruz.
Önemli olan imtihansa eğer, biz o konuda neredeyiz, ne yapmamız lazım ve imtihanı geçmek için elimizden gelenin bir fazlasını yaptık mı ki, bu kadar rahatız ve hala yanlışlara devam edebiliyoruz. Diğer tarafta sorular karşımıza çıkarıldığında, yapmış olduğumuz yanlışlar film şeridi gibi gözümüzün önünden bilemediğim kadar büyük sayıdaki ………..K FULL HD'den daha full olan devasa ekranlardan akarken, yüzümüz kızarmayacak mı, yalan konuşmanın ve kandırmacanın olduğu tek yer dünya olduğunu unutmadan, istesek te yalan konuşamayıp kimseyi kandıramadığımız da verecek cevabımız olmayınca ne yapacağız? Sadece soğuk soğuk terler dökerek, yusuf yusuf yaparak kendimizi kurtaramayacağımız belli !!!
Neyse efendim konu dağılmadan, gerçi bugün kafamda pek konuda yok ya, dedim "ne gelirse dilime, dökülsün kaleme".
Evet Şubat’ı bitirip Mart ayına girerken yukarıda yazmış olduğum gibiydik. Ne umutlarla girmiştik bahara..
Bahar…
İlkbahar…
Umutların tazelendiği…
Mevsimlerin temizlendiği…
Ağaçların yeşillendiği…
Çocukların yüzünün gülümsediği…
Yoksul, fakir, garibanların üşümediği…
Kedilerin zevkten yerlerinde duramadığı…
Babaların ısınma giderlerine veda ettiği…
Annelerin çamaşırları artık balkonda kurutabildiği…
Dedelerin torunlarını parka çıkarabildiği…
Kuşların özgürce uçabildiği...
Sıla-i Rahimlerin çoğaldığı…
Düşmanlıkların azaldığı…
Dostlukların arttığı…
Bahar…
İlkbahar…
Olmadı be,
yine olmadı,
yine dayanamadık,
yine tarihin tekerrür etmesine engel olamadık,
yine nefsani arzu ve isteklerimize ket vuramadık,
yine şeytana, yine nefsimize yenik düştük,
yine imtihanı kaybettik
ve yine Mart ayına birbirimizi yemekle başladık.
Arkadaşlar, ben böyle bir dünya istemiyorum, böyle bir sosyal medyada istemiyorum, böyle bir ortamda, böyle bir platformda kalmak ta istemiyorum…
Eğer bunları okuyup ta ne istiyorsun diye bana soracaksanız eğer, cevabı size bırakıyorum, gözünüzü kapatın, bir terazi hayal edin, olmaması gerekenleri ve istemediklerimi gözünüzün önüne getirip terazinin bir kefesine koyun, diğer kefeyi de siz doldurun, nasıl mı, vücudunuzda, sol omzunuzdan az aşağıya doğru inince, sol kolunuzun pazusu hizasında, arada sırada tekleyen motor misali çalışan bir organ var ya, biraz onu dinleyerek…
Son sözü üstada bırakalım;
"Ya Allah'a baş eğer hiç kimseye eğmezsin, ya da herkese baş eğer hiçbir şeye değmezsin."
içten paylaşımınız için teşekkürler. inşallah bunları hep hatrımızda tuttuğumuz anlamlı bir hayat yaşarız.
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
İnşallah dediğiniz gibi yapabiliriz.
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit