Hegelci Diyalektiğin Çöp Adam Örneği

in tr •  6 years ago  (edited)

Geçmişimiz, şimdimiz ve geleceğimiz olan hür fikirli dostlarım merhaba!
Şöyle oldu böyle gitti, falandı fistandı demeden düşünce pıtırcıklarını yağdırıyoruz başınıza.
Hadi bakalım allah kurtarsın hepinizi.


Hegelciğim, Alman idealizminin temel figürlerinden olup, anlaşılması epey zor bir şahıstır. Onun felsefesi süreç içerisinde ilerleyen bir yolculuk olup, Bir tez ile ona zıt olan bir ya da birden fazla antitez arasında mücadele içermektedir ve ortaya yeni bir sentez çıkmaktadır. Buna Diyalektik adını verdiği yöntem eşlik eder ve bu yolda amacı aklın bir evrim yaşadığını göstermektir.
Nasıl kafalar da hafif bir yanma belirtisi oluştu değil mi? Çöp adam örneği üzerinden daha akla işlenir hale getirelim bakalım. Şimdi dünyamıza yabancı ve ayrı dünyalardan üç uzaylı çöp adamın ziyarete geldiğini düşünelim. Bunların ismi de Miko, Çiko ve Miço olsun.

*Miko; kareler, üçgenler ve çeşitli sivri köşeli şekillerin dünyasından gelmiştir. Onların dünyasındaki her şey, leylak renginden kırmızıya uzanan bir renk yelpazesinden oluşur.

*Çiko’nun dünyasında ise yalnız sarıyla yeşil arasında renklendirilmiş sekizgenler ve beşgenler vardır.

*Miço’nun gezegenindeyse her şey siyah beyazdır ve köşeli şeyler uzun zaman önce yasadışı bırakılmıştır.

uzaylı.png

Üçü de bizim gezegenimize farklı görevler için gönderilirler ve araştıracakları nesneyi belirlemek için buluşurlar. İşte bu toplantı Hegelci diyalektik ile açıklanabilir.
Miko, onların gezegeninde kırmızı ve kare olarak tanımlanan şekillerin var olduğuna inanmaktadır. Bu şuan onların elindeki en iyi gerçek tanımıdır. (Bu bir tezdir.)

Çiko’nun gezegenindekiler burada yeni kavramlar tanımıştır fakat henüz tatmin olmamışlardır. Yeni nesneleri ifade etmek için kendi gerçeklik yapılarını yani sekizgen ve sarı olduklarını iddia ederler. (Buda bir antitezdir.)
Üçü tartışırlar ve bu tartışma sayesinde Miko, sivri olmayan köşe kavramını anlamaya başlamıştır. Çiko da sarının ötesindeki renkleri keşfetmeye başlamıştır. Hep birlikte yeni bir gerçeklik algısı öğrenir ve geliştirirler. Turuncu diye adlandırdıkları yeni bir kavram çıkar ortaya. (Buda bir sentezdir.)

Ardından Miço tartışmayı başlatır ve bu renk kavramı üçünün de ilgisini çektiği için üzerine giderler. Şuana kadar Miço’nun gezegeninde kabul ettiği tek gerçeklik olan beyaz daireler onlara yeterli gelmekteydi. (Bu ikinci antitezdir.)
Bir başka tartışma doğar, yeni kavramlar öğrenilir ve yeni bir sentez ortaya çıkar; üçünün de güneşin daha kesin bir tanımı olarak kavramaya başlayabileceği bir şey: Turuncu bir daire. (Yeniden sentez.)

Biz burada, bu kavramın ve gerçekliğin devam eden bir gelişim süreci yoluyla birbirine uyum sağlamaya başladığını görebiliriz. Ayrıca hakikate giden bu gelişimin, taraftarları için eşit derecede doğru, haklı ve uygun görünen birbirine zıt iki gerçeklik düşüncesinin arasındaki bir çatışmadan geldiği de açıkta ortadadır.

12

Authors get paid when people like you upvote their post.
If you enjoyed what you read here, create your account today and start earning FREE STEEM!
Sort Order:  
  ·  6 years ago (edited)

Uzun bir aradan sonra seni yeniden buralarda görmek güzel @feryuse
Tekrardan hoş geldin :)

Not: resim kaynaklarında problem var yalnız.

Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba ve hoşbulduk :) uyarı için teşekkürler

Gözlerime inansam mı ???

İnan’ın hocam bu güzel gerçeği ben de görüyorum. Yeniden hoşgeldin @feryuse 😊

İnsanlar birbirleri ile iletişim halinde olarak bakış açılarını daha da geliştirirler tıpkı yazında anlattığın gibi 🙂

Yeniden hoşbulduk @baycan sizlerde yorumlara hoş gelip hoşluk getirdiniz teşekkür ederim :)

Serçe parmaklarınıza kadar inanın! İşte geldik burdayizz :)

Serçe parmaklarıma kadar pek mennun oldum 🎉🎇🎆 :)

Posted using Partiko Android

Hoş geldin @feryuse özlendin ve muhteşem döndün. Hoş döndün. :)

Hoşbulduk @edebiyat. Öyle mutlu bir dönüş ki bu, hatırlanmak değilmiş asıl mesele unutulmamakmış. :)

Örnek sayesinde kolayca anlayabildim teşekkürler güzel bir yazı olmuş :)

Teşekkürler, bizim de amacımız elimizden geldiğince anlaşılır hale getirmek. Afiyet olsun.