JBL450'ye aşık oldum.

2 gün önce kulaklığım sebepsiz yere bozulmuştu. Dün arkadaşımın teknoloji marketinde olan işi nedeniyle ona eşlik ettiğim sırada, kulaklıksız geçen koskoca 1 günümün verdiği acı ile hemen kulaklık reyonuna koştum. Normalde araştırmadan, denemeden asla kulaklık almayan ben, mağazadaki tek işe yarar kulaklık olan bir jBL gördüm. Hemen aldım koştum kasaya. Üzerimde bi' rahatlık vardı. Daha kutusunu bile açmadan internetten yorumlarına bakayım dediğimde, aynı ürünün kablosuz olan bir modeli olduğunu öğrendim. Ve şansa bakın ki o mağazada o da varmış. 

Koşarak geri döndüm ve hemen kablosuzuyla değiştirdim. İlk defa kablosuz kulaklık kullanacaktım ve farkını merak ediyordum.

Eve gelene kadar kulaklığı deneme fırsatım olmamıştı, kulaklığı takıp müziği açtıktan sonra abartısız 4 saat sadece müzik dinledim. O ne ses kalitesi, o ne rahatlık öyle. Gün içerisinde en az 3 4 saatini kulaklıkla geçiren biri olarak, bu zamana kadar hep denediğim kaliteli kulaklıkları kullandım ama bu net bir şekilde bir milat oldu benim hayatımda. Sevgili JBL450BT bu satırları senin için yazıyorum. Hayatıma girdiğin o ilk günden beri(dün akşamdan beri), hayatıma neşe kattın, beni mutlu ettin, iyi ki varsın.

Şakası bir yana, kulaklık almayı düşünenlere şiddetle tavsiye ediyorum. 220 TL gibi bir fiyatı olması lazım Türkiye'de. Şarjı oldukça uzun süre gidiyor ve hemen doluyor. Kullandıkça bataryası ölür mü bilemem. Ses kalitesi muazzam, dışardan hiçbir sesi geçirmiyor, kafanızı rahatsız etmiyor. Evde bilgisayara bağlıyken, alt kattaki mutfağa indiğimde bile müziğin kesilmemesi beni oldukça şaşırtmıştı. 

Alın, aldırın, JBL450BT!