Kültür, bir toplumu bir arada tutan değerler olarak tanımlanır. Örf ve adetler, dini inançlar, gelenek ve görenekler sonucunda ortaya çıkar ve zamanla nesilden nesile aktarılarak devamlılığını sürdürür. Kültür milletleri zenginleştirir, farklılaştırır ve değiştirir. Toplumların özelliklerine göre kültürler şekillenir. Yaşanılan coğrafya, din, dil, töre gibi değerler kültürleri farklılaştıran etkenlerdir.Geçmişten günümüze tarih boyunca farklı kültüre sahip insanlar bir arada yaşamış, birbirlerinin kültürlerinden etkilenmiş ve karşılıklı olarak birbirlerinin kültürlerini benimsemişlerdir. Zamanla birbirleri ile yakınlaşarak değişmeler gösteren iki kültürün, değerlerinin bir araya gelerek birleşmesi kültür kaynaşması olarak tanımlanır. İstanbul ili kültür kaynaşmasına güzel bir örnektir. Her milletten insan bir arada yaşamaktan, farklı kültürler her gün birbirleri ile etkileşim halinde bulunmaktadır.
Kendi içine kapalı kültürel bir sistem düşünmemiz olanaksızdır. Her kültürün nesnelere yükledikleri anlamlar, ahlaki tutumları ve alışkanlıkları bakımından birbirinden ayrıldıkları noktalar vardır. Örnek olarak, evli Alman çiftler akşam yemeklerinin ücretlerini ayrı ayrı öderken bizde daha çok erkeklerin ödeme yaptığı görülür. Alman usulü kavramı gündelik dile yerleşmiştir, bizde ise bu durum yadırganır. Ülkelerin kimliğini oluşturan farklı kültürlerin çeşitli sebepler ile karşılaşması ve birbirini etkilemesi kültürel kaynaşmadır. Kültürel kaynaşma yararlı olduğu gibi zararlı da olabilir. Bir kültürün başka bir kültür içinde eriyip gitmesi ve kaybolması söz konusu olabileceği gibi, iki kültürün birbirlerinin değerlerini geliştirerek varlıklarını devam ettirmeleri de olasıdır. Etkileşimin olması değişmeyi ve gelişmeyi de beraberinde getirir.
Kültürler birbirini nasıl etkiler?
Romanya, sokaklarında bir tane bile çöpe rastlanmayan bir ülkedir. Milletçe bu kültürü benimsemişlerdir. Çevre bilinci olmayan bir kültür ile kaynaştıklarında, etkilediği kültüre çevre bilinci aşılamaları muhtemeldir.Batı kültürüne özenen gençlerimize baktığımızda, yabancı kelimeleri fazlasıyla kullanıp dilimizi yozlaştırdıklarını, dini bayramların geleneksel anlamından sıyrılıp tatil zamanlarına dönüştüğünü, yardımlaşmanın yerini çıkarcılığa ve duyarsızlığa bıraktığını rahatça görebiliriz.Birlikte yaşamayı ve paylaşmayı başarabildiğimiz takdirde, farklı olanlarla birlikte aynı dünyada olabiliriz. Önyargılarından arındıklarında, kültürler kendi özlerinden kopmadan diğer kültürler ile korkusuzca ve rahatça etkileşim içine girebileceklerdir. Zaten yaşamın akışı da bunu gerektirmektedir.