Lise hayatı ve lise yılları, şüphesiz birçok insanın yaşadığı ve geri dönmeyi en çok istediği, masumiyetin ve ilk gençliğin en güzel ifade biçimi olan lise yıllarıdır. Hayatta, ileride neredeyse her gün yapacağımız farklı birçok rutinle daha ilk kez tanışırız. Hayata karşı öğreneceğimiz değerlerin, sorumlulukların, mutlulukların ve hayal kırıklıklarının daha ilk evresidir. Hayatımızda yaşayacağımız her şeyin bir taslağını oluştururuz. Uzaktan baktığımızda ne kadar sıradan olaylara ne kadar büyük tepkiler verdiğimizi görür şaşırırız. Çünkü bugün bu olaylardan sürekli yaşamaktayız. Fakat ilk kez yaşandığında, tarifi olmayan duygular barındırır içinde. Buradan hareketle en masum, olaylara karşı ilk reflekslerimizi gösterdiğimiz en samimi yıllar olduğunu anlayabiliriz.
Birçoğumuz gibi ben de istediğim liseye başlayamayarak ciddi bir sıkıntı içinde gitmiştim liseye. İlkokuldaki o tamamıyla aileye yaslanmışlığın verdiği rahatlık artık yoktu. 7 yaşında irademden bağımsız kurduğum dostluklar artık yoktu. Artık tamamen kendim olarak bir şeyler başarmam, bir şekilde sevmem ve sevilmem gerekiyordu. Tüm bunları istemediğim bir ortamda yapmaya kalkışmak ise, ciddi uyum sorunlarını beraberinde getirmişti ve lisenin ilk yılı kabus gibi geçmişti. Fakat insanın en büyük özelliği, yaşadığı her şeye alışabiliyor olmasıdır.
Bu sayede bu sevmeyerek gittiğim ortam bile gün geldi bana dünyanın en masum hislerini bıraktı, gün geldi en yoğun nefretlerimi. Farklı birçok duygu durumu içinde büyüdüğümü, canlandığımı farkettim. Hayatım boyunca unutması zor tecrübeler edindim. Unutması zor diyorum çünkü hayata karşı yaşadığım ilk tecrübeler olduğu için, bunlardan çıkardığım dersleri artık başka şeylerden çıkaramaz oldum.
Hayatımızda liseden sonra birçok insanla tanışsak bile samimi olamadığımızı, lisedeki çevremize kavuşamadığımızı farkediyoruz. Çünkü günler geçtikçe herkes gibi biz de gerçek yüzümüzü saklayarak yaşamaya başlıyoruz. Bir şeyleri gizleyerek yaşamayı öğreniyoruz. Bu sayede içimizi açamadığımız, iyi anlaştığımız ama asla tam olarak kendimiz olamadığımız bir çevrenin içinde var etmeye çalışıyoruz kendimizi. Lise arkadaşlıkları ve hayatı, hiçbir çıkara ve saklamaya dayanmadan oluştuğu için bu kadar değerli ve aranılası geliyor. En masum hislerimizle, aklımıza gelen ilk kararları verdiğimiz için bir türlü o günlerin anısını silemiyoruz.