Italya Serie A takımlarından Atalanta Bergamo'nun isminin Yunan Mitolojisinden geldiğini biliyor muydunuz?
Yunan mitolojisinin avcı kızı Atalante, güzelliğiyle nam salmış yarı insan yarı tanrıçadır. Babası Lasus, hep bir erkek çocuk istediği için Atalante doğduktan sonra onu reddetmiş ve daha sonra da dağa bırakmıştır.
-Kız çocukları ne savaşabilir, ne de ekmek kazanabilir. Fuzuli dert. Lanus*
Küçük bebeği bir anne ayı sahiplendi. Onu kendi yavrularının olduğu yere götürdü. Küçük kızı da tıpkı kendi yavrularını beslediği gibi besledi.
Yıllar sonra küçük kızın büyüdüğü orman bu kez avcıların çığlıklarıyla yankılandı. Bir yaban domuzunun peşine düşen avcılar, domuzu kim vurursa onun olacağına dair anlaştıktan sonra domuzun peşine düştüler. Bir süre sonra domuzun başına bir ok saplandı. Ama ok avcılardan birine ait değildi, Atalante'nindi.
Avcıların lideri Melagros, okun sahibinin bir kadın olduğunu görünce gözlerini alamadı ve genç bayana adını sordu.
Atalante, ismini Melagros'a söyledikten sonra domuzu alıp gitti. Avcılar buna itiraz etse de Melagros gitmesine izin vermişti.
O günden sonra herkesin diline dolanan Atalante'ye her gün evlilik teklifi yağıyordu. Bütün erkeklerin hayalinde o olsa bile o kimseye evet demiyordu. Bir gün tekliflerin bitmeyeceğini anlayınca, evleneceği erkeği bir yarışmayla belirleyeceğini, birinci olanla evleneceğini söyledi. Yarışmanın sonunda ise birinci olan erkeği okuyla öldürdü. Bu sayede tekliflerin son bulacağını düşünen Atalante yanılmıştı. Her yerden gelmeye devam eden erkekler canlarının pahasına onunla evlenmek istiyorlardı. Atalante ise hepsini tek tek öldürüyordu.
Tüm bunlar olurken Atalante'yle evlenmek için can atan bir kişi daha vardı. Melanion.
Bu genç, Atalante'nin her şeyine hayranlıkla bakıyordu fakat kendisini onun yarışını kazanacak kadar yetenekli görmüyordu. Afrodit'in yanına gitti ve bu genç bayanla evlenmek istediğini söyledi ve ondan yardım istedi. Afrodit Melanion'a üç tane altın elma verdi.
-Bu üç altın elmayı al ve onunla yarışırken teker teker onun parkuruna düşür. Bunları almak için yavaşlayacaktır. Bu sayede onu geçersin.
Ertesi gün Melanion yarışmada Atalante'nin karşısına çıktı. Yarış başladıktan sonra bir adım önde olan Melanion, Atalante'nin ona yetişmesinden sonra ilk elmayı bıraktı. Bu Atalante'yi yavaşlatmıştı fakat elmayı aldıktan sonra tekrar hızlandı ve yetişti. Bunu gören Melanion ikinci elmayı da attı.
-Sen yarışa bu kadar dalmışken elmaları düşürme sakın!
Üçüncü elmayı yaklaşmakta olan Atalante'yi görünce daha da uzağa fırlattı. Aradaki farkı kapatamayan Atalante yarışı kaybetmişti.
Atalante : Bunları kaybettin.
Melanion : Çok daha büyük bir şey kazandım!. Ama asıl yarış sonucunu değil, benliğimle seni kazanırsam o zaman kazanmış olabilirim.
Atalante : O zaman kendini kazanmış sayabilirsin.
Birbirlerine aşık olan bu iki genç gözlerini birbirlerinden ayıramıyorlardı. Sürekli konuşuyorlardı. Aşkın büyüsüne kapılmışlardı. Derken yol üzerinde denk geldikleri Afrodit heykelinin yanından geçerken Melanion Afrodit'in küstahça bulduğu cümleyi söyledi.
-Bizim gibi herkes kendi aşkını bulacaksa, kimin ihtiyacı olur aşk tanrıçasına?
Afrodit bu sözler karşısında çok sinirlendi. Atalante'ye ve Melanion'a sözler savurup onları aslana çevirdi.
-Bu ne nankörlük? Melanion, bana teşekkür edeceğine nankörlük mü ediyorsun? Peki sen Atalante? O elmalar olmasaydı Melanion'u farkedebilir miydin? İkinizde nankörsünüz! Madem çirkin bir yaratık bir davrandınız o zaman sizi bu halinize uyumla hale getirmek gerek.
Aslana dönüştürülen bu iki genç aşık, güzelliklerinden eser kalmamasına rağmen birbirlerine olan aşklarını kaybetmemişlerdi. Birlikte ormanın derinliklerine doğru gittiler, Afrodit ise arkalarından gülümseyerek baktı.
İşte Atalanta Bc, kuruluşunda atletik bir mitolojik karakter olması nedeniyle Atalanta ismini almıştır.