Olmazsa Olmazımız >>> Dijital Kimlik..

source

Adım adım dijital bir yaşama geçtiğimiz şu dönemlerde daha önceki yazımda bahsettiğim gibi en önemli hususlardan biri kişisel verilerin korunması. Geçen sene Avrupa bu konuda önemli bir adım attı ve GDPR adı verdikleri bir yasayı geçirerek kişilerin verilerin sıkı bir koruma altına aldı. Peki veriler niye bu kadar hassas?

Kapitalizm denildiğinde aklımıza ilk gelen şey sermayedir. Çünkü sermaye kapitalizmin temeli ve olmazsa olmazıdır. Nasıl sanayide hammadde olmazsa fabrikalar çalışmazsa, sermaye olmazsa etrafımızdaki hiçbirşey var olmayabilirdi. İşte veri dediğimiz kavramda günümüz teknolojisinin olmazsa olmazı. Verinin kaynağı ise bizleriz. Yani yine kendimiz. Bizim içimizde bulunan enerjinin gücün ne kadar önemli olduğunu artık farkedin. Yaptığımız en ufak hareket ya da düşünce bir oluşumun parçasını oluşturuyor. Aynı Kelebek etkisi gibi her insan ve her düşünce böyle bir etkiye sahip.

Bu yüzden teknoloji ve onun liderleri hepimizin verisine ihtiyacı var. Bu yüzden sosyal medyadaki insan davranışları onlar için çok önemli ve her bir veri her bir hareket kayıt altına alınıp işlenip gerekli yerlere iletiliyor. Böylece teknoloji tabanlı sistemde aynı kapitalizmde olduğu gibi bu şekilde beslenmeye devam ediyor. Bu bir sorun mu?

Evet bir sorun. Çünkü kullanılıyoruz ve karşılığında herhangi bir şey almıyoruz. Aslında değer üretiyoruz ama kendimiz için değil, sadece başkaları için. Şimdi buna dur demenin zamanı geldi. Bu yüzden dağıtık defter tabanlı DLT denilen teknolojilerde (yani Blockchain gibi) en çok üzerinde çalışan konu Dijital Kimlik.

Bir çok ülkede düzenlenen HAckhaton 'larda en gözde projeler genellikle dijital kimlik üzerinde çalışan projeler. Bu da şunu gösteriyor, yeni bir dünyamız var ve bu dünya dijital - internet üzerindeki bir dünya. Ve artık bu dünyanın kendine has parasına, kendine has varlıklarına(ingilizcedeki asset kavramı) ve kendine has bir kimliğine ihtiyacımız var. Bu dünyada yaşamanın kuralları dizayn edilmeye başlandı.

Bu kimlikler elimizdekiler gibi değil, oldukça akıllı olacak ve muhtemelen dünya üzerindeki heryerin kapısını bize açabilecek bir anahtar görevi görecek. Hemde şifreli olarak. Yani biz kimliğimizi istediğimiz kişi ya da kurumlarla paylaşabiliyor hale geleceğiz. Bu durumda akıllara başka bir soru geliyor. Herşeyi kendimiz yönetibliyorsak devlet olgusunun işlevi ne olacak? Bu da başka bir yazının konusu. Ancak distopya-ütopya arası bir yolda ilerliyoruz. Bakalım yolun sonu nereye çıkacak?..