Bilimkurgu Öyküsü - Şekilsizler - Bölüm 1

in tr •  5 years ago  (edited)

image.png

Laboratuvarın dört duvarı bal petekleri gibi birbirinin içine geçmiş akvaryumlarla kaplıydı. Üzerlerinde nitril eldivenler, mikrosantrifüj tüpleri, mikroskoplar ve petri kapları bulunan masalardan çoğu boştu. Diğer araştırmacılar laboratuvarı gecenin geç saatlerinde terk ettiği halde Yağız çalışmalarını sabaha kadar sürdürmüştü.

Masasından kalkıp ayaklarını sürüyerek akvaryumlara doğru yürümeye başladı. Küçük bir kepçeyle en alttaki akvaryumda yüzen hamsiye benzeyen balığı yakaladı ve götürüp odanın ortasındaki su tankının içine attı. Küp biçimli su tankının içi insan boyunda zehirli yosunlarla doluydu. Balık suda dengesini sağlayıp biraz yüzdükten sonra zehirli yosunun yaprağından bir diş aldı. Genetiği değiştirilmiş balık zehirli yosunun tadını sevmişti. Yosunun yaprağını seri hareketlerle kemirmeye başladı. Yağız çevresini dolaşarak tanka daha önce attığı diğer balıkları aradı. İşaret parmağı büyüklüğündeki yarı saydam balıkların tamamı yaşıyordu. Yosunun zehrinden etkilenmeyen türde bir balığı nihayet üretebilmişlerdi. Şimdi sıra Gonostomatidae familyasının tüm alt türlerini yosunun zehrine dirençli hale getirmeye gelmişti. Bu işi bir ay gibi bir sürede tamamlayabileceklerini tahmin ediyordu.

Kollarını iki yana açıp gerindi, masasından kalktı ve odasına gidip yatmak için kapıya yöneldi. Tam kapıdan çıkmak üzereyken akvaryumlardaki balıkların hareketlerinin durgunlaştığını fark etti. Ayağının altında zemin titremeye ve akvaryumdaki balıklar panik içinde sağa sola kaçışmaya başladı. Neler olduğunu merak ederek dönüp arkasına baktı ve karşı duvarda açılan gedikten laboratuvara önündeki bir burgu bulunan aracın girdiğini gördü. Devasa bir şırıngayı andıran aracı oldukça iri bir yaratık sürüyordu. Yaratığın kolları ve bacakları kısaydı, uzunca bir burnu ve sivri kulakları vardı. Yağız yaratığın çirkin yüzünde göze benzeyen bir şey bir şey göremediği için ürperdi. Kırılan akvaryumların zemine akan suları içinde birkaç balık çaresizlik içinde sağa sola zıplıyordu. Duvarda açılan gedikten ikinci bir araç ve birincisinden de çirkin bir yaratık çıktı. Boyunlarında, kulaklarında ve kollarında altın zincirler, küpeler ve bilezikler olan yaratıklar araçlarından inip Yağız’ın üzerine atıldılar. Kaşla göz arasında kollarını ve bacaklarını bağladılar, ağzına iki yanı lastikli sarı bir top sokup bağırmasını önlediler. Yaratıklardan daha uzun boylu olanı Yağız’ı itip kalkarak aracına bindirdi.

Yağız’a saldıran yaratıklar sekiz yıl önce dünyanın tüm kentlerine eşgüdümlü saldırılar gerçekleştiren dünya dışı varlıkların askerleriydi. Çirkin görüntüleri nedeniyle dünyada Şekilsizler olarak isimlendirilen bu yaratıklar kendilerine direnmeye çalışan Çin, Rus ve ABD ordularını yenmiş ve sağ kalan insanlara yönelik amansız bir sürek avı başlatmıştı.

Yaratık iki yanında çelik paletler olan silindir şeklindeki aracının burgusunu çalıştırdı, araç laboratuvarın karşı duvarını deldi ve toprağın içinde ilerlemeye başladı. Toprağın içinde bir süre ilerledikten sonra bir kayaya denk geldiler. Araç kayayı delip içinden geçerken içerideki gürültü ve sarsıntı arttı. Kaya bloğunun içinden geçip bir süre ilerledikten sonra yeryüzüne çıktılar. Dışarıda fırtına ve yağışı vardı. Araç paletleri kara gömülmüş halde ilerlerken Yağız üşüdüğünü hissetti. Ufka kadar uzanan beyazlığın içinde sadece üzerlerine yığılmış karın ve fırtınanın etkisiyle dalları kırılmış olan çam ağaçları görünüyordu. Önünde oturan yaratığın Mayıs ayında yağan kardan şikayeti yoktu. Aksine dünyanın bu denli soğumasından onlar sorumluydular. Dünyaya gelmelerini izleyen yıllarda okyanuslardan toplu balık ölümleri yaşanmış ve en az Şekilsizler kadar çirkin ve vahşi olan bir yosun türü okyanus tabanını istila etmişti. Balıkların yiyemediği bu zehirli yosunlar çok az ışık alan derin sularda bile yaşayabiliyor ve atmosferdeki karbondiyoksiti üzerlerinde biriktirerek sera etkisini azaltıyordu. Bu durum dünyadaki ortalama ısının hızla düşmesine yol açmıştı. Yağız zehirli yosunları inceleyen çok uluslu bir araştırma ekibinin üyesiydi, zehirli yosunların DNA’larını incelediklerinde başka hiçbir dünya canlısında olmayan çok sayıda gene rastlamışlardı. Zehirli yosunların biyoteknoloji ürünü olduğu anlaşılınca, yaygın okyanus balıklarının genetiğinin zehirli yosunları yiyebilecek biçimde değiştirilmesi yönündeki çalışmalar başlatılmıştı.

Aracı kullanan yaratığın ana yurdu olan gezegenin karanlık ve soğuk olduğu biliniyordu. Göz işlevi gören bir organı olmayan Şekilsizlerin ışıkla bir dertleri yoktu, ancak havanın sıcak olması onlar için önemli bir sorundu.

Soğuktan dişleri zangırdamaya başlayan Yağız sağ elini öne doğru uzatıp yaratığın çatlaklar ve yaralarla kaplı sırtına dokundu. Yaratık dönüp bakmayınca “Donuyorum, kaloriferi açsana” diye bağırdı. Yaratık koca pençeleriyle torpido gözünden metal bir halka çıkardı, Yağız’a doğru dönüp halkayı başının üstüne koydu. Metal halkadan çıkan kancalar yaratığın pençesinin desteğiyle kafa derisini delerek halkayı Yağız'ın başının üzerinde sabitledi. Canı fena halde yanan Yağız yaratığın pençesini itti ve halkayı başından ayırmayı denedi, ancak bu hareket kancaların girdiği deliklerden sızan kanı artırmaktan başka bir işe yaramadı.

Görsel Kaynağı: https://unsplash.com/photos/iUS8HYDhCsQ

Authors get paid when people like you upvote their post.
If you enjoyed what you read here, create your account today and start earning FREE STEEM!
Sort Order:  

I will publish the English version soon.

Şekilsizler tüm süper güçleri yenmiş, dünyayı da bayağı değiştirme yolundalar anladığım kadarıyla. Yağız'ın işi hiç kolay görünmüyor ama nedense kurtulacağı beklentisindeyim.

Yağız hakkında hain planlarım var

:)) Zavallı Yağız. Kafasına taktıkları halkanın acısını hissetmiştim ama bundan sonra olacaklar daha fena sinyali verdiniz :))

Tebrikler! Yazınız Trproje discord sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @trproje hesabından oy almıştır.

Trproje küratör ve projelerin önerdikleri Türkçe yazıları desteklemeye devam ediyor.

Proje ekibi tarafından seçilen yazılar ayrıca edebiyat, gezi, trliste, hosgeldin ve C² küratörlerine oy için önerilmektedir.


Siz de beğendiğiniz yazıları oylama için önermek isterseniz Trproje discord sunucusuna buradan ulaşabilirsiniz.

Teşekkürler desteğiniz için


Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır. @c-squared hesabı topluluk witness'ı olarak faaliyet göstermektedir. Projemizi desteklemek isterseniz bize buradan witness oyunuzu verebilirsiniz.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.
@c-squared runs a community witness. Please consider using one of your witness votes on us here

Desteğiniz için teşekkürler