BAZI ROMAN ÖNERİLERİ #2 YABANCI(ALBERT CAMUS)

in tr •  7 years ago 

Merhaba arkadaşlar bugün sizlere okuduğum bir kitaptan bahsedeceğim, elimden geldiğince spoiler vermeden sade bir dille sizlere kitabı tanıtmak istiyorum. Çok fazla uzatmadan söze gireyim.

0000000064464-1.jpg

Bugün anlatacağım kitabın ismi Yabancı (asıl adı Fransızca: L'Étranger). Kitap Fransız, Nobel Edebiyat ödüllü filozof ve yazar olan Albert Camus tarafından yazılmıştır. Camus, Rudyard Kiplin'den sonra Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan en genç olmuştur, ne yazıktır ki ödülü aldıktan 3 yıl sonra bir trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. Camus Cezayir'li bir Fransızdır.

Albert_Camus,_gagnant_de_prix_Nobel,_portrait_en_buste,_posé_au_bureau,_faisant_face_à_gauche,_cigarette_de_tabagisme.jpg

Yabancı kitabı birçok insan tarafından -benim de favori kitabımdır- Albert Camus'un en önemli yapıtlarının başında gelir. Kitap 1942'de yayımlanmıştır. Toplamda 111 sayfadır, Türkiye'de Can Yayınları'nın kaliteli basımı gerçekten göze hitap etmektedir. Yer yer kitapta Kafka'nın etkileri göze çarpmaktadır ve kitapta bir kaç göndermede bulunmaktadır, bunları başka bir kaynaktan sizlere yazımın sonunda sunacağım.

Yavaş yavaş konuya gelirsek, kitabı kahramanın gözünden dinliyoruz. Ancak kitapta kahramının adını bilmemekteyiz. Kitabın hemen başında, ilk paragraftan hepimizin başına gelse yerle yeksan olacağımız bir girişle başlıyor. Ancak bu -bize göre- vurucu hamle kitabın temel taşlarından biri oluyor ki diğerleri de kitabın ortalarına doğru bunu pekiştiriyor. Kitabın başlangıcında kahramanımız annesinin ölüm haberini alıyor. Lakin cenazeye giderken, bir aşk yaşarken bütün duygularından ırak bir yaşam sürüyor. Camus’nün yabancısının yabancılaşmasını kendi ağzından şöyle aktarabiliriz; ‘yani bu işin benim dışımda görülüyor gibi bir hali vardı. Her şey, ben karıştırılmaksızın olup bitiyordu, kaderim bana sorulmadan tayin olunuyordu (...) İyi düşününce söylenecek bir şeyim olmadığını anlamaktaydım. Kendi kendimi seyrediyormuş gibi bir hisse kapıldım.'-ki bur duyguya ben de kapılmıştım-. Hikayenin ilerleyen kısımlarında ise kahramanımız bir anlık olayla bir cinayet işliyor ve bu duruma da kayıtsız, tabiri caizse YABANCI kalıyor.

Kitabı tek bir cümleyle sizlere açıklamak gerekirse : bir adamın hayata olan yabancılığını anlatıyor.

47-341-bookcase-0.jpg

Benim diyeceklerim bu kadar yalnız sizlerle başka kaynaklardam aldığım Romanın Savunduğu Tez Ana Fikir ve Albert Camus'un Bazı Kitaplara Göndermeleri yazıları paylaşmak istiyorum.

Romanın Savunduğu Tez Ana Fikir

Kişi yaşadığı dünyaya ve eylemlerine yabancılaşmıştır. Bu 'yabancı'laşmanın, Camus için Marksist bir yabancılaşma öğretisi ile bir ilişkisi olmadığını vurgulamak gerekiyor. Buradaki yabancılaşma Camus’nün ünlü ‘absürt’ (saçma) felsefi kategorisinden çıkar. Yine kahramanına söylettiği ‘herkes bilir ki, hayat yaşamak zahmetine değmeyen bir şeydir, aslında 30 ya da 70 yaşında ölmenin önemli olmadığını bilmez değildim, çünkü her iki halde de gayet tabii olarak başka erkekler ve kadınlar yine yaşayacaklar ve bu binlerce yıl devam edecektir (...) İnsan mademki ölecektir, bunun nasıl ve ne zaman olacağının önemi yoktur’ sözleri, çağdaş nihilizmin "saçma" kavramı altında irdelenmesidir.

L'étranger
Bu saçma (absürt) kavramı o dönem varoluşçularının birinci derecede önemli bir tezi. Daha sonra Sartre, Marksizmle Varoluşçuluğu buluşturma çabasıyla, "saçma"yı daha anlamlı bir biçimde, eylemsel zorunluluğun altını çizmek adına kullanmaya çalıştı. Ama Camus’nün saçması daima metafizik öğeler taşıdı ve Nihilizmin yerine ahlakî bir eylemlilikten söz etti.

Özetle söylenmesi gerekirse, dünya boş ve manasız, her şey, insan, hayat, toplum saçmadır. Evrensel bir saçmalıktır bu. Bunu düşünmek çok yorucu, hayattan bezdiricidir. Yaşamın tekdüzeliği altında, makineleşmiş bir dünyada makineleşmiş insan, ölümü bile rahatlıkla kabul eder. Hayat yaşamaya değmez. Yabancı’yı okurken, bütün olağan dışılığına rağmen öykünün doğallığı, kahramanın ölümü kabullenişindeki doğallık bizi rahatsız eder, dünyanın saçmalığı vurgusunu kuvvetlendirir. Meursault’un yaşama sıkıntısına paralel bir sıkıntı okuyucuda da uyanır. Bütün kişilerin yaşamları ve eylemleri de boş ve anlamsız gelir okuyucuya.

Romancının kahramanı ile paylaştığı şey, bilhassa duyu organlarından aldığı zevktir. “Onun zihnini baştan başa işgal eden şey tabiat ile denizin oynaşmasıdır. İnsan oynaşmanın tadını Kuzey Afrika’da, plajlarda benzerlerinin yanık vücutları arasında çıkarır ve hiçbir şey yüzmenin cilvelerinden çıkan zevkin derecesinden daha iyisini vermez. Denize dalmak, tabiatla düğün dernek etmektir. Suya girme, soğuk ve donuk bir aldatıcılığın yükselişi duygusuna kapılmadır. Sonra kulakların uğultusu ile dalış, akan burun ve acık ağız-yüzme, suyun parlattığı kolların, güneşte yaldızlanması için denizden çıkışı ve bütün adalelerin bir bükülmesiyle düşüşü, vücudumun üzerinde suyun akışı, bacaklarımla bu su dalgacıklarını yakalayış...”

albert-camus-yabanci.jpg

Albert Camus'un Bazı Kitaplara Göndermeleri

1967'de Luchino Visconti'nin çektiği Lo Straniero ve 2001'de Zeki Demirkubuz'un çektiği Yazgı, bu kitaptan esinlenmiştir.
Çizgi roman yazarı Steve Gerber, "Howard the Duck" eserinde karakterinin mizah anlayışını Mersault'a borçlu olduğunu söylemiştir.
The Cure grubunun "Killing An Arab" şarkısı kitaba bir göndermedir.
"Talladega Nights: The Ballad of Ricky Bobby", "Jarhead", "Jacob's Ladder", "Life of Pi" filmlerinde filmdeki karakterlerin bu kitabı okuduğu görülmektedir.

Bu küçük yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim, önerilerinizi ve eleştirilerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın...

Authors get paid when people like you upvote their post.
If you enjoyed what you read here, create your account today and start earning FREE STEEM!
Sort Order:  
  • Feronio - 16 Oy Listesine postunuz eklenmiştir. Yazıyı oylayarak veya resteem yaparak listenin daha fazla kişiye ulaşmasına yardımcı olmak istermisiniz?

  • Listemize @minnowbooster bot tarafından teklif usulu oy attırmaya başlıyorum. Simdilik oranlar(0.03 SBD) küçük olsada oylarınız ve desteklerinizle bu yakında artabilir. Detaylar ve sorular için @tolgahanuzun ulaşabilirsiniz.

Sonunda yazdığın yazı güzelmiş, küçük yazım :)

Albert Camus'u sevemedim ben bir türlü, eskilerin yabiriyle dili çok yavan geldi bana. Uzun zaman oldu kitaplarını okumayalı belki bir daha şans verebilirim.

Yorumun için teşekkür ederim, denetmeyi düşündüysem yazı amacına ulaşmıştır umarım denersin :)


  • İçeriğiniz coogger projesi tarafından seçilmiş olup 13 hesap
    tarafından upvote atılmıştır içeriğinize upvote atan cooggerup botu hakkında ve
    bu oluşum hakkında detaylı bilgileri aşağıdaki adrese tıklayarak öğrenebilirsiniz.
    https://steemit.com/coogger/@coogger/cooggerup-nedir-ve-discord-kanalimiz

  • Bizimle discord üzerinden iletişime geçebilirsiniz.
    Discord : https://discord.gg/QC5B3GX

  • Bir dahaki sefere sizi daha hızlı bulabilmemiz için coogger etiketini kullanabilirsiniz.

Sende bu oluşumun bir parçası olabilir, destek verebilir veya alabilirsin; discord kanalımıza bekleriz.