Üsküdar'da Sultanların Camileri olarak bilinen Selatin camilerinin iki ön planda olduklarından göze batarlar. Biri hemen Üsküdar iskelesinin yanındaki Yeni Camii, diğeride karşısında Mihr'i Mah Sultan Camisi'dir.
Üsküdar’daki Selatin (sultanların)camilerinin ikisi ön plânda olduğundan daima göze batar. Birincisi, Üsküdar iskele meydanındaki Yeni Camidir. İkincisi de, iskele karşısındaki Mihr’i Mah Sultan Camisi’dir.
Bu camilerdeki müezzinler gür ve güzel sesleriyle sabah ezanlarını karşı taraftaki (Avrupa Yakası) müezzinlerden her zaman daha önce okurlarmış.
Maksadlarıda Yıldı Sarayı'ndaki padişaha, sabahın bu suskun vaktinde seslerini duyurmak, dikkatini çekmek ve bunun karşılığı belki de saraya müezzin olarak atanmakmış.
Hatta bir zamanlar, sultan II. Abdülhamit’e misafir gelip Yıldız Sarayı’nda kalan o zaman ki Alman İmparatoru Wilhelm, bu güzel ve kuvvetli sesin, bir insan sesi olduğuna inanamamış.
Üsküdar'da ezanlar okunurken Beşiktaş'ta esnaf ve ahali uyanır, herkes çoluğu çoluğu,işçisini kalfasını uyandırırmış.
Uykusu bölünen de ''Aman annecim daha erken, aman ustacım daha vakit var'' diyerekten uyku sersemliğinden sızlanan gençlere;
''Hayır vakit gelmiştir, duymuyor musun bak Üsküdar'da sabah oldu'' derlermiş.