Antik Yunan’da askeri çatışmalar genelde bir polis ile başka bir polis arasındaki toprak anlaşmazlığından çıkıyordu. Savaş zamanı her polis kendi klanlarını topluyordu. Kazanan polis diğer polise karşı avantaj sağlıyordu. Aslında bu çatışmaları günümüzdeki mahalle kavgaları gibi geçici kavgalara benzetmek yanlış olmayacaktır. Savaşlar yerel nitelikli olduğu ve küçük toprak anlaşmazlıklarını çözme amacı güttüğü için 3 günden fazla sürmüyordu. Savaş başlarken çatışmaya herkes kendi silahıyla gidiyordu. Savaş bitince herkes kendi işine geri dönüyordu. Bu durum savaşın maliyetini düşük hale getiriyordu. Yine bu durum sürekli hazır bir asker ve askerlerin bakımı için ayrı bir bütçe gerektirmiyordu.
Tüm askeri örgütlenmeler kendi efsanelerini ve kültürlerini yaratırlar. Antik Yunan’da ise ağır piyadenin göğüs göğüse çarpışmasını yücelten bir kültür ortaya çıkmıştır. Hoplit kültüründe taktik ve strateji geri planda kalırken dayanışma, disiplin, kendini feda etmek ön plana çıkmıştır. Falanjın dışında bireysel kahramanlık ve hile küçümsenmiştir. Modern askeri teorilerde ve bundan 700 yıl önce yazılmış olan ve hala kullanılan Sun Tzu’nun Savaş Sanatı adlı eserinde taktik ve stratejinin önemi üzerinde durulmaktadır. Yunan toplumunda bu denli zıt bir düşüncenin oluşmasının sebebi bu kültürün kendine has bir şekilde olgunlaşmasıdır. Yani kültürün belli bir coğrafyada, belli bir devlette, belli bir çiftçi ekonomisindeki yerel sorunlarla ilgilenmesidir. Erken dönem Yunan polisinde, süvari ve atın kullanımı marjinalleşmiş ve küçümsenmiştir. Falanj, başka bir falanja karşı savaşırken temel amaç düşman falanjının merkezinde delik açmak, askerleri psikolojik olarak parçalayıp yok etmektir. Bu askeri örgütlenmede tek tek savaşmak mümkün olmadığı için, birbirlerinden ayrılan hoplitlerin başarı inancının yok olması kaçınılmazdır. Bu sistemde önemli olan her ne olursa olsun çözülmemektir.
Çok esneklik içermeden, korkusuzca sonuna kadar kardeşleriyle birlikte savaşmayı ve birbirine sonsuza kadar güvenmeyi hedefleyen bu sistem Yunan toplumuna has bir coğrafyada ortaya çıkmıştır. Klan toplumundaki bu savaşçı kültür özellikle biseksüelliği olumlamıştır. Çocukluktan itibaren aynı kışlada, aynı şartlar altında diğer askerlerle büyürken aralarında oluşan bağ özellikle Thebes ve Sparta’da biseksüelliğin çok yoğun yaşanmasına ve askeri örgütlenmenin bir parçası olmasına yol açmıştır. Modern insanın algısından bu durumu anlamanın pek mümkün olduğunu düşünmüyorum. Antik dönemdeki eşcinsellik anlayışını, aşırı militarize edilmiş bir tür maskülen biseksüellik olarak tanımlayabiliriz. Yani beraber büyüdüğünüz ve hayatınızı borçlu olduğunuz erkeklere aşık olmaktır.
You got a 15.37% upvote from @postpromoter courtesy of @olympedegouges!
Want to promote your posts too? Check out the Steem Bot Tracker website for more info. If you would like to support the development of @postpromoter and the bot tracker please vote for @yabapmatt for witness!
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit