Ağır bir şeyler taşırken aniden kollarınızın titrediğini fark eder misiniz? Ya da spor salonunda egzersiz yaparken son sette bacaklarınız zangır zangır titrer mi?
Bazı insanlar titremeyi kasların geliştiğinin bir işareti sayarken, bazıları ise bunun bir tehlike işareti olduğunu söyler. Acaba kaslarımızın titremesi normal mi yoksa titreme konusunda endişelenmeli miyiz?
Kas Bitkinliği
Kaslarımız aşırı derecede yorulduğu zaman ortaya çıkan bu fenomeni daha iyi anlamak için öncelikle kaslarımızın nasıl çalıştığına biraz daha yakından bakmalıyız. Omurilikten nöronlar vasıtası ile gönderilen sinyal kaslarımıza ulaşır. Ancak her bir nöron tek bir kas hücresine değil, bir dizi kas hücresine bağlıdır. Nöronun bağlı olduğu kas hücreleri ile oluşturduğu birime motor ünitesi denir.
Motor ünitelerinin büyüklükleri, yapmaları gereken kas hareketine bağlıdır. Örneğin kollardaki ve bacaklardaki motor ünitelerinde her bir sinir, yaklaşık 1500-2000 arasında kas hücresini kontrol edecek kadar büyüktür. Ancak söz konusu olan kaslar, konuşmamızı sağlayan kaslar olduğunda, motor üniteler çok daha küçüktür. Yani her bir sinir, küçük bir miktar kas hücresine bağlıdır.
Bir eylem gerçekleşirken motor üniteler, senkronize değil, düzensiz bir örüntüyle hareket eder. Bazı motor üniteler genişlerken, bazıları daralır. Bu düzensiz örüntü sayesinde kaslarımız sorunsuz bir şekilde hareket eder. Fakat kas bitkinliği (muscular fatigue) ortaya çıktığında bazı motor üniteler bir süre çalışmayı bırakır. Bu nedenle çalışanlara daha fazla yük biner. Çalışmayı bırakan üniteler tekrardan çalışmaya başlarken anlık bir dengesizlik oluşur. Motor ünitelerin durma ve yeniden çalışması sırasında oluşan sarsıntı, titremenin nedenidir.
Kas bitkinliğinin nedeni nedir?
Bu sorunun yanıtı, aynı zamanda titremenin nasıl azaltılacağı ve kas bitkinliğinin nasıl önleneceği sorularının da yanıtıdır. Kas bitkinliğine yol açan iki temel neden vardır: Beslenme ve sinirler.
Biraz önce de söz etmiş olduğumuz gibi omurilikten kaslara sinyallerin iletilmesi görevini sinirler yerine getirir. Normalden daha fazla güç gerektiren eylemler için sinirlerimizin de normalden daha yüksek frekansta ve kuvvette sinyaller taşıması gerekir. Aslında sinirlerimiz bunu yapabilir ancak düzenli egzersizlerle bu konuda eğitilmeye ihtiyaçları vardır. Eğer nöronlar daha yüksek frekansta ve kuvvette sinyaller iletmek konusunda yeterince gelişmedilerse yine bazı motor ünitelerin çalışması sekteye uğrayacak ve hareket örüntüsü bozularak titreme ortaya çıkacaktır.
Diğer önemli sebep ise besin ve sıvı eksikliğidir. Bildiğiniz gibi elektrik sinyallerinin iletilebilmesi için bedenimizin besine ve suya ihtiyacı vardır. Ancak egzersiz sırasında bazı besleyici ögeler daha fazla kullanılır. Örneğin su, kalsiyum, potasyum vb. Eğer harcanan maddeler hızla yerine konmazsa sinyallerin iletimi bundan olumsuz etkilenir. Bu da yine aynı sonuca yol açar, bazı üniteler eylemi yerine getirmek için harekete geçmez. Oluşan düzensizlik de sarsıntıya yani titremeye yol açar.
Kas bitkinliğine neden olan eylemler çok çeşitli olsa da altta yatan temel neden bu ikisidir.
Kas bitkinliği kötü bir şey midir?
Kas bitkinliği genellikle kas kapasitenizin sınırına ulaştığınızın işaretidir. Kas bitkinliği çoğunlukla geçici bir durumdur. Kaslarınız titremeye başladığında size,” yeterince çalıştığını ve artık durma zamanının geldiğini” söylemektedir. Hareketi bıraktığınızda titreme duruyorsa ve normal hareketlerinizi yapmaya devam edebiliyorsanız endişelenecek herhangi bir durum söz konusu değildir. Genellikle biraz dinlenince kas kendini onarır ve yeniden çalışmaya hazır bir hale gelir.
Önüne geçmek mümkün müdür?
Düzenli egzersiz yapmak sinirlerin sinyal iletme kapasitesini artırır. Böylece yeterli sinyal iletememenin yol açtığı titreme önlenmiş olur. Bununla birlikte çok fazla terleme ile meydana gelen su ve elektrolit kaybı anında giderilirse bu sebeple oluşan titreme de önlenmiş olur.
Bir şeyler yolunda gitmediğinde vücudumuz bizi uyaracak şekilde evrimleşmiştir. Kaslar üzerindeki aşırı baskı ve gerginlik uzun süreli hasarlara yol açabilir. Bu yüzden özellikle ağır çalışmalar sırasında vücudumuzdan gelen sinyallere dikkat kesilmeli, hiçbir işareti göz ardı etmemeliyiz. Bir şeylerin ters gittiği hissine kapılacak olursak rahatsızlığa yol açan eyleme son verip, bir profesyonelden yardım istemek her zaman tavsiye edilir.