Yaşantımız süresince karşılaştığımız her şeyin, herkesin bizim için hazırlanmış eşsiz bir hikayenin bir parçası olduğunu biliyor musunuz? Başımıza gelen iyi ya da kötü ne varsa, minik rastlantılar da dahil olmak üzere hepsinin bir denklem içerisinde kusursuzca işleyişini hissettiğiniz ya da farkettiğiniz oldu mu hiç?
Dünyaya geldiğimiz andan beri dünyevi her oluşun bir nedeni olduğunu, bizim tepkilerimiz ile birlikte de karakterimizin oluştuğunu düşünürsek, hayat matematiği içerisinde ne kadar dengede kalabilirsek o kadar işlerin yolunda gittiği sonucuna varabiliyoruz.
Yaşanan pozitif ya da negatif olaylar, bazen hatıralar, bazen de gelecek planları; İster geçmişte yaşayalım, ister gelecekte, ister anda kalmayı becerebilelim ve daha yüksek farkındalıklar ile sürdürelim yaşamımızı, bir gün gelir o negatif ya da pozitif etkiler bizi dengemizden alır, uçlara iter.
Bazen sevincimizi abartır ve şımarıklığa dönüştürebiliriz farkında olmadan, bizim neşemiz o kadar ayarsızdır ki, düşüncesizlik işin içine girdiğinde etrafımıza neşe saçmaktan çok sıkıntı yaratırız. Bazen de negatif etkiler ile karşılaştığımızda kendimizi depresif bir moda sokar, hayatı kendimize de çevremize de zehir ederiz. Hayatın bize yaşattığı gelgitleri bir türlü kabullenemez, vah başıma gelenler diye sızlanırız.
İnsanoğlu yüzyıllardır varoluşunun getirisi olarak üzülmeye ve sevinmeye alışkın olması gerekirken, kontrol mekanizmasını halen kendi himayesine tam olarak almakta zorlanan bir varlıktır. Dünyanın tarihine baktığımızda, ruhsal ve düşünsel anlamda belli dönemlerde inişler ve çıkışlar, belli değişim ve dönüşümler, evrilmeler yaşanmakta. Bizim de şu anda yaşadığımız düzen, internet ve teknolojilerin gelişmesi, bilgiye ulaşma ve uygulama alanlarında gelişmelerin yaşandığı bir çağ olarak tanımlanabilen bir geçiş sürecini temsil ediyor. Bakış açılarımızı, davranışlarımızı, tercihlerimizi doğru şekilde yönlendirmek bizi daha özgür kılarken; Sorgulamadan bağlandığımız her toplumsal durum kendi kendimizi hapse attırmak ile eşdeğer hale geliyor.
Dar ve sabit bir bakış açısı bizi daha mutsuz biri yapacaktır. Ne kadar öğrenmeye ve değişmeye açık isek, o kadar faydalanabiliriz bu dönüşüm çağından ve kendi mutluluklarımızı yaratabiliriz, bize öğretilen eksik ve yanlış bilgilerden sıyrılıp.
Aydınlanma sürecinde insanoğlu mutlaka iyi ve kötü ile karşılaşacaktır, kendini getirmesi gereken en önemli nokta “denge”dir. İngilizce deyimiyle “balance”, içimizdeki merkezi sabitleyerek duygudurumumuzu aşırılıklardan uzaklaştırıyor. Ne pozitif, ne negatif olmak, aynı zamanda nötr olmak önem kazanıyor. Yine İngilizce “neutral” kelime anlamı tarafsız olmak, bir karşılığı da güzel bir örnek; vites için “boşta” olmak anlamına geliyor. Bir dış etkinin sizi sağa sola savurması durumu değil de merkezde olmak, kafanın rahat olması gibi eğlenceli haliyle de yorumlanabilir, neden olmasın?
Hayal gücümüz elbette var, hayal gücünüzü açığa çıkarmanızı engelleyen tüm faktörlerden sıyrılın. İçinizden olduğu gibi gelen düşüncelerinizden çekinmeyin, utanmayın, sizi siz yapan her şeye sahip çıkın ve böyle olmasını engelleyen kalıpları yeniden sorgulayın. Her engel, aslında bizim kafamızda yarattığımız ve aşılması gereken problemler sonucu ortaya çıkmıştır. Yenemediğimiz şeye direnç gösteririz bazen, kaçamayız da onlardan bir türlü, niyeyse hep de bizi bulur. Biz o durumu nasıl kendi merkezimizde nötr kalarak, anlayış ve farkındalıkla ders alarak atlatırsak, o zaman o ders biter, başka öğretilere geçiş yaparız.
“Körü körüne” diye bir laf var dilimizde. Düşünmeden, doğrusunu bilmeden yapılan anlamı taşıyor. Körü körüne inandığımız, sorgulamadan kabul ettiğimiz ne kadar fazla klişe durum var hayatımızda, bizim için faydalı mı yoksa zararlı mı diye düşünmeden onayladığımız, hatta fanatiği olduğumuz yüzlerce gereksiz istek, davranış biçimi, inanış ve tükeniş. Bu klişeler yeterince gösterişli, parlak, çekici ve hepimizin EGO’sunu yükseltecek, besleyecek seviyelerde muhakkak. Fakat hiç düşünmüyoruz, bütün bunlara gerçekten ne gerek var? Birilerinin bizi daha rahat kontrol altına alması ve köleleştirmesi gibi bir olasılık geliyor mu aklınıza? Yani siz, gereğinden fazla popülerliğe, gereğinden fazla paraya, rahata ve lükse sahip olursanız her şey yolunda mı gidecek acaba. Böyle bir dünya mümkün mü?
Aşırılıklar bizim EGO’muzu beslerken, bizi ruhumuzdan ve asıl olduğumuz ve olmamız gereken oluşumdan uzaklaştırır. Körü körüne o son model telefonu isteriz, körü körüne o dizideki kavgaya kendimizi kaptırırız, körü körüne takım tutar, hayvanlara eziyet eder, doğayı mahveder, insan ödürürüz.
Ruhumuzdan uzak olmamız demek, kendi içimizdeki tanrısallığı göremiyor oluşumuz demektir. Her birimiz muazzam varoluşlarız ve ancak kendimizi gereğinden fazla duygulara kaptırmadan, nötr kalmayı başarabildiğimiz takdirde ruh merkezimizde kalabiliriz. İşte o zaman korku diye birşey kalmaz. İşte o zaman bizi hiçbirşey kolay kolay üzemez. İşte o zaman küçük bir mutluluk bile bize ne kadar değerli olduğunu hissettirir.
Nötr olmak duygusuzluk demek değildir. Her duyguyu ağırbaşlılıkla karşılamak, hayatı ve matematiğini daha iyi anlamak demektir.
Farklı olanı aşağılamak veya sahtekarlıklarla elde edilmiş mutluluğun mutluluk olmadığını, bunun asla bir çocuğun ihtiyacı olan yiyeceği verdiğinizde gözündeki pırıltı kadar gerçek olmadığını o zaman daha iyi anlıyorsunuz. Gerçekten ne istiyoruz ve bize ne iyi geliyor, daha çok cevabı kendimizde buluyoruz.
Sevincimizi de üzüntümüzü de elbette yaşamak, bize yaşadığımızı hissettirecek, rahatlatacaktır fakat hayatta hepimizin yaşayacağı o kadar güzel şey var ki, deneyimleyeceğimiz o kadar çok duygu, tanıyacağımız o kadar çok insan, görmek isteyeceğimiz o kadar güzel yerler... Zamanımızı bize veya hiçbirşeye faydası olmayan birşeylere takılarak “körü körüne” heba etmesek diyorum. Hayat güzel, her anımız değerli. Bu süreyi her nefesimizin değerini bilerek geçirmek, bizi ruhumuza daha çok yaklaştıracak, duygusuzluğa değil gerçek duygulara götürecektir. İhtiyacımız olan farkındalık merkezimizde, kendi iç dengemizi sağladığımızda kendiliğinden gelir. Dolayısıyla bilinç seviyemizi daha özgür, daha mutlu ve daha güvenli bir frekansa getirir, çevremizi de bu şekilde etkilemeye başlarız.
Günümüz toplumlarında giderek kötüye giden gelişmeler, felaketler, komplo teorileri ile sık sık karşılaşsak da, bu dönemde aslolan bir olmak, birlik olmak, eşit varlıklar olduğumuzu anlamaktır. Her birey farklı yaşamlar deneyimliyor olabilir, fakat bizi biz yapacak ve güçlendirecek olan şey ruhumuzu dengede tutmak,buradaki sevgiyi korumak ve çoğaltmaktır. Yaşanan ve olup bitenlere karşı pozitif düşünün tavsiyesinden çok, olabildiğince nötr kalın seçeneğini de sunmakta fayda var. Gereğinden fazla her şey EGO’yu beslerken, dengede yaşanan her şey ruhumuzu besler ve benliğimizi güçlendirir.
Kendi bildiğimiz yoldan şaşmadan, ruhumuzun inceliklerinden kopmadan, faydalı ve bilinçli yaşamlar diliyorum.
Tam benlik kişisel gelişim yazısı olmuş. Hayata karşı nötr olmak da tam bana göre. Ne az ne çok tepki ortada olabilmek güzel herşeyi olduğu gibi kabul edebilmek, olumlama yaparak bardağın dolu tarafından bakabilmek, ruhunu beslemek için mutlu olduğun şeyleri kim ne der demeden yaşamak. İnsanlara faydalı olmak mı mutluluk veriyor? O zaman zaman7nı insanlara faydalı olmak için harcamak insanın ruhunu besleyen örneklerden biri...😃
Emeğinize sağlık steemitte böyle kaliteli yazılar görmek çok güzel...
@trliste de dereceye girecek kadar güzel bir yazı olmuş 😊 önermek isterdim ama sanırım Curation Trail e katılmadınız henüz...
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
Steemitı daha tam çözemedim araştıracağım teşekkürler.
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
Çok doğru konulara değinmişsiniz.Etrafımızdaki herşey tüketim toplumunun bize dayattığı istekler aslında.Sadeleştikte özümüze dönebiliyoruz.Kalemine sağlık.
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
Merhaba, ben @kusadasi ve @try-market küratörü olarak #tr ve #cointurk etiketlerinindeki kaliteli yazıları inceliyorum. Sonrasında bu yazılar @kusadasi ve @try-market tarafından upvote ediliyor. @kusadasi ve @try-market #tr etiketinin daha yukarılara çıkması için çok büyük bir çaba içerisindedir. Tabii ki bu ilerleyişin kaliteli yazılarla olması yönünde çaba harcıyoruz.Paylaşımlarınıza 'cointurk' etiketini ekleyerek @kusadasi ve @try-market tarafından desteklenmesini sağlayabilirsiniz. Ayrıca, sürekli olarak @kusadasi tarafından düzenlenen projeler ve discord kanalımızda anlık yarışmalar mevcuttur.
Katılmak isterseniz discord kanalımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Elinize sağlık güzel bir yazı olmuş. Görsel kaynağınız belirtseniz daha iyi olabilirdi. Bir sonraki yazınızda tercih ederseniz, 'cointurk' etiketini kullanmanız ailemizi daha da büyütecektir.
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
free upvote @ramthaskiran
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit