zamanda seyyahlık

Şimdi ben biliyorum sonra da bildiğim gibi
Ağlayan bir adamı
Çatlayan bir taş teselli edebilir
Karşısına aldığı putları isyankar bir adam kırabilir
Yeni doğmuş çocukları gülebilmiş bir adam yaşlandırabilir
Kırmızı çiçekleri ancak ölmeye yüz tutmuş bir aşık maviye çalar
Boyayabilir bir deniz oprağı da
Göğü boyadığı gibi
Göğü deniz boyadı
Beni sen boyadın
Beyazdan devşirmedik rengimizi
Gökkuşağından beyazı devşirdik
Tekkelerimizi putlar yıktı
Yıkılmaz kalelerimiz zaptedildi zabitlerce
Kaleme yenilmedi kılıçlarımız
Kıkıçlarımız söze ve sevdaya tabi oldu
Görülmeye yüz tutmuş ağlanmaya değer dertlerimiz
Püsküllerle karşı geldi keçelere
Şehristanda halk olamadık
Olamadık gaddarlara teba
Bildik bilmemiz gerekeni şeffaf ve renkli vakitlerde
Ahh uzun günlerin hatrına
Güneşi erken bıraktı zebanilerimiz