Kısa Hikâye: Ben Hiç Var Olmadım

in tr •  7 years ago 

1. Bölüm: Yetimhane


Kaynak

Yedinci yaş günüm hiç de umduğum gibi olmamıştı. Babam söz vermişti, bisiklet alacaktı. Bir de ana yolda kullanmama şartı koymuştu. Koşulsuz kabul ettiğimi dün gibi hatırlıyorum. Daha üç gün vardı ama heyecandan içim içime sığmıyordu. Bayram sabahı heyecanı gibi bir şeydi bu.

Tuhaf şeydir çocukluk, derindir. İçinde barındırdığı duygulardan kentler inşa edilir. Koltukta uyuyakalır, çalan zile uyanır ve umutla kapıya koşarsınız. Karşınızda ailenizi ve yeni bisikletinizi görmeyi beklerken iki polis onların ölüm haberini getirmiştir. Sizden metin olmanızı beklerken metanet kelimesinin anlamını bilmediğinizi düşünmezler bile.

Yedi yaşında bir çocuk için yalnızlık, ailesinin onu terk etmesinden başka bir şey değildi, olamazdı. Annemi ve babamı 1985 Haziranında, yedinci yaş günümden birkaç gün önce trafik kazasında kaybettim. Henüz anlam kazanmaya bile başlamayan hayatım benim için o an bitmişti. Beni yalnız bıraktıkları için ne kadar kızsam da suçlayamadım onları. Onlar da ölmek istemezdi diye düşündüm hep çocuk aklımla. Hiç ağlayamadım.

Herkes mutluluğun resmini kabaca tarif eder ama kimse yalnızlığın siluetinden bile bahsetmez. Yalnızlık, sıcak yetimhane odasında üşümektir, gıcırdayan ranzaların arasından yankılanan sessiz çığlıklara kulak kabartmaktır. Duyulan her ayak sesinde umutla pencerelere koşmaktır. Çoğu zaman da boş vermektir hayatı, tedaviye cevap vermeyen hasta gibi.

İnsanlar yetimhaneleri soğuk yerler olarak nitelendirir. Aşı boyalı kapılar, paslanmış ranza demirleri, her milimetresine “Anne!” yazılı kalorifer petekleri ve ayak izinden çok yürek sızısı taşıyan duvarlar… Bir yetimhaneyi soğuk kılan şey yalnızca ismidir. Çünkü adında garip bir terk edilmişlik barındırır, bir de yaşama gözlerini beş - sıfır yenik açmış canlar… Onlar ki yaşadıkları taş binanın hakkını verircesine ketumdurlar. Söyleyecek sözü, ulaşacak amacı, yaşamaya dair küçük bir sebebi bile olmayan canlar… Milyonlarca insan arasında unutulmaya hüküm giyen hayatlar...

Yıllarca yokluklarını içimde hissettiğim anne ve babamın yüzlerini hayal meyal hatırlamanın acısı tüm duygulara bedeldi. Burada durum çok farklıydı. Bazı çocuklar ailesini hiç görmemişti. Zaman zaman kendimi şanslı hissettiğim bile oluyordu.

Benim adım Oktay… Oktay SAYAR. Kendime dair hatırladığım en net şey ismim. Ailemi kaybettikten sonra Ankara’da bir yetimhanede yaşamaya başladım. Hiç akrabamız yoktu. Anne ve babamın da birer yetim olduğunu seneler sonra öğrendim.

Devam edecek

Authors get paid when people like you upvote their post.
If you enjoyed what you read here, create your account today and start earning FREE STEEM!
Sort Order:  
  • Feronio - 15 Oy Listesine postunuz eklenmiştir. Yazıyı oylayarak veya resteem yaparak listenin daha fazla kişiye ulaşmasına yardımcı olmak istermisiniz?

  • Listemize @minnowbooster bot tarafından teklif usulu oy attırmaya başlıyorum. Simdilik oranlar(0.025 SBD) küçük olsada oylarınız ve desteklerinizle bu yakında artabilir. Detaylar ve sorular için @tolgahanuzun ulaşabilirsiniz.

Teşekkür ederim, resteem yapıyorum.