Hıdırellez

Yazımı istediğim zamanda yayınlamak için yetiştiremedim. Biraz geç oldu ama bir kıyıda köşede dursun, bakarsınız seneye aklınıza gelir bahsedeceğim bir kaç hıdırellez ritüelini sizlerde yaparsınız..

Ben balkan göçmeni Makedonyalı bir ailenin kızıyım, muhitimizde de hep göçmenler oturur bu yüzden büyüklerimizin memleketlerinde öğrendiği ve bizlere de öğrettiği geleneksel hale gelmiş, hıdırellez gecesinde yapılması gereken bazı ritüellerimiz vardır..

Birkaçını herkesin bildiği, bazılarını benden şimdi öğreneceğiniz şeyler..

Bunlar neler mi ?

Hıdırellez gününe kadar el işi yapıyorsan bitirmek zorundasin yada başlamaman gerekir.. :)

Evde kirli çamaşır asla ve kat'a bırakamazsın hepsini yıkayıp paklaman gerekli..

Muhakkak yeşillik, çayır çimene temas etmen, toprakla buluşman gerekli..

Bizler piknik alanlarında kavak ağaçlarından dallar koparır annelerimize verirdik, hıdırellez sabahı ayaklarımıza vururlardı; boyumuz ve ömrümüz uzun olsun diye..

Herkesin yaptığı gibi ateş üstünden atlanır..

Bekar kızlar toplanır, bolca tuzu boca ettikleri küçük bir hamur yoğurur ve ekmek yaparlar. Gece uyumadan önce birer parça o ekmekten yerler, susuzluktan kavrulan kızların rüyasında evleniceği zat-ı şahane gelir bir bardak su verir böylelikle müstakbel damat adayını görürler.. :)

Gül dalına içine istediğiniz dilekleri temsilen objeler konmuş kese asılır ve sabah bu kese alınıp akan suya bırakılır..

Boş cüzdanlar gül ağacının altına konur, hızır gelsin değsin bereket versin denir..

Toprağa gömülü taze soğanın iki dalı aynı boyda olmak üzere kesilir, birine "sefa" diğerine "cefa" adı konur ve ayırt edebilmek için farklı renklerde ip bağlanır. Sabah baktığınızda biri diğerinden daha uzun olur.. O sene sefalı mı cefalı mı geçecek böylelikle öğrenilir..

Her sene elimizden geldiğince güle oynaya, heyecanla yaparız biz bunları, belki sizlerde denemek istersiniz.. Rabbim herkesin gönlüne göre versin,dilekleriniz kabul olsun...