Bu Konu ile ilgili olarak internette yüzlerce kaynak var. Bunların geneli ingilizce, bir kısmı da türkçe. Bu kdar kaynak varken ben neden yazıyorum onu da hemen söyleyeyim. Kendi anladığım şekilde ve etrafımdaki insanlara anlattığım şekilde anlatabilmek için...
Para nedir ile başlamak gerekiyor bu yazıyı yazabilmek için ama bu sizi ürkütmesin, uzun yazılara ben de karşıyım. Para bir “değer ölçütü” hepimizin bildiği gibi. Ben bugün sana 10 TL verirsem elindeki bardağı bana verebilirsin, çünkü bilirsin ki 10 TL bu bardağın değeri için iyi bir rakam. Bu 10 TL ile bir bardak alabilirsin ve sana bir miktar da para kalır. 10 TL’nin değeri nedir peki? Nereden geliyor?
10 TL’nin değeri sen yarın sabah bir yere gittiğinde bu parayı verdiğinde birşeyler alabileceksin, çünkü karşındaki satıcı da aynı şekilde bu 10 TL’yi başka şekillerde kullanmayı hayal ediyor.
Dolayısıyla paranın değeri satacak birşey(ler)in olan ile bunun alıcısı olan kişinin o paraya (örnekte TL) değer vermesi ile ortaya çıkıyor.
Bir başka tabirle ben, sen ve diğer insanlar bu paraya değer vermezse o paranın değeri kalmaz. Devletler de bu nedenle kendi paralarını korumak zorunda.
Yanılmıyorsam 1944 yılında Bretton Woods Anlaşması adı altında bir anlaşma yapıldı. Anlaşmanın özeti şu şekilde;
ABD- Diğer tüm devletlere: İkinci Dünya Savaşında yıprandınız, paranızın da kıymeti kalmadı, dünyada finansal bir sisteme ihtiyaç var, ben de çok güçlüyüm. Siz hepiniz paralarınızı benim parama (dolara) endeksleyin. Ben de piyasaya sürdüğüm her bir dolar için ülkemde-değerli metal olduğu herkes tarafından kabul gören- altın tutayım.
Diğer Devletler: OK
Bu şekilde ABD kendi parasının dünya parası olmasının yolunu açtı. Ve aslında çok da kötü olmayan bir şekilde paranın bir karşılığı vardı.
1971 yılında Nixon diğer ülkelerin kendilerine zarar vermeye çalıştığı gerekçesiyle doların altın karşılığını bir anda iptal etti. O günden bu yana kullanılan paralar aslında bir değeri olmayan paralar.
O günlerde 1 ons altın 31 dolar iken bugün geldiğimiz noktada 1300 dolar seviyesine geldi. Bu nokta finansal devrimler sonrası fiyat değişimlerinin ne denli etkin olduğu konusunda çok önemli. Bugünlerde bitcoin fiyatlarındaki değişimler aslında çok beklenmedik değil.
Kısacası geldiğimiz noktada başta dolar olmak üzere tüm paraların değeri aslında piyasada arz talep dengesi ile belirleniyor. Devletler de kendi paralarının itibarını korumak çabasında.
Bu yazının devamı gelecek.
Bu yazının özetini şu şekilde düşünebiliriz. Dolar ve diğer tüm para birimleri aslında karşılığı olmayan ve piyasadaki talepleri ile piyasaya sürülen miktarlarıyla değeri belli olan rakamlar.
Artı ya da eksi olarak düşünülebilecek de bir faktör var arkasında, paralarınjn değerlerini korumaya çalışan ya da politika olarak kullanan ülkeler...
Bir sonraki yazıda arkasında devlet olmayan tamamen dağıtık olarak sınırlı sayıda üretilen ve kuvvetle muhtemel bir beş sene sonra hayatımızın her alanında yer alacak olan bitcoin (ve diğer kriptoparalar) ile ilgili karalayacağım.
Görüşmek üzere...