Varteni Margarosyanın Gerçek Kimliği

in life •  7 years ago  (edited)

Varteni Margarosyan’ın Gerçek Kimliği, yayınlamaya hazır bir uzun hikâyedir. Tam bastırarak kitap halinde yayınlayacak iken Blokchain Teknolojisi’nin Dünyayı nasıl değiştirebildiğini kavrayınca , yayınlamaktan vazgeçtim. Çünkü STEEMİT bunun için çok daha uygun bir platform. Belirli aralıklarla bölüm bölüm uzun hikâyeyi burada yayınlayacağım. Okuyucular gelecek bölümlerde olacakları tahmin edebilir, üzerinde yorum yapabilir. 

Uzun hikâye gerçekten yaşanmış bir hayat hikâyesidir. Ancak okuyucuların önerilerini de gelecek bölümler için dikkate alacağım. Örneğin, çocukluğumda geçen maceraların bir-ikisinden söz ettim. İleride okuyucunun yönlendirmesine göre diğer hikâyeleri de uzun hikâyeye ekleyebilirim. Ancak kitabın ana hattı ve büyük sürprizi değişmeyecektir.  

Ön söz

Ben bir film yapımcısıyım. Yaptığım filmler iyi gişe yapar. Yani filmlerden iyi para kazanırım. Ama, işlerin büyümesinden dolayı artık dizi filmlerin ya da filmlerin senaryosunu okumaya vakit bulamıyor, gerek de duymuyorum. Artık senaryoların değerlendirilmesi işini tamamen yönetmenime bıraktım. Çünkü ona güveniyorum. Yaptığı filmler ödüller alıyor, televizyon dizi filmleri bütün dünyaya satılıyor.  

Geçenlerde yönetmenim “Varteni Margarosyan’ın Gerçek Kimliği”  filminin senaryosunun ilginçliğinden bahsetti. Filmin tüm giderlerini karşılayacak bir sponsor da vardı üstelik. Bunun aslında gerçek bir hikâye olduğunu, hikâyenin kahramanının ise sponsorun kendisi olduğunu söyledi. Bana, sponsorun yazdığı kendi hayat hikâyesini verdi ve okumamı istedi.  

Sponsorumuzun kaleme aldığı hayat hikâyesi nefes almadan okunuyordu. Çabucak okudum ve çok etkilendim.  Henri Charriere’nin Kelebek romanından da çok etkilenmiştim. Aslında ona bir roman denemezdi. Çünkü Henry sadece yaşadıklarını çok kısa bir sürede daktilo ile değil, el ile okul defterlerine yazıp bir yayıncıya göndermişti. Yayıncı da sadece gramer hatalarını düzeltip yayınlamış ve kitap bestseller olmuştu. Kitap inanılmaz hikâyelerle doluydu. Kitap masa başında hayal gücü ile üretilmiş bir hikâye değildi, gerçekten yaşanmış bir hayatı anlatıyordu.    

Varteni Margarosyan’ın Gerçek Kimliği de gerçekten yaşanmış İnanılmaz olaylarla ve sürprizlerle geçen bir hayat hikâyesi idi.  Kitabın yazarı ( sponsorumuz ), bunun film yapılmasını da çok arzu ediyordu.  Filmin senaryosunun kaynağı olan bu hikâyeyi üzerinde hiçbir değişiklik yapmadan kitap olarak yayınlamaya karar verdik. 

Bu belki de dünyada bir ilktir. 

Kitabı okuyanların sayesinde filmin daha çok izleneceğini düşünüyoruz. Bir filmin reklamı için yayınlanan bir kitap oluyor “Varteni Margarosyan’ın Gerçek Kimliği”    

     

Varteni Margarosyan’ın Gerçek Kimliği

Film Senaryosu 

1.. Çocukluğum

Orta Karadeniz’in çeşitli kasabalarında güzel bir çocukluk geçirdim. 3-4 yaşlarında olmalıyım, bir fotoğraf karesi var zihnimde: aynı yaşlarda bir arkadaşım ile yola makara ipliği gererek geçecek arabaları durdurmayı amaçlamıştık. Araba geldi ve makara ipliğini kopardı geçti. Çok şaşırmıştım. 

Karadeniz’in şirin kasabası Fatsa’da ilkokula başladım. Annemin çorap şişlerini çalıp başlarını taşla eserek ok yapıp kuşlara atıyordum. Annem ise, şişlerin nasıl olup ta kaybolduğunu anlayamıyordu. 

Turhal’da inşaattan demir çubuk aşırıp tren yoluna sererek, trenin ezmesini sağlayıp kılıç yapmaya çalıştım ama, başarılı olamadım.  

Bir defa ağaçtan düştüm. Ağaçtan düşmek çok kötüdür.  

Samsun-Kavak’ta Kale Doruğunda bulunan ramazan topunu kağıt ile doldurup patlatmak için çocuklar arasında bir çete kurduk. Patlattık da.  Ölü kargaları getirene bir lira veriyordu Ziraat Bankası. Çok denedim ama hiç karga vuramadım. Pazar kurulduğunda eşekleri çalan diğer kasaba çocukları gibi ben de eşek çalıp bindim.  

O zamanlar tütün ekiliyordu Kavak’ta. Tütün satış zamanı geldiğinde, köylülerin bir ara sokakta tütün balyalarının ağır gelmesi için çamura buladıklarını çok iyi hatırlıyorum. Kavağın o zamanlardaki ünlü siması Deli Sadık ile arkadaşlığım bile vardır. Çıtalı Kamyon’a ( Steryr markasının Kavak dilinde okunuşu) çok binmek istedim ama işte onu başaramadım. 

Amasya’da 12 haziran kurtuluş haftası şenliklerinde panayır kurulurdu. 1964 yılları.. Bu panayırda çok maceram var ama, size sadece birinden bahsedeyim: Rulet çeviren adam, erken saate gelen bir çocuğu, beni görünce bir anlaşma teklif etmişti: bana sürekli gizlice para verecek ve ben devamlı oynayacaktım. Bu şekilde müşterileri cezbedecektik. Akşam olunca da bana sadece 2,5 lira verecekti. Aklınca çocuk kandırıyordu. Bir süre oynadım. Ayrıldığımda üzerimdeki zulalarda yaklaşık 10 lira ve artı bana verdiği 1 lira vardı. Sözünden caymış, erkenden 1 lira vererek beni başından savmıştı. Çünkü rulet masası artık müşteri doluydu ve bana ihtiyacı kalmamıştı.

Çocukluğum Tom Sawyer ve Huckleberry Finn’in maceraları ile karşılaştırılabilecek birçok renkli maceralar ile dolu.  Şimdi atmışı devirdiğim bu yaşlardan görüyorum ki başıma gelecekler ta o zamandan işaretlerini göstermiş.      

Authors get paid when people like you upvote their post.
If you enjoyed what you read here, create your account today and start earning FREE STEEM!
Sort Order:  

Congratulations @rknnc! You have completed some achievement on Steemit and have been rewarded with new badge(s) :

Award for the number of upvotes

Click on any badge to view your own Board of Honor on SteemitBoard.
For more information about SteemitBoard, click here

If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word STOP

By upvoting this notification, you can help all Steemit users. Learn how here!

Steemit'e hoşgeldiniz @rknnc!! Güzel bir blogla karşılacağız gibi, sitenizden blog konusunda tecrübeli olduğunuza dair ipuçlarını aldım. ;) Aslında giriş yazısı olarak #introduceyourself etiketi ile birlikte bir tanıtım yazısı yazarsanız, kendinizden, yazmayı planladığınız blogunuzdan ve biraz da steemit'e gelmeye nasıl karar verdiğinizden ve buradaki ilk izlenimlerinizden bahsederseniz daha çok kişiye ulaşabilirsiniz.