Dünün Dünyası kitabını okurken önemli bulup aldığım notlar; hayatın kısa bir özeti ya da ''Hayatın anlamı nedir'' sorusunun cevabı gibi...
1. Özellikle vatanı olmayan kişi başka türlü özgür olur, artık hiçbir yerle bağı olmayan birinin, dönüp hiçbir şeyi hesaba katması da gerekmez. (Sf.15)
2. Vebaların vebası Nasyonalizm… (Sf.18)
3. Zengin olmak bir yahudi için araçtır, kesinlikle asıl hedef değildir.
Bir yahudinin gerçek isteği, asıl ideali, düşün dünyasında yükselmek ve daha üst bir kültür düzeyine erişmektir. (Sf. 31)
4. Tiyatro sadece eğlenmek amacıyla bir oyunun sergilendiği sahne değil, dilin doğru konuşulduğu, kibar davranışın dilsel ve görsel olarak gösterildiği bir yerdi. (Sf. 36)
5. Sanatçıların kendilerini en iyi ve en canlı hissettikleri yerler, takdir edildikleri yerler olmuştur hep. Sanat tüm halkın yaşamının bir parçası olduğu yerde zirveye ulaşır. (Sf. 40)
6. Sabırlı olmak bugün olduğu gibi zayıflık ve yumuşaklık olarak küçümsenmiyor, tam aksine etik bir güç olarak övülüyordu. (Sf. 47)
7. Hepimiz zaten yazarlığa, şairliğe, müzisyenliğe ya da hatipliğe başlamıştık; çünkü gençlik için bir şeye pasif olarak tutkun olmak doğal değildir, aynı zamanda ona üretken bir şekilde karşılık vermek demektir. (Sf. 77)
8. Her alandaki yeteneklere aşırı hayranlık duymak, insanı elinde olmadan henüz araştırmadığı bedeninde ya da yarı karanlık ruhunda bu seçkin, değerli özden bir parça iz aramaya götürür. (Sf. 78)
9. …düşüncedeki gelişim, yüreğin yakalama gücü ise ancak gelişme çağında mümkündür ve yüreğini erken yaşta olabildiğince açabilen kişi, sonraki yıllarda tüm dünyayı içine sığdırabilir. (Sf. 83)
10. Benim için Emerson’ un ‘’ İyi kitaplar en iyi üniversitenin yerini tutar’’ düsturu hala geçerlidir ve bugün de hala bir insanın üniversiteye hatta liseye gitmeden de çok iyi bir filozof, tarihçi, filolog ve hukukçu ya da isteği her neyse, olabileceğine yürekten inanıyorum. (Sf. 121)
11. Sıradan bir yetenek için üniversite eğitimi ne kadar hedefe uygun, yararlı ve faydalı olursa olsun, bence üretken insanlar için yararlı olmadığı gibi, engelleyici bile olabilir. (Sf. 121)
12. …bir insanın kendini vererek yaptığı hiçbir şey boşuna değildir. (Sf. 152)
13. O saat, büyük sanatın ölümsüz sırrını, bir sanatçının başarısının sırrını çok net kavramıştım; tüm gücünü, duygularını bir noktaya toplamak, kendini, dünyayı unutarak işine yoğunlaşmak. (Sf. 181)
14. Fakat insan ne kadar dolaşırsa dolaşsın, nereye giderse gitsin, dönüp geri gelebileceği bir yer istiyor; bütün dünyaya yaptığım bu yolculuklar aslında kendi arzumla değildi, daha çok kovalandığım için, kaçmak zorunda olduğum için yaptığımı bugün çok daha iyi anlıyorum. (Sf. 193)
Kendi Notum: Sayfa 199 ve 200’ de İnsel Yayın Evi (Ada Yayın Evi) hakkında da ilginç bilgiler var. Okuyanlar mesajla yorum yaparsalar sevinirim.
15. Sonraki yıllarda ise hayatımızın yönünü iç dünyamızın belirlediğini fark ederiz; gittiğimiz yol arzularımızın aksi yönünde ve anlamsız gibi görünse de, sonunda bizi her zaman görünmeyen hedefimize götürür. (Sf. 211)
16. Bir fikir ya da sınır çatışması yüzünden çıkmamıştı savaş; bence bu, gücün aşrı yoğunluğundan başka bir şey değildi; kırk yıl boyunca barışın bir araya getirdiği ve şiddetle boşalmak isteyen o iç dinamizmin acıklı bir sonucuydu. (Sf. 233)
17. …biz yazarlar,
…aşırı iyimserliğimiz nedeniyle savaş sorununu ve tüm manevi sonuçlarını yüreğimizde hissedemiyorduk… aşırı iyimserliğimiz nedeniyle savaş sorununu ve tüm manevi sonuçlarını yüreğimizde hissedemiyorduk… (Sf. 234)
18. Bizler küçük küçük açıklamalar ve gösterilerle yolumuzu kaybederken o, sesiz ve sabırla işin özüne inmiş, ulusların bireysel yanlarını en hoş özellikleriyle göstermeye çalışmıştı. (Sf. 238)
19. Kısa bir süre sonra nefreti işlemenin ne kadar kolay ve tehlikeli olduğu ortaya çıktı. (Sf. 271)
20. …Büyük bir şairin beklenmedik açıklaması, politikacıların durumu kurtarmak için olduğu ve gerçeğin yarısını yansıttığı bilinen planlı, siyasi, resmi açıklamalardan bin kat daha etkiliydi. (Sf. 281)
21. …sözleriyle savaşı kışkırtan insanlardı asıl suçlular. Fakat onlara karşı çıkmayan bizler de suçluyduk. (Sf. 291)
22. Dünya tuhaf davranıyor diye, biz de tuhaf davranmak zorunda değildik. (Sf. 307)
23. Onda kahramanlığın bir başka türünü görüyordum, canlı bir bedende adeta anıtlaşmış düşünsel, ahlaki bir kahramanlıktı bu - Roland hakkında yazdığım kitapta bile onu yeterince anlatamadım ( çünkü yaşayan insanları fazla övmekten çekiniyor insan.) (Sf. 308)
24. …tüm dünyayı karşısına alsa bile, bir insanın özgür ve inançlarına sadık kalabileceği göstermek. (Sf. 309)
25. …özgür bir insan olarak doğmuş olmamıza rağmen özne değil birer nesneydik ve artık hiçbir şey hakkımız değil, sadece resmi makamların bize verdiği bir lütuftu. (Sf. 469)
26. Fakat sonuç olarak her gölge, ışığın bir çocuğudur ve sadece aydınlığı ve karanlığı, savaşı ve barışı, yükselişi ve çöküşü gören kişi hayatı gerçekten yaşamış sayılır. (Sf. 496)