İsrailoğulları’nın dini karakteri ağır basan tarihi hakkındaki bilgiler bölgeye komşu milletlerin bıraktığı yazılı kaynakların gün yüzüne çıkmasına kadar Eski Ahit’ten öğrenilmekte idi. Eski Ahit İsrail halkının bir aileden güçlü bir krallığa uzanan gelişmelerinin bir dökümünü vermesi bakımından Yahudi halkı için aynı zamanda bir tarih kitabıdır. Eski Yakındoğu’nun diğer toplumlarıyla kıyaslandığında en erken dönemleri hakkında oldukça az kanıt barındıran İsrail tarihinin bu durumu, halkın krallık kurumu ile olan kültürel ilişkilerinden ve Demir Çağı’nda bölgede ağırlıklı olarak küçük yerleşimlerin bulunmasından kaynaklanmaktadır. Hatta Kudüs kentinde yapılan kazılarda krallık dönemine ilişkin çok az buluntu ortaya çıkmıştır. İsrail’in kökeni konusunda ise tarihi kayıtların eksikliği ve tarihi “temel” oluşturma isteği sebebiyle, en erken dönemlere ait tarihi süreç ve Eski Ahit kayıtları birbirinden farklı şeyler söylemektedir. Öte yandan Eski Ahit’te İsrailoğulları İbrani ve Yahudi adları ile de anılmaktadır. İbrani adı İsrailoğulları tanımlaması ile eş anlamlı kullanılmakla beraber İbrani kelimesi Tevrat’ta ‘ibrî (çoğul ‘ibrîm) şeklinde geçmektedir. Bu ismin Hz. İbrahim’in atası olan Ever’den (Eber) geldiği düşünülmektedir:“Tekvin 10.21: Yafet’in ağabeyi olan Sam’ın da çocukları oldu. Sam bütün Ever soyunun atasıydı.”‘ibrî kelimesinin kökü olan ‘br Sami dillerinde “karşıya geçmek” anlamına gelmektedir. Bu sebeple İbraniler nehrin öte tarafından gelenler olarak ifade edilmiştir. Hatta bu tanımlamada;“Yeşu 24.2–3: Yeşu bütün halka, “İsrail’in Tanrısı RAB şöyle diyor” diye söze başladı, “İbrahim’in ve Nahor’un babası Terah ve öbür atalarımız eski çağlarda Fırat Irmağı’nın ötesinde yaşar, başka ilahlara kulluk ederlerdi. Ama ben atanız İbrahim’i ırmağın öte yakasından alıp bütün Kenan topraklarında dolaştırdım; soyumu çoğalttım, ona İshak’ı verdim.” haliyle Eski Ahit’te de geçmektedir. Ancak bu ismin belirli bir etnik gruba mı ait olduğu yoksa sosyal bir grubu mu işaret ettiği konusu Eski Ahit dışındaki pek çok yazılı kaynağın da araştırmalarda kullanılması ile önemli bir sorun haline gelmiştir. Çalışmaların sonucunda Eski Yakındoğu’nun önemli merkezlerinde ele geçen metinler üzerinde yapılan çalışmalar pek çok farklı tanım ile ifade edilmiş sosyal bir grup tablosu ortaya çıkarmıştır.İlk olarak Mısır’ın Ben-i Hasan bölgesindeki Tell el Amarna höyüğünde ortaya çıkarılan Amarna mektuplarının okunması ile mektuplarda geçen habiru(Akk ‘apiru) toplumunu ifade eden ‘ibri kelimesi arasındaki fonetik benzerlik, aralarındaki olası ilişkinin araştırılmasına sebep olmuştur. Kenanlı idareciler tarafından yöre halkına zarar verici faaliyetleri sebebiyle karışıklığa yol açtığı belirtilen habiru toplumunun adının anlamı Eski Babil dönemine tarihlenen Mari metinlerinde geçen habaru kelimesi dolayısıyla açıklığa kavuşmuştur. Mari metinlerinde bu kelime “göçmen” anlamında kullanılmaktadır. Ayrıca yine Mari metinlerindeki hbr (=birleşik) kökünden türeyen hibrum kelimesi göçebe yaşam tarzının bireyleri birbirine bağlı kıldığı göçebe ve yarı göçebeleri tanımlamak için kullanılmaktadır. Habirularolarak isimlendirilen toplumun Halep kralı İrkabtum (MÖ. 17. Yüzyıl başları) zamanında Suriye bölgesinde bulunduklarının belirtilmesi üzerine bu halkın Batı Asya coğrafyasında yaşayan Batı Samiler olabileceği düşünülmüştür. Ancak bu kelime etnik bir topluluğu mu yoksa sosyal bir yapılanmayı mı ifade etmektedir.Yapılan çalışmalar göstermektedir ki, Habiru kelimesi etnik bir anlamdan öte topluluğun merkezi ve kabileci olmak üzere iki yönlü yaşam yaşam tarzına sahip olmaları bakımından parasosyal bir anlamda kullanılmaktadır. Bronz Çağın sonunda gerek siyasi yapılanmadaki değişiklik gerekse yabancı kavimlerin saldırısı, geçimini topraktan sağlayan halk kitlelerini büyük ölçüde etkilemiştir. Borçları sebebiyle kaçmak zorunda kalan özgür çiftçiler (hupsu) başlangıçta kontrolün pek mümkün olmadığı dağlık alanlara, kent merkezlerinin ve çöllerin sınırına yerleşmişlerdir. İşte metinlerde yurtlarından kopan bu kimselerin oluşturduğu topluluktan habiru olarak bahsedilmektedir.Habirular yerleşik düzenden gelmeleri sebebiyle bölgedeki diğer göçebelerden ayrılmaktadır. Kötüleşen ekonomik koşulların toplulukları kentlerinden koparıp onları göçerliğe itmesi yakınlarındaki yerleşik toplumlar için tehlike oluşturmuştur. Çünkü onlar geçimlerini, yerleşiklere yağma akınları yaparak sağlamaktadır. Diğer taraftan onlar hayatlarını devam ettirmek için komşu bölgelerdeki idarecilere ve krallara paralı asker olarak hizmet etmiş, bu da onların yerleşik toplumlar ile bütünleşmesini hızlandırmıştır. Zamanla nüfusları artan bu topluluklar ya daha büyük sosyal gruplara dahil olmuşlar ya da yeni bir topluluğun çekirdeğini oluşturmuşlardır. Bu sebeple habirular Bronz Çağının sonunda Batı Asya’da sıklıkla görülen bir sosyal sınıftır, demek hiç de yanlış olmaz.Ayrıca M.Ö. 15. yüzyıla tarihlenen Nuzi metinleri ekonomik koşulların etkisi sonucunda habiru olarak anılan grupların varlığını ortaya koyması bakımından önemlidir. Belirli bir etnik ve kültürel grubu temsil etmeyen, yabancı memleketin insanları ve Nuzi toplumunun köleleri olan habirularmetinlerinde şu şekilde geçmektedir: (…)Nuzi metinlerine göre bu kişiler ekonomik sebepler ile köle durumuna düşen, bedelini ödemek karşılığında bu durumdan azad edilen kimseler olarak anılmaktadır. Belirli bir millete tabi olmayan ancak çok çeşitli etnik gruplardan oluşan bu topluluk köle olmanın yanı sıra ücretli asker ve bayındırlık işlerinde çalışan işçi olarak istihdam edilmişlerdir.Öte yandan Amarna metinlerinde habirular için Sümerce SA.GAZ lologramı da kullanılmıştır. Sümerce SA.GAZ “saldırgan kimse, rakibini yere seren, yağmacı” anlamına gelmektedir. SA.GAZ logogramı metinlerde “yağmacı, saldırgan, serseri, gezgin, göçebe, tarım işçisi, karşıya geçmek” anlamlarında Akadca habbatu kelimesi ile ifade edilmektedir. Lipit İştar kanununda SA.GAZ yasadışı işleri, kaçakçılığı ifade etmek için kullanılırken; Agadenin Laneti adlı metinde de SA.GAZ toplumunun Akat kentinin düşmesiyle ticaret güzergahındaki işlerinden mahrum kaldığı belirtilmiştir; Şulgi dönemine ait bir metinde ise SA.GAZ kelimesi M.Ö. 1500lere tarihlenen bir Hitit metninde ise askeri amaçlı istihdam edilen kişileri ifade etmektedir. Bununla birlikte anormal bir doğum olayını anlatan KUB VIII 83 metinde “habiru halkı” uğursuzluğu tanımlamak için kullanılmaktadır: (…)Metinde kötü kehanetler ile beraber anılan habiru halkının bu durumu yurtsuz olmanın, göçebe olmanın uygunsuzluğunu gösterirken habiru halkının “içeri girmesi” onların yağmacılık faaliyetlerine de gönderme yapmaktadır.‘apirû (Akk. habirular) toplumu Amarna döneminden yaklaşık bir asır sonra Mısır metinlerinde tekrar karşımıza çıkmaktadır. II. Ramses dönemine tarihlenen ancak I. Seti döneminde gerçekleşen “Yarmuta Dağı’nın Apiruları’nın Asyalılara saldırısından” bahseden Betşan Steli’nde, Büyük Harris Papirüsü’nde, Leyden Papirüsü’nde ve Wadi Hammamat Yazıtı’nda işçi anlamında kullanılan eperu (-p-r) / ‘apirular kelimesinin İbraniler olduğu ileri sürülmüştür. Metinlere göre bu grup ekonomik koşulları sebebiyle zor duruma düşüp memleketinden göç etmiş ve hiçbir politik bağı olmadan çeşitli idarecilerin himayesinde yaşayan, sınıf olarak aşağı görülen, küçümsenen, Batı Asyalı bir toplumdur. Biblos kralı Rib-Hadda’nın Mısır firavunu IV. Amenofis’e yazdığı mektupta ‘apirû kelimesini küçümseyici bir anlamda kullanması sosyal sınıf farklılığını vurgulamaktadır. Aynı şekilde Eski Ahit’te İbrani kelimesinin Filistler tarafından düşmanlarını tanımlarken bir küçümseme ifadesi olarak kullanılması her iki kelimenin aynı sosyal grubu ifade ettiğini düşündürmektedir.Benzer sosyal yapıya sahip ve İbrani kelimesi ile fonetik olarak büyük benzerlik gösteren bir diğer grup da Asur kralı Sanherib’in M.Ö. 703 yılında Kalde ve M.Ö. 701 yılında Yahuda, Asurbanipal’in M.Ö. 653 yılında Elam ülkesine düzenlediği seferleri dolayısıyla isimleri geçen “urbî” urbi adamları’dır. urbî kelimesi “kaçaklar-haydutlar” anlamında kullanılmaktadır.Anlaşıldığı üzere İbrani kelimesinin kökeni olarak düşünülen habiru kelimesi Batı Asya’da farklı zamanlarda farklı şekillerde ancak yakın anlamlarda kullanılmıştır. Başlangıçta sosyal bir grup iken etnik tanımlamaya doğru değişim gösteren bu kelimenin işaret ettiği topluluğun bedevilerden farkı, yayıldıkları coğrafya boyunca kendisine katılan yeni gruplar ile çoğalmalarıdır. Topluluk içerisinde Sami nüfusunun fazla olması onlara yarı etnik bir kimlik kazandırmıştır. Zamanla habiru kelimesi bu yersiz yurtsuz topluluğu tanımlamanın da ötesine geçmiştir. Krallar kendi emirlerinden ayrılan ve kendilerine karşı gelen beyleri küçük gördüklerini ve artık düşman olduklarını anlatmak için bu kimseler için habiru kelimesini kullanmışlardır.Bronz Çağının sona ermesi ve karışıklık ortamının son bulup M.Ö. 1. Binde merkezi devletlerin yeniden güçlenmesi ile habiru kelimesinin yerini İbrani kelimesi almaya başlamıştır. Eski Ahit’in yazıya geçirilmesi ile de İbrani tanımı burada habiru kelimesinin anlamına değinircesine İsrail kavminin anavatanlarından göç etmiş olmaları sebebiyle yabancı statülerini vurgulamak ve Mısır’da köle konumundaki durumlarını anlatmak için kullanılmıştır.Sonuç olarak, İsrailoğulları ile aynı toplumu işaret ettiği düşünülen İbraniler, Batı Asya’da ve ona komşu devletlerin arşivlerinde çeşitli isimler ile (habiru — ‘apiru — SA.GAZ — urbi) anılmış ve ekonomik durumlarının kötüleşmesi sebebiyle yurtlarından kopmuş, birbirleri ile etnik bağları olmayan bir sosyal tabaka olarak kayda geçmiştir. Ancak Bronz Çağ’ın sona ermesi ile İsrailoğulları kendi devletlerini kurmuş, krallık öncesi dönemlerini anlatırken de İbrani kelimesini yurtsuz oldukları dönemin bir ifadesi olarak kullanmışlardır. Yakındoğu’nun belirgin bir unsuru olan bu halklar M.Ö. 3. Bin sonlarında ve 2. Bin başlarında Amurru ismi ile de anılmışlardır.
*Şeyma Ay Arçın, İsrail ve Yahuda Krallıkları Tarihi, Ayışığı Kitapları, İstanbul, 2016, s. 5–14
Congratulations @ferdihocam! You received a personal award!
Click here to view your Board
Do not miss the last post from @steemitboard:
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit
Congratulations @ferdihocam! You received a personal award!
You can view your badges on your Steem Board and compare to others on the Steem Ranking
Vote for @Steemitboard as a witness to get one more award and increased upvotes!
Downvoting a post can decrease pending rewards and make it less visible. Common reasons:
Submit