Eski Romalılar, nanoteknolojiyi nasıl kullanmışlar?

Lycurgus Kupası adı verilen 1600 yıllık Romalılara ait kupa, ışığın ona çarptığı yöne göre renk değiştiriyor. Bilim adamları yakın zamanda 4. yüzyılın nanoteknolojisinin bir sonucu olarak, önden ışık tutulduğunda yeşil, arkadan ışık tutulduğunda ise kırmızı olduğunu keşfettiler.

İngiliz araştırmacılar, kupanın benzersiz özelliklerinin, camın içine gömülmüş 50 nanometre boyutundaki, çok küçük gümüş ve altın parçacıklarından kaynaklandığını düşünüyorlar. Nanoteknolojiye öncülük eden bu kullanımın yanlışlıkla olması çok zor çünkü iş, elektron seviyesinde titizlikle yapılmış.

Işık, fincana çarptığında çok küçük parçacıkların elektronları, gözlemcinin konumuna bağlı olarak ışığı farklı şekilde yansıtarak titreşiyor. Bunu, Londra Üniversitesi'nden Arkeolog Ian Freestone, özellikle o dönem için "şaşırtıcı bir ustalık" olarak nitelendirdi.

Bu teknoloji yalnızca o dönem için değil, aynı zamanda bugünkü biyolojik tehlike algılama teknolojimizi geliştirmemize de yardımcı olabilecek bir vizyona sahip.

2013'te yapılan bir çalışmada, Illinois Üniversitesi'ndeki bir nanobiyonik grup araştırmacı, Lycurgus Cup'ın teknolojisini yeniden yarattı. Bir plastik plakaya küçük altın ve gümüş parçacıkları gömdüler ve sonra çeşitli maddelerle temas halindeyken renk değişikliklerini ölçmek için farklı kimyasallar uyguladılar ve sonucunda çeşitli çözeltilerdeki tuz düzeylerindeki değişimlere, yaygın ticari dedektörlerimizden 100 kat daha duyarlı olduklarını buldular.

Sonuç olarak, bu teknoloji, vücut sıvıları patojenlerinin keşfedilmesinde veya biyolojik silahların saptanmasında uygulanabilir.