Fazla Tevazu Kibirdendir

in tr •  7 years ago  (edited)

"Yıllar boyunca herkesin ahlakına göre yaşamayı istedim. Kendimi herkes gibi yaşamaya, herkese benzemeye zorladım. Kendimi ayrı düşmüş hissettiğim zaman bile, bütünleşmek için böyle davranmak gerektiğini söyledim. Ama bütün bunların sonunda felâket geldi...

Şimdi kalıntılar arasında dolaşıyorum, kuralsızım, tereddütler içindeyim, yalnızım ve bunu kabullenerek, tek oluşuma ve kusurlarıma boyun eğdim. Tüm yaşamımı bir nevi yalan içinde yaşadıktan sonra, bir doğru yaratmak zorundayım."

Albert Camus' un 1935-1951 yılları arasında tuttuğu notlardan derlenen "Defterler" adlı kitaptan bir alıntı. Hepimiz birbirimize benziyoruz aslında. Otobüste herhangi bir yaşlıya yer verirken içimde derinlerde bir yerde duyduğum gurur sende de var. Biliyorum. Mütevazı davranmak gerektiği zamanlarda dibine kadar mütevazı oluruz. Niye? İçimizdeki gizli beni doyurmak için. Başka zamanlardan kalan ta derinlerde duran tereddütlerimizi silmek için. Çünkü ruhumuzun bir yerlerinde bir şeylere karşı kusurlu olduğumuz hissi hep vardır ve oradan hiç gitmez. 

Camus' un deyişiyle: "Öylesine doğru ki bu, biz kendimizden iyi olanlara nadir olarak bel bağlarız. Daha çok onların toplumundan kaçarız. Tersine, çoğu zaman kendimize benzeyen ve zayıf yanımızı paylaşan kimselere açarız içimizi. Demek ki kendimizi düzeltmeyi ya da iyileştirmeyi istemeyiz: önce kusurlu diye hüküm giymemiz gerekir." 

Ve bu kusurlu kendimizi kusursuz düzeye çıkarmak için hiç konuşmadığımız komşumuzun cenazesinde ağlarız. Ya da sokakta gözleri görmeyen birini farkettiğimizde hemen koluna girip karşıya geçiririz. Bir kadının yere düşürdüğü bir şeyi hemen alıp iyi bildiğimiz bir gülümsemeyle ona veririz. Bizden daha acelesi olan birine sırada yerimizi vermek, o günümüzün mutlu geçmesine sebep olur. Tiyatroda bir çiftin beraber oturmasını sağlamak için yerimizden kalkmak, yağmurlu havada kaldırımda bekleyenleri arabamıza almak... Bunları yapma fırsatını kollarız ve tatlı zevkler alırız bunlardan.

Cömert de sayılırız. Öyleyizdir. Kendimizden çok vermişizdir. Bazıları bir eşyadan ya da bir miktar paradan yoksun kalmaları gerektiğinde acı duymak bir yana, bundan zevk alır. Bir arkadaşınızın gelip sizi durdurması, onun için yaptıklarınızı dünyada hiçbir şeyin ödeyemeyeceğini mırıldanması, ona yanıt olarak bunun çok doğal olduğunu, herkesin bunu yapabileceğini söylemeniz, hatta ona ilerideki zor günleri için bir yardım önermeniz, sonra da onun içini boşaltmasını kısa kesmek ve bunu tam dozunda bırakmak için onun sırtına dokunmanız ve işi orada kesmeniz inanın bana azizim, hırslı sıradan insanlardan daha yükseğe çıkmanız ve erdemin artık yalnızca kendisiyle beslendiği o en yüce noktaya ulaşmanız demektir. İşte bizim cömertliğimiz, yardımseverliğimiz, mütevazılığımız ve tüm ince davranışlarımız buradan gelir. O gizli bene ulaşmak ve onu doyurmak isteriz.

image: www.pexels.com

Authors get paid when people like you upvote their post.
If you enjoyed what you read here, create your account today and start earning FREE STEEM!
Sort Order:  

Bu güzel paylaşımı ve Camus'yu ele alış şeklini taktir ettim. @hknyasar eline sağlık.