Köyden İndim Şehire

Merhaba arkadaşlar bugün sizlerle ne zaman köye ayak bassam aklıma gelen bir konuyu incelemek istiyorum. Bundan yıllar yıllar önce (o kadar yaşlı değilim) köye gittiğim zaman ortalıkta gezinen ufak çocuklar, hasat zamanında tarla işleri için koşturan köylüler, köye gelip gindenleri gözleyen yaşlılar görürdüm. Şimdi o çocuklar büyüdü ve birçoğu belki köyün yolunu bile unuttu, hasat yapan çiftçiler ev alarak ya da kiraya şehire taşındı ve maalesef köyü gözleyen yaşlılar toprak oldu. Bugün aslında hepimizin bildiği bu gerçeğin altında yatan sebepleri irdelemek istiyorum.

---

Resimde gördüğünüz ev çocukken çokca vahit geçirdiğim "Anane" evi

Çoğunlukla Anadolu insanı sahip olduğu değerlerden zor vazgeçen, değişimden pek hoşlanmayan bir yapıya sahiptir. Memleket dediğim olgu ise Anadolu insanında çok büyük yere sahip olan değerlerden birtanesidir. Öyle ki aynı toprakların insanlarının birbirini sıkı sıkıya tutması sonucu ortaya "hemşehricilik" gibi bir kavram çıkmıştır. İşte doğduğu yere bu kadar bağlı olan insanımızı doğduğu yerden koparacak olan bu denli güçlü sebeplerin neler olduğuna ve bu sürecin nasıl gerçekleştiğine değinmek istiyorum.

Türkiyede kırsal kesimden kentlere göç 1950'li yıllarda başlaşlamış ve yanında getirdiği birçok sorunla birlikte artarak devam etmiştir. 1950'li yıllarda ülkedeki sanayileşmenin doğurduğu iş gücü ihtiyacı doğrultusunda, insanlar köylerden kentlere göç etmeye başlamış ve bir süreliğine bu göç desteklenmiştir. Ancak daha sonraları kentlerde oluşan sorunlar neticesinde bu harektliliğin o kadar da zararsız olmadığı kanısı oluşmaya başlamıştır. Cumhuriyet'in ilk yıllarında köylerde yaşayan nüfus kente oranla oldukça fazlaydı ancak 1950'lerden itibaren bu oran tersine dönmeye başladı. 1960'lara gelindiğinde köylerde yaşayan nüfus kentlerdekinden halen daha fazlaydı ancak aradaki makas kapanmaya başlamıştı. 1970'li yıllarda ardaki fark daha da kapanmakla birlikte köylerde bulunan nüfus yine fazlaydı, bu tarihte köylerde yaşayan nüfus %60 iken şehirlerdeki nufus %40'dı. Tarihler 1980'lerin ortalarını gösterirken köy ve kent nüfusu arasında neredeyse denge kurulmuştu. 1990'larda ise nüfus oranında kırsal kesimde yaşayanlar çoğunluğu yitirmiş ve ibre artık kente doğru dönmüştü. 2000'li yıllarda aradaki makas tersi yönde açılmaya başlamış ve 2010'lu yıllara geldiğimizde ise karşımızda ülke nüfusunun %70'inin kentlerde %30'unun ise köylerde yaşadığını gösteren bir tablo ile karşı karşıya kaldık. Ülkedeki bu iç göçün sebeplerini aşağıda iki başlık altında inceleyeceğiz.

Evlerin bir çoğunun boş olduğu köyümüz

İtici Nedenler

Köyde yaşıyor olmanın vermiş olduğu rahatsızlık sebebiyle oluşan nedenler bu kategoride yer almaktadır. Buradan köydeki yaşamından memnun olmayan insanların hoşnut olmadığı durumların analizi yapılabilir.

• Köydeki yaşam koşullarının şehirlere oranla çok daha zorlu olduğunun farkına varılması. Örneğin; özellikle kış aylarında yaşanan ulaşım sıkıntıları, doğalgaz, su, elektrik gibi ihtiyaçların temininde yaşanan zorluklar.
• Köy okullarında mevcut olan eğitim eksikliklerinin ailelerin çucuklarının gelecekleri hakkındaki kaygılarını tetiklemesi. Örneğin; bazı köy okullarının öğrenci yetersizliğinden kapatılması veya tek derslikte birden fazla sınıfa ait çocukların bir arada eğitim görmesi. (1. 2. ve 3. sınıf öğrencilerinin aynı sınıfta ders almaları gibi)
• Yaşanan teknolojik gelişmelerin köyde iş gücü artığına yol açması. Örneğin; traktörün gelmesiyle çalışana duyulan ihtiyaçta meydana gelen azalma.
• Tarım arazilerinde meydana gelen doğal afetler. Örneğin; ekili tarlaları sel basması veya dolu yağışı sonucu mahsül alınamaması
• Tarım alanındaki çiftçilere yeteri kadar destek verilmemesi, tarım kazancının düşük olması. Örneğin; mazot fiyatlarının ve gübre fiyatlarının yüksek olması sonucu bazen çiftçinin kar yerine zarar etmesi
• Köylerde istihdam azlığı ve geçim sıkıntısı yaşanması.
• Kan davaları ve terör tehdidi. Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan hain PKK terör örgütünün saldırıları.

Çekici Nedenler

Köyde yaşamak yerinde şehirde yaşamanın kendilerine ve gelecek kuşaklara sağlayacağı avantajların değerlendirildiği nedenlerdir.

• Köyde yetersiz olan iş imkanlarının şehirlerde daha fazla olması. Örneğin; büyük kapasiteli, fazlaca işçiye ihtiyaç duyan fabrikalar.
• Gelecek kuşakların kendisine daha iyi hayat şartları sağlayabilmesi için eğitim imkanının daha iyi seviyede olması. Örnek olarak kaliteli Fen ve Anadolu liseleri ile dershaneler verilebilir.
• Şehir ortamının yaratmış olduğu cazibe. Örneğin; AVM'ler, eğlence mekanları ve düzenlenen sosyal- kültürel faaliyetler
• İnsanların işlerini halledebilmeleri için kullanabilecekleri gelişmiş ulaşım imkanları. Örneğin; metro ve şehir içi toplu taşıma araçları.
• Şehirdeki temel yaşam koşullarının köye nazaran daha iyi olması. Örneğin; daha sağlam evler, doğalgaz, elektrik, kanalizasyon gibi imkanların daha gelişmiş olması.

Sonuç olarak köyden kente göç etmeyi gerektiren bir çok sosyal, ekonomik ve psikolojik neden bulunmaktadır. Bunların biri veya bir kaç tanesi köyde yaşayan nüfüsun kente göç etmesine yol açmaktadır.

---

Yukarıdaki yazıyı yazarken birçok farklı kaynaktan yararlanarak mümkün olduğunca yanlış bilgi vermemeye ve eksik bırakmamaya çalıştım. Eğer bir hata veya eksiklik mevcutsa bütün arkadaşlardan özür dilerim. Köyden kente göçün neden olduğu olumlu ve olumsuz etkileri de ayrı bir yazıda incelemek dileğiyle, esen kalın...

Kullanılan Kaynaklar:

1 2 3 4

Posted from my blog with SteemPress : http://www.househusband.tk/2018/07/koyden-indim-sehire

---